Hasan CEMAL
İnsanlar yalanda yaşamak istemiyor. Gerçeği, olan biteni daha yakından görmek istiyor. Ne kadar inkâr etmeye kalkışsan, artık mümkünü yok olmuyor. Yaşanmışlıklar bir bir gün yüzüne çıkıyor. Ayrıca toplumların barışık hale gelmeleri, olgunlaşmaları başka türlü mümkün değil
Yaşanmış tarih... Yazılmış tarih... Ya da bizi hep yalanda yaşatmak isteyen resmi tarih...
“Bu ülkenin ‘yaşanmış tarihi’ ile ‘yazılmış tarihi’ arasında çok büyük farklar olduğunu biliyoruz. Zaman geçtikçe yaşanmış tarihin yaşanmışlıkları gün yüzüne çıktıkça, yazılmış tarihin harfleri dökülmeye, cümleleri anlamsızlaşmaya başlıyor.” (*)
Aynen öyle.
‘Resmi tarih’in eski gücü artık yok.
İnsanlar yalanda yaşamak istemiyor.
Gerçeğe yaklaşmak, olan biteni daha yakından görmek istiyor.
Ne kadar üstünü örtmek istesen, ne kadar inkâr etmeye kalkışsan, artık mümkünü yok olmuyor.
Yaşanmışlıklar bir bir gün yüzüne çıkıyor.
İyi de oluyor.
İnsanların, toplumların birbirleriyle barışık hale gelmeleri ya da olgunlaşmaları, iç huzurlarını yakalamaları başka türlü mümkün değil.
Çağan Irmak’ın Dedemin İnsanları filmini seyrederken de aklıma takıldı bu duygu ve düşünceler...
Bu arada biraz ağlamak da bazen ihtiyaç...
Çok güzel bir film Dedemin İnsanları.
Girit göçmenleri, mübadele yılları, savaş sonrası dönemlerin ana baba günleri ve sonra toplumda bir türlü yerine oturamayan taşlar...
Filmi severek seyrederken, Midilli’den büyükbabamın, Makedonya’dan babaannemin,Kafkasya’dan Gabardey dedemin ve Gürcistan’dan anneannemin İstanbul’da nasıl buluştuklarını, Anadolu’nun nasıl bir ‘tımarhane’ olduğunu, “Kökler kaybolmaz oğlum!” diyerek ailemizin Kuban Nehri kıyılarına, Krasnodar’a kadar uzanan köklerini anlatan dayımı anımsadım.
Dedemin İnsanları’na çoluğu çocuğu götürmek lazım.
Görsünler, bir nebze olsun hissetsinler nereden nereye geldiğimizi, yaşanmışlıkların neler olduğunu anlamaya, bugün yaşananların şifrelerini çözmeye ya da üstünde düşünmeye çalışsınlar.
Bizim zamanımızda böyle filmler yoktu.
‘Resmi tarih’le büyüdük biz.
Yalanda yaşatılmak istendik.
Ama artık devir değişti.
Ağır ağır sıra hepsine geliyor, gelecek de.
Gizli kalan bir şey olmayacak.
1938’in Dersim’i de, 1934’ün Trakya olayları da, 1942’nin Varlık Vergisi de, 1956’nın 6-7 Eylül’ü de karanlıkta kalmayacak.
Kitaplarıyla, romanlarıyla, filmleriyle her geçen gün daha çok aydınlanacak.
Geçmişi, dolayısıyla bugünü karanlıkta tutmak isteyenlerin herhangi başarı şansı yok.
Bu gerçek, Murat Saraçoğlu’nun güzel filmi Yangın Var’ı seyrederken de kendini ele veriyor.
İçiniz acırken de, gülerken de, Kürt sorunu nedir ne değildir çok hissediyorsunuz.
Kürtler olsun, Lazlar olsun yüreği, vicdanı olan insanların barışı birlikte yakalamalarının hiç de güç olmadığına insan ilişkilerinin yumuşaklığı içinde daha iyi akıl erdiriyorsunuz.
Bu filmleri seyrederken Türkiye’nin geleceğine dönük iyimser duygular edindim. Barışın şifreleri her geçen gün daha fazla çözülüyor bu ülkede...
Varsın Mehmet Ağar konuşmasın!
O konuşmuyor ama biz biliyoruz.
Susurluk’un, faili meçhul cinayetlerin ne olduğunu Mehmet Ağar devletin içinden, ‘yaşanmışlık’tan biliyor.
Biz de biliyoruz.
Ama yine de konuşması lazım.
Bir daha o yaşananların yaşanmaması için, devletin demokrasi ve hukukla tanışması için, bu ülkenin gerçek barışa kavuşması için konuşması lazım Mehmet Ağar’ın da...
İyi pazarlar!
* Erol Katırcıoğlu’nun 10 Aralık 2011 tarihli Taraf’taki köşe yazısından...
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024