Hasan Bülent KAHRAMAN
Yarın 78. ölüm yıldönümünde anacağımız Atatürk yaşasaydı bugün 135 yaşında olacaktı. Bu zamanların uzunluğu 'Atatürk gerçeğinin' şimdi nasıl algılandığını kavramak bakımından önemlidir.
Önemlidir çünkü, tarihler Mustafa Kemal'in bir 19. yüzyıl insanı olduğunu gösteriyor, formasyon olarak. 20. yüzyılda gerçekleştirdiği devrimler esasen 19. yüzyılda tasarlanmış bir dünya ve toplum anlayışının uzantısıydı.
Bu tasavvur tek kavramla açıklanabilir: modernizm. Fakat modernizm de çok somut bir anlayışa tekabül ediyordu: toplumlar, tıpkı doğa gibi değişir ve gelişir. Öncü ve seçkin sınıflar, yönetim kadroları ona yol, yön göstermeli, başı çekmelidir. Bu sınıf Türkiye'de askerler ve bürokratlardı. Her benzeri hareket kendisiyle bütünleşen aydınları yaratır. Bu kadroya onlar da eklendi. Söz konusu 'tarihsel blok' toplumu dönüştürmeye koyuldu.
Bilim esastı. Daha doğrusu bilimcilik (scientism) esastı. Modernizm toplumsaldeğerlerden, gelenekten, görenekten kopulmasını öngörüyordu. Bu adım laiklikle atıldı. Model Batıydı. Batının kendi iç şartlarında geçirdiği laiklik süreci Türkiye'de belliuygulamalarla sağlanabilir diye düşünüldü.
Atatürk öldüğünde Kemalizm o sıralarda Avrupa'da yükselmiş otoriter rejimlerinparalelinde parti-devlet bütünlüğünü sağlamış bir yönetimdi. Bu bütünlüğün demir kasnağı toplumun üstüne geçirilmişti. Böylece bir 'Kemalist teolojinin' yaratıldığı söylenebilir. Bilimci ama kendi içinde ilahiyatçı bir anlayıştı bu, dışına çıkılmasına olanak vermiyordu.
Bu oluşumda iki noktaya değinmek gerekir.
Birincisi uluslaşma ve burjuva demokratik devrimidir. Atatürk'ün kuşağı Osmanlı'ya başkaldırmış son kuşaktır. 1822 Yunan isyanından sonra uluslaşma rüzgârlarının yarattığı yeni devletler bu kuşağın da geç olsa bile uyanmasına ve kendi ulus devletlerinikurmasına yol açmıştır. Kemalizmin toplum anlayışı bu minval üzere kurulmuştur ve homojen bir toplum düşüncesini içerir.
İkincisi, bahsettiğim modernleşme modelinin Batıyla ilişkisidir.
Kemalizm konusundaki asıl tartışma bu noktadadır. Batılılaşma Türkiye'de kutuplaştırıcıbir unsurdur. Muhafazakâr siyaset ve kültür Tanzimat üstünden gelen bu anlayışa karşı çıkar. Bu anlaşılabilir. Beni asıl şaşırtan Kemalizm söz konusu olduğunda yaşanan kutuplaşmadır. Belli bir kesim Kemalizmi Batılılaşma içinde 'eleştirel bir konuma' yerleştirir. Yani, Kemalizm, Ziya Gökalpçi bir yaklaşımla medeniyeti almış ama kültürü almamıştır Batıdan.
Cidden irdelenmesi gereken bir olgudan bahsediyorum. Çünkü Kemalizm sadece 'ur' yani 'orijinal' yani özgün Kemalizmle sınırlı değildir. Kemalizm özellikle askeri darbelerden sonra ve Attila İlhan gibi Ulusalcılar tarafından yeniden üretilmiş bir ideolojidir.
Popüler Kemalistler Batıcıdır. Ama ideolojik-Ulusalcı Kemalistler Batı karşısındamuhafazakârdır. Kemalistler mesela Attila İlhan'ı veya İlhan Selçuk'u yere göğe koyamaz ama onların Batıcı olmadığını, tersine Batı karşıtı olduklarını, Avrasya falan önerdiklerini bilmez. Bu çelişki hâlâ ortadadır.
Gerçek şu ki, Kemalizm olguların ve tarihin bir sonucu ve uzantısıydı. 20. yüzyıldaüretilmiş ideolojiler içinde söz ettiğim 'yeniden üretimlerle' Kemalizm ayakta kalan, hâlâ hâkim, bugünkü muhafazakâr iktidar ve siyaset tarafından bile yeniden üretilen tek ideolojidir.
Kemalist olmak mı olmamak mı: asıl mesele bu!..
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları




































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2025
18.08.2025
17.07.2025
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025