İbrahim Kahveci
Bugün aslında sanayimizin canlanması için ucuz enerjiye ne kadar ihtiyacımız olduğunu yazacaktım. Sanayinin çarkları yeniden hızla dönmesi gerekiyor. Ülkemize ucuzluk ve refah kapısının açılması lazım.
Türkiye’de sanayi gerçekten önemli bir sorun. Ülkemiz, bölgenin üretim üssü olarak tanımlanıyor. Bir zamanlar sanayi sektörü, ülke ekonomisinin yüzde 25’ini oluşturuyordu. Şimdilerde bu oran yüzde 16’nın altına düşmüş durumda.
Evet, üretmeliyiz. Daha çok üretip; daha çok kazanmalıyız.
Hep dile getiririm: Yükselen doları kısa vadede para politikası ile yönlendirebiliriz. Ama sorunun kökünden çözümü sanayi politikasına bağlıdır. Daha çok üretip-daha çok ihracat ve daha çok döviz kazanmalıyız ki bizimle oynayamasınlar.
İyi de nasıl üreteceğiz?
Veya neden üretim gücümüzü kaybediyoruz?
***
Bir zamanlar ülkemizde tekstil sektörünün oluşması için öncü kamu kuruluşu olarak Sümerbank kuruldu.
Gerçekten de Sümerbank tekstil-giyim sektörünün önce yolunu açan kurum olarak önemli bir işlev gördü. Ama ne zaman ki özel sektör gelişti ve serpildi; işte o zaman Sümerbank tekstil sektörünün önünde yol açıcı değil, engel oldu.
Devlet, Sümerbank üzerinden haksız rekabetle tekstil-giyim sektörünün gelişimini engelleyen kurum haline dönüştü. Ucuz hammadde, vergi kolaylığı gibi bir çok avantajla özel sektör devletle rekabet etmek zorunda kaldı.
İşte bugün ülkemizde aynı durum teknolojide yaşanıyor.
Bakınız, ülkemizin sanayi-teknoloji kurumları olarak kamu hala özel sektörün üzerinde bir güç oluşturmuş durumda. ASELSAN-TÜBİTAK-TAİ-HAVELSAN gibi kurumlar gerçekten bir gelişim şirketleri mi? Yoksa artık bir dönemin Sümerbank’ı gibi sektörün engel şirketleri mi?
Bu konuyu çok iyi çözmemiz gerekiyor.
Her halükarda sorunu özel sektörün önünü açarak çözmemiz gerektiğini artık biliyoruz. Size bir örnek vereyim mi?
Bakınız Bayraktar IHA’ları kaç yıldır yapılıyor? Peki, Bayraktar İHA’larının devlet tarafından satın alınması için ne kadar süre geçti? Acaba Bayraktar İHA’ları siyasi irade ortaya çıkmasaydı devlet tarafından satın alınacak mıydı?
Bayraktar’ı yukarıda saydığım kamu şirketleri yapmak isterlerdi. Ama özel sektör bu işi başardı. Hatta ANKA bile peşinden geliyor. Müthiş bir hamle...
Soru şu: Bayraktar bu kamu teknoloji şirketlerine rağmen başardı. Acaba çok ileri teknolojide kamusal engele takılarak yok olan değerlerimiz nerede? Kimin haberi var o değerlerden? Sahi, bilen var mı?
***
Gelin bir başka noktaya daha gidelim. Şu teknoloji seviyemiz ve sanayi üretim gücümüze biraz daha eğilelim.
Bugünlerde gündemde Sanayi 4.0 diye bir yapılanma rüzgarı esiyor. İşin açıkçası ben bu işe bir türlü ısınamadım.
Sanayi 4.0 konusunda Almanya ve Japonya başı çekiyor. Bu ülkeler aynı zamanda işçi sorunu yaşayan ülkelerdir. Ve bu ülkelerin şirketleri aynı zamanda işçilik maliyeti nedeniyle Çin gibi bir çok başka ülkede yatırım-üretim yapıyorlar.
Sanayi 4.0 acaba yeni bir ürün mü getiriyor? Yoksa aynı ürünü işçi kullanmadan üretmeyi mi hedefliyor? İşte burası çok önemli? Yani, yeni teknoloji ile yeni ürünler ve ucuzluk mu getirilecek, yoksa işçi sıkıntısını gidermeye dönük yeni robotlaşma sistemi mi?
Benim anladığım dilde söylemek gerekirse; Sanayi 4.0 bizim gibi ara teknolojik üretimde bulunan ülkelerin sanayisini bitirmeye yönelik bir hamledir. İşçi bulamayan ülkelerin sanayide çarkları çevirmek için üstüne titredikleri bir sistemdir. Unutmayalım ki bu ülkeler artık göçmen işçi de almak istemiyorlar. Ve ne yapıyorlar; Sanayi 4.0 ila işçisiz sanayinin yolunu açıyorlar.
Peki, biz ne yapmalıyız?
***
Gelişmelere baktığımızda galiba Bilim-Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı Sanayi 4.0 destekleri için önemli adımlar atacak. Sanayinin bugüne kadar ki fazlarını kaybettik, bari 4.0’ı kaybetmeyelim görüşü hakim.
Öte yandan TUSİAD, Sanayi 4.0’ın takipçisi olma noktasında. Ülkemizin yeniden kalkınma hamlesini başarabilmesi için Sanayi 4.0 önemli bir eşik olarak görülüyor. Açıkçası Sanayi 4.0 ila TUSİAD eşdeğer noktaya ilerliyor.
Hadi hayırlısı...
Bu işi bana soracak olursanız, aklıma 1995-96 geliyor. Gümrük Birliği öncesi o kadar fazla tekstil makinesi aldık ki; Avrupa’da raflarda makine kalmamıştı. Önüne gelen tekstil-giyim sektörüne giriyordu.
Ve çok zaman geçmeden gerçek anlaşıldı. Gümrük Birliği ile aslında engellerin kalktığında patlaması beklenen tekstil-giyim sektörü olmadı. Türk şirketlerinin iflasları patladı. Bilmem anlatabildim mi?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025