Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Beştepe’de düzenlenen etkinlikte, telefonla görüştüğü ABD Başkanı Barack Obama’ya “Rakka’yı DEAŞ’tan birlikte temizleme”teklifinde bulunduğunu açıkladı. Obama’nın bu teklife nasıl bir yanıt verdiğini henüz bilmiyoruz; ancak ABD Başkanı’nın görüşmede, “Suriye’de koordinasyona ihtiyaç var” diyerek, Erdoğan’ı PYD’yle ortak operasyona teşvik ettiği anlaşılıyor.

Öte yandan ABD’nin Irak’taki Askeri Kuvvetler Komutanı General Stephan Towsend, Birleşik Devletler’in, Rakka operasyonuna PYD ile birlikte hazırlandığını duyurdu. Erdoğan’ın Rakka’yı Türkiye ile birlikte temizleme teklifi masada dururken ABD, PYD’li bir operasyonunun hazırlıklarını yürütüyor.

Başkan Obama ve Beyaz Saray sözcüleri, yaptıkları her açıklamada Türkiye’yi, PKK/PYD ile birlikte Rakka harekâtına katılmaya davet ediyor.

ABD’li yöneticiler, Ankara’nın PKK/PYD/SDG ile birlikte Rakka’da aynı tarafta, müşterek bir hareketin içine giremeyeceğini elbette biliyorlar. ABD’nin amacı PYD kartını kullanarak Türkiye’yi Suriye ve Irak’ta oyunun dışında tutmak; diğer yandan da PKK/PYD’yi güçlendirerek Türkiye’yi güney sınırından çevrelemek ve zayıflatmak.

ABD’nin niyeti DEAŞ’ı temizlemek olsa Obama’nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teklifine dört elle sarılması gerekirdi. ABD ve Batılı ülkeler Türkiye’yi bugüne kadar DEAŞ ile mücadeleye katkı sunmamakta eleştiriyordu.

Türkiye “hadi gelin” diye sahaya indiğinde ise ABD işi yokuşa sürmeye başladı. Eğer ABD, Erdoğan’ın teklifine rağmen Rakka operasyonunu Türkiye ile değil de terör örgütü PKK’nın uzantısı PYD/YPG ile yapmaya kalkarsa ister istemez iki ülke arasındaki ipler kopma noktasına gelir.

Kaybedenin, terör örgütlerini Türkiye’ye tercih eden ABD’nin olacağını söylemek için kâhin olmaya gerek yok. Türkiye ile birlikte operasyon yapmak varken terör örgütleriyle birlikte hareket etmek ABD’nin Türkiye’yi kaybetmesiyle sonuçlanır.

Türkiye ABD ile ya da ABD’siz, Suriye ve Irak’ta varlık göstermeye devam edecek. Ankara’nın öncelikleri arasında El Bab’ın DEAŞ’tan, Membiç’in ise PYD’den temizlenmesi var. Afrin de Ankara’nın hedefleri arasında. Irak’ta ise Musul’un yanı sıra “İkinci Kandil” olarak nitelendirilen Sincar da Türkiye’nin müdahale listesinde.

Suriye ve Irak’ta olan her şey Türkiye için bir beka meselesidir. Bu nedenle hiç kimse Türkiye’nin kendi içine kapanmasını beklememelidir.