Hilâl KAPLAN
Seçimlerden sonra Türkiye'nin gündemini yeni anayasa sürecinin belirlemesini uman birisi olarak, zaten %10 barajının gölgesi altında çalışacak olan yeni meclisimizden halkın taleplerini dikkate alarak süreci yönetmesini beklemek en doğal hakkımız olsa gerek.
Cumhuriyet kurulduğundan beri, halkın yapımına katkı sunduğu hiçbir anayasamız olmadığı için, önümüzdeki anayasayı "yeni" kılacak olan en önemli unsur, halkın taleplerinin anayasada makes bulması olacaktır. Bu yüzden, halktan gelen talepleri toparlayıp kamuoyuna duyuran sivil inisiyatiflerin çalışmalarına elimden geldiğince bu köşede yer vermeye çalışıyorum.
Bu bağlamdaki en kapsamlı çalışmalardan birisini de, kuruluş amacı halk ile meclis arasındaki uçurumu kapatmak olan Türkiye küçük Millet Meclisleri Girişimi'nin "Milletvekillerinden on istek" çalışması oluşturuyor. Bu çalışma için, 22 ilden toplam 282 sivil toplum veya meslek kuruluşuna seçim sonrası oluşacak meclisten çözüm bekledikleri beş yerel ve beş ulusal meseleleri sorulmuş. Gelen cevaplar, en çok dile getirilen istekten başlayarak sıraya konulmuş. Karşımıza çıkan liste şöyle:
1. Kürt Sorunu: Türkiye'nin en büyük problemi olan Kürt sorunu artık barışçı bir çözüme kavuşturulmalıdır. Silahların susması ve demokratik yolların açılması ortak beklentimizdir.
2. Yeni Anayasa: Türkiye'nin 82 anayasasından tamamen kurtulup yeni bir anayasa yapması, bu Anayasa'nın; "sivil ve demokratik" olması gerekiyor. Anayasa yapım sürecinde katılımcılığın esas alınmasını son derece önemsiyoruz.
3. Ekonomi: İşsizlik ve gelir dağılımındaki adaletsizlik giderilmelidir. Bu iki sorunun üstesinden gelinmesi için vergi sisteminin adilleştirilmesi, çalışanlar lehine yeni düzenlemelerin yapılması gerekiyor.
4. Düşünce ve İfade Özgürlüğü: Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki bütün engeller ve başörtüsü yasağı kaldırılmalı, İnternet kullanımına getirilen kısıtlama ve yasaklardan vazgeçilmelidir.
5. Eğitim Sistemi: ÖSYM sınavları sırasında yaşananlar, eğitim bürokrasisini yıprattığı gibi, ciddi sorunların varlığını da bir kez daha görünür hale getirdi. Ortak beklentimiz, YÖK ve ÖSYM'de düzenlemelere gidilmesinin yanısıra, kapsamlı bir eğitim reformunun hayata geçirilmesi; eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasıdır.
6. Seçim Barajı ve Siyasi Partiler Kanunu: %10 seçim barajı kaldırılmalı veya düşürülmelidir. Seçimlerin demokratikliğine gölge düşüren Siyasi Partiler Kanunu da yeniden düzenlenmeli, uluslararası hukuk standartlarına kavuşturulmalıdır.
7. Sağlık: Sağlığa devlet bütçesinden ayrılan pay arttırılmalı, sağlık hizmeti herkes için ulaşılabilir ve ücretsiz olmalıdır.
8. Kadın: Gittikçe artan kadın cinayetlerine karşı devlet sorumlu davranmalı, kadına yönelik şiddete karşı aktif bir tutum sergilemelidir. Sığınma evlerinin sayıları arttırılmalı, kadının ekonomik, sosyal ve siyasal yaşamda önünü açacak düzenlemelere gidilmelidir.
9. Yargı: Aslında bir "önlem" olan tutuklama'nın ceza'ya dönüştürülmesi uygulamasından vazgeçilmeli ve yargı kurumlarının kararlarında insan hak ve özgürlüklerini esas almasına zemin oluşturacak düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır.
10. Enerji ve Ekoloji: Türkiye, enerji ihtiyacını "yenilenebilir ve çevre dostu" kaynaklardan sağlamak için uzun vadeli bir enerji politikası oluşturmalıdır. Çevrenin tahribatına son verilmeli, denetim ve kontrol mekanizmaları çalıştırılmalı, yok ise oluşturulmalıdır.
Yeni anayasa tartışmaları sırasında "asgari müştereklerde buluşmak" söylemi sıklıkla tekrarlanıyor. Bu isteklere bakıldığındaysa müştereklerimizin asgari değil, azami olduğu rahatlıkla görülüyor. Ancak adaleti tesis etmeye hizmet edecek türden "sivil" bir anayasa yapmak ve buna uygun şekilde devleti "yeniden yapılandırmak" için başkasının hakkını kısıtlamaktan ziyade, öncelikle kendi hak ve özgürlüklerimiz için söz söylemeyi başarmamız gerekiyor.
Seçim sonuçlarının hayırlara vesile olması temennisiyle...
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019