Kemal ÖZTÜRK
Büyük bir heyecanla hepimizin takip ettiği bir süreç oldu. Kudüs krizi, Türkiye’nin son derece başarılı diplomasi hamleleriyle bugün yeni bir aşama giriyor. BM Genel Kurulu’nda, ABD’ye karşı kaç ülkenin Kudüs’ün yanında yer alacağını göreceğiz. Lakin asıl kritik nokta bu karardan sonra gelecek.
Türkiye’nin Kudüs stratejisinin tüm adımlarını gözden geçirelim önce.
1.
İİT’de oy birliği ile karar çıkartmak
ABD Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan ettiği gün, Cumhurbaşkanı Erdoğan telefona sarıldı ve diplomasi trafiğini başlattı. Rusya’dan, Fransa’da, Almanya’da Endonezya’ya kadar dünyanın önde gelen ülke liderleriyle görüştü.
Dönem başkanı olarak, İslam İşbirliği Teşkilatı’nı (İİT) İstanbul’da olağanüstü zirveye çağırdı. Burada en kritik konu, Doğu Kudüs’ü Filistin Devleti’nin başkenti olarak tanıma yönünde karar çıkartılmasıydı. Dünya devletleriyle bunu görüştü, herkes olumlu baktı. Sonunda katılan 48 ülkenin oy birliği ile son derece etkili bir karar metni çıktı.
2.
Konuyu BMGK gündeme getirmek
Türkiye İİT’den kararı çıkarttıktan sonra hemen BM nezdindeki diplomasi planlarına geçti. Konu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) taşındı. Başvuruyu yapan Mısır BM Daimi temsilcisi oldu. Bu da Mısır’a oyun bozanlık yapmasın diye bir jestti.
Burada ABD’nin tasarıyı veto edeceği biliniyordu ama daimi 4 üye ile geçici 10 üyenin blok halinde ABD’ye karşı oy kullanacağı ve tek başına bırakacağı beklenmiyordu doğrusu. Buna hem İslam ülkeleri hem de ABD çok şaşırdı. ABD kararı veto etmekle kalmadı, bir de öfkeli ve tehditkar açıklamalar yaptı.
3.
BM Genel Kurul’unda karar çıkartmak
Türkiye veto olan kararı hemen BM Genel Kurulu’na taşıdı. ABD’nin Kore Savaşı’nda Rusya’ya karşı uyguladığı taktiği, bu kez Kudüs için ABD’ye karşı uygulamaya soktu. Genel Kurul’da üçte iki çoğunlukla bir karar alınırsa, Güvenlik Konseyi’nin kararları gibi geçerli olacaktı.
Bunun için Türkiye yine yoğun bir telefon diplomasisine başladı. Amaç 193 ülkenin, üçte ikisinin, yani 128 ülkenin Kudüs’ün yanında yer aldığını ilan etmesi. Bunun 57’si İslam ülkesi, geriye 71 ülke kalıyor. Güvenlik Konseyindeki blok karardan sonra bu sayıya kolayca ulaşılacağı tahmin ediliyor.
Siz bu satırları okunurken, BM Genel Kurulu’nda oylama yapılıyor olacak.
4.
Doğu Kudüs’te büyükelçilikler açmak
Türkiye daha BM kararı açıklanmadan, Filistin Devleti’nin başkenti olarak ilan edilen Doğu Kudüs’te büyükelçiliğini açacağını ilan etti. Sanırım diğer Müslüman devletler BM kararından sonra bunu ilan edecekler. Bu şu demektir: İsrail’in işgal ettiği topraklarda İslam ülkelerinin gelip elçilik açması. Tabi İsrail buna izin vermeyecek. Zira Kudüs’e gitmek için İsrail’den izin almak gerekir. Bu durumda ne olacak?
5.
BM’den Kudüs Barış gücü talep etmek
İsrail BM kararlarına hiçbir zaman uymadı. Ancak ABD’nin artık barış görüşmelerinde arabulucu olamayacağı gerçeği, 57 İslam ülkesinin oybirliği, BM Genel Kurulu’nda ABD’ye karşı üçte iki çoğunlukla Filistin’in yanında yer alınması sonrası durum eskisi gibi olmayacaktır.
Eğer BM İsrail’e asker göndermezse ya da gidecek askeri güç bulamazsa, bu kez Filistin Devleti’nin talebi ile İslam ülkeleri kendi aralarında barış gücü oluşturup duruma müdahale edebilir mi? İşte kritik nokta budur. Bunu da zamanla göreceğiz.
ABD’nin yeni güvenli strateji belgesi Kudüs’e yardımcı olacak
Başlığa şaşırmayın. Belgede Kudüs’le ilgili bir şey yok. Ancak “ben dünyanın patronuyum. Her şey benim çıkarıma uygun olsun. Ekonomik çıkarlarımı korumak için ordu gücünü kullanırım. Rusya, Çin, İran, K. Kore benim için tehdit. Dünyada ABD’nin gücünü arttıracağız” gibi sözlerin olduğu bir belgeye, herkes tepki verir. Nitekim BMGK üyesi Çin ve Rusya en yüksek dozdan tepki verdiler bile.
Eminim ki, ABD ile arası çok bozuk olan diğer BMGK üyeleri, İngiltere ve Fransa da durumdan son derece rahatsız. Zaten ABD, AB/NATO ilişkileri kötü. Bu durumda ABD ile sorunu olan kim varsa, son strateji belgesinden sonra daha da öfkelenmiştir. Bu durumda Kudüs krizini fırsat bilip, ABD’ye ders vermek isteyen çok olacaktır.
Nitekim ABD’nin BM Daimi temsilcisi Nikki Halley, BMGK’de alınan kararı hakaret kabul etmiş, genel kurulda aleyhlerine oy vereceklerin ‘isimlerini not edeceğiz’ diye tehdit etmişti. Bu bile ters tepebilir.
Türkiye maşallah çok iyi bir diplomasi yürütüyor. Bir de medya, kamu diplomasi, global sivil örgütler, düşünce kuruluşları gibi ‘soft power’ güçlerimiz olsaydı ve tüm dünyada kamuoyunu etkileseydi ne muhteşem olurdu değil mi? O da bir gün olur inşallah.
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021