Fehmi KORU
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) içerisinde patlak veren son tartışmayı izlerken, ekonomik krizlerin, ülkeyi savaş eşiğine getiren uluslararası ihtilafların, herkesi evine kapatan can alıcı salgınların bile Türkiye’nin akut gündemini değiştiremeyeceğine olan inancım bir kez daha pekişti.
Her sabah aynı gündeme uyanıyor, bir tür ‘groundhog’ hayatı yaşıyoruz.
[Benim favori filmlerimden biridir ‘Groundhog day’ filmi. Birkaç yazımda lafı oraya getirip filme dikkat çekmiştim. Hiç değilse birini okumanızı tavsiye ederim.]
Tartışma konusu şu: CHP İstanbul il başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu herkese açık bir platformda konuşurken ‘Gazi Mustafa Kemal’ diye anmış CHP’nin kurucusu da olan Mustafa Kemal Atatürk’ü; uyarılar üzerine de kendi yaklaşımını savunmakta ısrarcı olmuş… CHP’de yönetim kademelerinde bulunanların da içinde yer aldığı bir grup şimdi bu yaklaşımı sert biçimde eleştirmekte…
Muhalif medya kadar iktidarın muteber saydığı medya da tartışmayı sürdürmeye yarayan yayınlar yapıyor.
Bugün bile sağda – solda konuya ilişkin yazılarla karşılaşılaşabilirsiniz. Sanırım televizyon kanalları da bildik isimlerle konunun köpürtülmesine katkıda bulunmayı ihmal etmiyorlardır.
İnsana “Ben bu filmi daha önceleri defalarca gördüm” hissi uyandıran tartışmada yeni olan tek unsur, ‘Gazi’ ile ‘Atatürk’ ayrımını yapan kişinin CHP içerisinde önemli bir koltuğun sahibi olmasıdır. Yoksa CHP’lilerin çok takdir ettikleri bilinen düşünür ve yazarlar arasında da aynı ayrımı yapanlar, hatta işi CHP’nin ilk ve ikinci (İsmet İnönü) genel başkanları arasında ayırım yapmaya kadar vardıranlar da vardır.
CHP’de iki tarz-ı siyaset çekişiyor
Konuyu siyasi açıdan CHP’yi zorlayacağı düşüncesiyle sürekli işleyenler var ve tartışmayla konunun sırf bu yönüyle ilgilendikleri izlenimini veriyorlar. Tartışanlar CHP içerisinde söz sahibi birileri olduğu için, bunun parti saflarından kaçışı getireceğini düşünüyor olmalılar.
Kendi başlarına bırakılsalar, CHP içerisindeki iki farklı görüşün savunucularının yek diğerini tasfiye etmeye kalkışacaklarına kuşkum yok; ancak tartışan tarafları CHP içerisinde söz sahibi noktasına getiren genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun buna izin vermeyeceği daha ilk günden belli oldu.
Sanıyorum, Kılıçdaroğlu da, benim gibi, bu tartışmanın partisine oy kaybettirmek şöyle dursun şimdiye kadar CHP’den uzak durmuş kitleler içinden taraftar kazandıracağını düşünüyor olmalı.
Nedenini açıklayayım.
Tartışma konusu Mustafa Kemal Atatürk olsa bile CHP içerisindeki ayrışmayı daha farklı bir bakışla değerlendirmek de mümkün: CHP’de söz sahibi olan bazıları ile tabanda onlardan farklı düşünmeyenler CHP için “Küçük olsun, ama benim çizgimden şaşmasın” görüşündeler. Söz sahipleri arasında başka bir grup ise, CHP’nin mevcut ideolojik katılığını kırıp daha geniş kitlelere sempatik hale gelinmesini savunuyorlar.
Ayrışma özellikle seçimlere beş kala daha belirginleşiyor.
‘Butik CHP’ tercihinde bulunanların en göze çarpan temsilcisi, Muharrem İnce, şimdilerde adını ‘Memleket Hareketi’ koyduğu bir girişim için Anadolu yollarında. 2023’te -veya daha erken bir tarihte- yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde, 2018’de olduğu gibi, yeniden aday olmanın altyapısını hazırlıyor.
‘Memleket hareketi’ni sürdüren İnce, “Çizgimiz dışından biri cumhurbaşkanı adayı gösterilirse ben oyumu ona değil karşı ittifakın adayına veririm” demesiyle de meşhur.
Aynı çıkışı yapan başkaları da oldu.
Şimdi hepsi birden koro halinde ‘Gazi Mustafa Kemal’ tercihinde bulunan İstanbul il başkanı Kaftancıoğlu’na veryansın ediyorlar.
İstanbul il başkanı ise, CHP’nin başarısının, bir türlü yüzde 25’i bile bulmayan oy oranını artırmaktan ve bunun için de farklı çevrelere ulaşmaktan geçtiği kanaatinde olanların temsilcisi durumunda. İstanbul başta olmak üzere belli başlı büyükşehirlerde son belediye başkanlığı seçiminde CHP’nin elde ettiği başarı, İstanbul il başkanı ve çevresinin zorlamasıyla gerçekleşti.
CHP yakın tarihinde ilk kez önemli bir seçimden başarıyla çıktıysa bu sayededir.
İktidarın hesabı yanlış
Son tartışmayı CHP içerisinde ayrışmaya yol açacağı, tabanda infial uyandırıp kaçmalar meydana getireceği beklentisiyle köpürtenlerin yanıldığını sanıyorum. CHP’deki oranları yüzde 25 civarında bulunan kemikleşmiş taraftar kitlesi, bu günlerde tanığı olunan türden tartışmalardan rahatsızlık duysalar bile, sandık başına varınca elleri başka bir cepheleşmenin adayına oy vermeye gitmez.
Gitmediğini 2014’te yapılan ve sonradan MHP’den Meclis’e girmiş muhafazakarlığı çok belirgin bir adayla gidilen cumhurbaşkanlığı seçiminde gösterdi CHP tabanı.
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun o seçimde aldığı oy oranı yüzde 38.44.
2018 yılında yapılan bir sonraki seçimde CHP adayı Muharrem İnce’nin oyu yüzde 30.6’da kaldı.
İkisi arasındaki yüzde 8 kadar fark MHP’nin katkısıdır. MHP’li seçmenlerin küçük bir bölümünün, adayı veya CHP ile birlikte hareket etmeyi yadırgadığı için, o seçimde sandık başına gitmediğini düşünebiliriz.
Buna karşılık son yerel seçimde İstanbul ve Ankara’da CHP adaylarının aldıkları oylarda CHP’li olmayanların da katkısı olduğu çok açık. ‘Millet İttifakı’ içinde yer almak ve klasik aday profili dışında adaylar göstermek CHP’nin işine yaramış görünüyor.
Süregiden son tartışma, ‘Atatürk’ eksenli olsa ve kitleler kimin hangi görüşü savunduğunu tam bilmeseler bile, CHP içerisinde kendi tarihine farklı bakan söz sahibi birilerinin olduğunu fark ettirmiş bulunuyor.
Klasik CHP’den uzak duran kitlelerin direnişini zayıflatır bu tür tartışmalar…
Evet, tartışmayı köpürtmekle iktidar yanlıların yanlış yaptıklarını düşünüyorum. Tartışma sonuçta iktidar cephesinden kaçışı hızlandırabilir, CHP’nin içinde yer aldığı ittifaka meyyal hale gelmeyi kolaylaştırabilir.
Haklı mıyım, haksız mıyım, göreceğiz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025