İbrahim Kahveci
Sn Cumhurbaşkanı 24 Nisan’da (2018) partisinin grup toplantısında şu açıklamada bulundu:
“Kur üzerinde oynanan oyunların kayda değer bir ekonomik gerekçesinin ve derinliğinin olmadığı her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Onun için şimdi bizim attığımız adım nedir? Milli para, yerli para. Milli ve yerli parayla birlikte inşallah bu kur oyununu da bozacağız. Hatta hatta bir diğer adımı da söylüyorum, inşallah altını belirleyici hale getirmenin de adımlarını atacağız.”
Mayısın ortasında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan İngiltere ziyaretinde Blomberg kanalı röportajında şu açıklamada bulunuyor:
“Yeni dönemde Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtiğimiz andan itibaren, oradaki etkinliğimiz (Merkez Bankası) çok daha farklı olacak”
“Olaya şuradan bakalım. Bir defa sebep-netice ilişkisine baktığımız zaman, faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Faiz ne kadar düşük olursa enflasyonda o kadar düşük olacaktır.”
24 Nisan günü “Yerli ve milli para” konuşması esnasında 1 dolar 4,08 Lira ediyordu. Blomberg röportajı olduğunda da 1 dolar 4,40 Liraya gelmişti. Ve sadece 6 gün sonra ise 1 dolar 4,92 Lira seviyesine ulaştı.
Şimdi gelelim önceki akşam Adana’da iş dünyasının temsilcilerine yaptığı konuşmaya. Bakın burada neler söyledi Cumhurbaşkanı Erdoğan:
“Bugünlerde ekonomimizle ilgili bir takım tezviratlar yapılıyor. Kimi ülkemizde olan, kimi dışarıda mukim bir takım çevreler, el ele vermiş ısrarla Türkiye’nin başına kara bulutlar toplamaya çalışıyor.”
“Neymiş..Kur. Ben bazen söylüyorum. Çok açık net söylüyorum. Bu kur filan hiçbirisi bizim geleceğimizi belirleyen şeyler değil. Bizim geleceğimizi biz belirleriz, biz. Onun için diyorum ki, eğer yastık altında hala dövizlerimiz varsa lütfen bu dövizlerimizi piyasaya sürelim. Bunları TL’ye bir defa çevirelim. Çünkü bizim ülkemizin gelirini-geleceğini biz Türk Lirası ile belirlemeliyiz. Bunun için de milli seferberlik diyorum ya, işte bu milli seferberliği yapmamız lazım. Burada seferberliğe ihtiyacımız var. Bunu yapmalıyız.”
“Ülkemize yönelik ekonomik saldırılar daha ziyade döviz gibi, faiz gibi daha ziyade makro dengeler üzerinden yapılıyor. Şu 24’ünü hayırlısı ile bir atlatalım. Siz bu kardeşinize bir yetkiyi verin... Ondan sonra bu faizle, şunla bunla nasıl uğraşılır siz göreceksiniz.
Girişimci yüksek faizle neyin yatırımını yapacak. Japonya eksi faizle çalışıyor, ABD 2-3’lerde. Onların bankaları böyle çalışıyor da bize ne oluyor. Bakın şu anda 20-25’lerde. Arkadaşlar bunu değiştireceğiz. Bunun lamı cimi yok.”
“Bir anda 3 puan. Arkadan 1,5 puan daha...”
“Her zaman söylüyorum ama biz tabi bir çoklarıyla bu konuda anlaşamıyoruz.İnşallah 24 Haziranla birlikte bu işin nasıl olacağını, yerlisine de yabancısına da gösterme şansını yakalayacağız.” (19.06.2018)
Peki, Erdoğan’ın bu konuşması ne anlama geliyor?
Gelelim sadede.
Sn. Cumhurbaşkanı İngiltere’de Blomberg röportajında faiz-enflasyon teorisi görüşünde ısrar etti. Yani enflasyon yüksek ise bunun çaresi faizi düşürmekten geçiyor...
Oysa kurlar hızla artıyor ve Merkez Bankası dövizin cazibesini kırıp, TL’nin cazibesini artırmak için faiz artırımına gidemiyordu. Dolar 4,90’a dayandığında nasıl olduysa MB olağanüstü toplanarak faiz artırdı.
Ardından Mehmet Şimşek İngiltere’ye tekrar giderek piyasa kurallarına göre sistemin işleyeceği sözünü verdi. Akıl dışı ekonomi teorileri ile ülkemiz ekonomisi kendi elimizle baltalanmayacaktı...
İşte yukarıda verdiğimiz konuşma şunu ortaya çıkardı:
Mehmet Şimşek’in verdiği sözlerin hükmü bitmiştir. 24 Haziran’da seçim kazanılırsa hayallerdeki yeni politika uygulanacaktır. Enflasyonu düşürmek içinartık faizler artırılmayacak, tersine düşürülecektir.
Faizler düşürülünce kurlar mı artacak? İşte orada da devreye yeni bir milli seferberlik devreye girecektir. Yastık altındaki dolarlar mı TL’ye çevrilir, yoksa bütün dolarlar mı... Bilemiyorum.
Belki de artık döviz taşımak bile belirli bir sınıra getirilir. Ülkemizin kaderi TL ile belirlenecek ise, herkesin TL taşıması gerekecektir.
Merkez Bankası zaten artık yeni ekonomik görüşe göre söyleneni yapmak zorunda olan bir kurum haline gelecektir.
Özet mi!: Bu seçim sürecinde devletin kasasından dağıtılan paralar ile 91 seçimlerine geri dönen bir Türkiye gördük. Bu konuşmaya baktığımızda da seçimden sonra 70’li yılara geri döneceğimiz anlaşılıyor.
Hadi hayırlısı...
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
17.07.2025
14.07.2025
10.07.2025
7.07.2025
4.07.2025
30.06.2025
24.06.2025
20.06.2025
19.06.2025