Ergun BABAHAN
Amerikan Genelkurmay Başkanı’nın Brookings Institute’de Türkiye’yi rahatlatacak açıklamalar yaptığı saatlerde, Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye ve Irak’ta çarpışan veya savaşan güçlere eğitim-destek veren güçleri kapsayan CENTCOM’un komutanı General Vottel, Suriye’nin Kürt denetimindeki bölgelerinde Demokratik Suriye Güçleri komutanlarına gizli bir ziyarette bulunuyor; onlarla Rakka Cephesi’ni ziyaret ediyor, Minbiç Askeri Konseyi’ni rahatlatıcı görüşmeler yapıyordu.
Aynı saatlerde Reuters’ın çektiği görüntüler servis ediliyordu. TIR’lara yüklemiş Amerikan yapımı zırhlı Demokratik Suriye Güçleri’ne teslim edilmek üzere yola çıkarılıyordu.
Daha fazlası da vardı. General Vottel, ağırlığını Kürtlerin oluşturduğu Suriye Kürt’lerine nihai Rakka Operasyonu öncesi ağır silah temin etme sözü veriyordu. Çünkü şu an sahip oldukları Kelşnikofların, elinde Suriye ordusundan çaldığı tanklar, roket atarlar olan İŞİD’e karşı etkili olması mümkün değil.
Bu gelişmeler, AKP hükümetinin size söylediği, anlattığı hikayelerin tamamen tersi yöndeki gelişmeler. Washington, Ankara’yı söylemlerle oyalarken asıl karar verici olan sahadaki komutanlar, IŞİD’in kalesi olan Rakka’yı almak için Kürt güçlerden başka seçeneği olmadığını görüyor.
Eğri oturup doğru konuşursak Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye’deki dostlarının kilometrelerce yolu kat edip Rakka’yı alabileceğine Amerika’da hiçbir uzman ihtimal vermiyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin El-Bab’taki performansı, NATO’nun en büyük ikinci büyük ordusunun sorgulanmasına neden oluyor.
Trump elbette Türkiye gibi bir gücü küstürmek istemez ama iş askeri alana gelince, generallerinin sözünü dinlemesi kaçınılmaz. İstihbarat servisleri ve yargıyla kavgalı bir başkan olarak göreve başlayan Trump, generallerle yeni bir cephe açmak istemez.
Bu durumda, IŞİD’i bahane ederek Suriye’ye giren ama asıl hedefi Kürtler olan Ankara’nın tepkisi ne olacak? Amerika ile tüm bağları koparmaya kalkarsa, tamamen Rusya’nın kucağına düşebilir. Moskova, PKK ve PYD’yi terörist tanımadığını açıklayarak, PYD’ye Moskova’da temsilcilik açtırarak, Kürt Konferansı’na evsahipliği yaparak Türkiye ile şu andaki iyi ilişkilerine rağmen Kürt Kartı’ndan tamamen vazgeçemeyeceğini ortaya koydu.
Ayrıca Türkiye’nin İŞİD’in hallicesi gruplarla yaptığı işbirliği kısa vadede Esad, uzun vadede ise Rusya için bir tehdit olma niteliğini koruyor.
Kürtler ise organizasyonları, bölgesini gerçek halkı olmaları, savaşçılıkları, başta Araplar olmak üzere diğer halklarla geliştirdikleri iş birlikleri ve ortaklıklarla hem Amerika’nın, hem de Rusya’nın Suriye’ye yönelik hesaplarının kaçınılmaz bir parçası olmayı sürdürüyor.
Amerikalı generaller bu ortamda Ankara’yı Kürtlerle iş birliği yapmalarına ikna edecek bir formül bulunacağına inanıyorlar. New York Times’a konuşan General Townsend, ‘‘Suriyeli Kürtler bana Türkiye için bir tehdit oluşturmadıklarını söylediler ve ben buna inanıyorum’’ dedikten sonra ekliyor:‘‘Vereceğimiz ağır silahların mühimmatını sıkı denetime almak, Rakka operasyonu sonrası tamamen durdurmak gibi önlemlere Ankara’yı rahatlatabiliriz. Ayrıca Türkiye Kürtler üzerinde müteffiki olan Amerika’nın mı yoksa Rusya, İran veya Suriye rejiminin mi etkili olmasını ister?’’
Bu gelişmeler, Amerika’nın Rakka operasyonunu Kürtlerle yapmaya karar verdiğinin açık göstergesi. Amerikalı gazetecilerin okyanustaki bir uçak gemisinden Suriye’ye uçurulup Kürt güçlerin eğitimlerini takip ettirilmeleri, General Vottel’in Kürt bölgesine ziyaretinin duyurulması belli ki Ankara’yı bu gerçeğe hazırlama işlevi taşıyor.
Suriye’de hayal kırıklığına uğratılan Ankara’nın gönlünü Fethullah Gülen’in iadesi kararıyla memnun ederler mi, bilemem ama Türkiye’nin Kürt politikası orta ve uzun vadede hem Amerika; hem de Rusya ile ilişkilerini zorlayacak bir unsur olacağa benziyor.
Kürtleri tehdit değil de ortak görecek bir anlayış Ankara’yı hayalini kurduğu bölgesel güç olma hayaline yaklaştırabilirdi. Kürtlerin hem içeride, hem dışarıda düşman olarak görülmesi; barış sürecinin buzdolabına kaldırılması, bu hayali suya düşürmekle kalmıyor; ülkenin altını oyuyor, enerjisini ve insanını tüketiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021