İbrahim Kahveci
Dün Aralık ayı enflasyon verisi açıklandı. Buna göre ülkemizde son bir yıllık fiyat artışları %20,30 oldu. Geçen yıl ise fiyatlar %11,92 artmıştı.
Bu yıl gıda fiyatları %25,11 yükselişle dar gelirlilerin sofra maliyetini artırdı. Bir önceki yılda da gıda fiyatları %13,79 artış göstermişti.
Böylece son iki yılda kümülatifte genel fiyat düzeyi %34,6 artarken, gıda fiyatları %42,4 artış göstermiştir.
Kısaca gıdaya ödenen fiyatlar son iki yılda genel fiyatlara göre 1/4 oranında daha fazla artış yaşamıştır.
***
Son 3 aylık ortalama fiyatlar üzerinden baktığımızda geçen yıla göre fiyatların yüzde 24 arttığı görülmektedir. Tüketicinin enflasyonunu (3 aylık ortalamada) en fazla etkileyen ürünler şunlardır:
Dizel otomobil, elektrik ücreti, benzinli otomobil, kira, mazot, mücevher, doğalgaz, domates, ekmek...
Listenin 14. ve 15. sırasını kuru soğan ve patates almaktadır. Kuru soğan geçen yıl ekim-kasım-aralık ayları ortalama fiyatı 1,37 liradan bu yıl 3,39 liraya yükselmiş durumda. Patates ise 1,64 liradan 2,77 liraya artış göstermiştir.
Aralık ayında ise kuru soğan fiyatı 4,18 lira ile yükselişini sürdürürken, patatesin fiyatı 3,07 lirayı görmektedir. Özellikle kuru soğan için fiyatlar şu anda tavan seviye olmaktadır.
***
Şimdi bir de TÜİK’in 28 Aralık günü yayınladığı bitkisel üretim verilerine bakalım:
Patates üretiminde 2015-16-17 yıllarında 4,7-4,8 milyon ton ile istikrarlı bir üretim gerçekleşmiştir. Fakat 2018 yılında üretim 4.550 bin tona düşmüştür.
Kuru soğanda ise üretim geçen yıl 2.132 bin ton iken, bu yıl 1.931 bin ton olmuştur. Patates üretiminde yüzde 5,2, soğan üretiminde ise yüzde 9,4 gerileme vardır.
H H H
Kasım ayında tarlada 1,29 liraya satılan kuru soğan, raflarda 3,59 liradan etiketlenmişti. Yine kasım ayında tarlada 1,24 liradan satılan patates ise, raflarda 2,80 liradan tüketiciye satılmıştır.
Özet olarak: Açıklanan veriler üretimde tek haneli de olsa bir kayıp yaşandığını gösteriyor. Ve en küçük üretim kaybı raflarda hemen kendini gösteriyor.
Bir başka gerçek ise şudur: Soğan konusunda 40-50 tonluk basılan depoların aslında fiyatlar konusunda hiçbir etki oluşturmadığı görülmüştür. Hatta depo baskınları ile erkene alınan ürün satışları, stok azalışı sorunu ile son günlerde fiyatları daha da yukarı çekmektedir.
Dolayısı ile sorunun temel çözümü yerine yine gösteriş çözümlerinde yollar aramış olduk.
DOLAR BEŞİK GİBİ
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir yakın tarihte bir konuşmasında “Ülke ekonomisi bir tiwite bağlı ise bağımsız olamaz” anlamında bir cümle sarf etmişti.
Yeni yıla beşik gibi sallanan bir döviz piyasası ile girdik.
Dolar daha bir kaç gün önce 5,15-5,30 aralığında seyrederken, dün 5,60’a dayandı. Hani önceki gece 5,80’i de gördü ama o vakitler bizim piyasalar kapalıydı. Dün gündüz vakti hem piyasalar açıktı, hem de sert döviz hareketleri gördük.
Evet, dünya borsalarında bir dalgalanma var ve herkes düşüyor. Ama döviz hareketlerinde benzer bir seyir Türkiye kadar sert gözlenmiyor. Arjantin bile Türkiye’den daha pozitif kaldı.
O vakit nedir bu sert hareketlerin nedeni?
Son aylarda cari fazla veren bir ekonomik tabloda sadece bir kaç günde sert değişim gösteren bu piyasa dalgalanması nedir?
Sanırım bunun gerekçesi ekonomik nedenlere çok fazla dayanmıyor.
Bölgemizde oluşan gerilim politikası bizi de geriyor. Ya da bizim yakından ilişkili olduğumuz gerilim ve çatışma siyaseti piyasalarımızda karşılık buluyor.
Biliyoruz ki, artık silah patlamadan piyasalar patlayabiliyor.
Ne derler borsa dili ile : “Borsada beklentiler alınır-gerçekler satılır”.
Beklentimize göre şekillenen bir piyasa ile karşı karşıyayız. Ya bu çatışma siyaseti yerini sakinleştirici siyasete bırakacak, ya da piyasalarda karşılık gördüğümüz maliyetlere katlanacağız.
Tercih hepimizin.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.12.2025
26.12.2025
24.12.2025
22.12.2025
18.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
11.12.2025
9.12.2025
8.12.2025