Mahmut ÖVÜR
Önceki gün Ankara Esenboğa Havaalanı'nda uçağın kalkmasını beklerken İstanbul'un ünlü işadamlarından biri yanıma geldi.
Biraz siyaset, biraz iş dünyasından konuştuk. Sonra da sözü yargıya getirdi ve çarpıcı bir tespit yaptı: "Şimdi bakıyorum darbeciler yargılanıyor. Acaba gerçek suçlular mı yoksa kurbanlar mı? Bana kalırsa gerçek suçluları yargılamak için önce bu ülkeyi çatışmalarla yönetmek isteyenlerden başlanmalı. Aktütün'de, Dağlıca'da kurulan pusularda şehit düşenlere bakın, her biri ayrı bir ilden. Toplumda infial yaratmak için bilinçli seçildikleri o kadar belli ki..."
İnsan inanmak istemiyor ama bu ülkede buna benzer o kadar çok şey oldu ki... Devleti esir alan zihniyet sadece "solcu, bölücü, irticacı" diye yaftaladığı insanı değil, aydınını, askerini hatta cumhurbaşkanını bile öldürdü.
Bu zihniyeti en çıplak haliyle 1993'te gördük. Adı konmamış bir darbe yaşandı o yıllarda. Cumhurbaşkanı Özal'ı, Uğur Mumcu'yu, 33 erin şehit edilmesini bir yana bırakıyorum, arka arkaya öldürülen jandarma komutanlarına bakın.
Onlardan biri de Diyarbakır Bölge Jandarma Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'dı. 22 Ekim 1993'te Diyarbakır'ın Lice ilçesine helikopterle giden Bahtiyar Aydın uzun menzilli "Kanas" silahla öldürüldü. O ortamda adres de belliydi: PKK. Onun dışında başka bir olasılığı söylemek ölümle eşdeğerdi. Ama öyle olmadığı o günlerde olmasa da sonraki yıllarda çok yazıldı ve söylendi. Ancak üzerine gitmeye kimse cesaret edemedi.
Nihayet bugün zaman aşımına bir gün kala, faili meçhul cinayetleri araştıran Cumhuriyet Savcısı Osman Coşkun, konuyu soruşturan bir iddianame hazırladı ve mahkeme de kabul etti. İddianamedeki şu detay bile insanı dehşete düşürüyor:
"Resmi tutanaklarda PKK terör örgütü mensuplarının ilçeye saldırması nedeniyle bu sonucun meydana geldiği yazılmış, ancak örgüt o gün ilçeye kendilerine ait hiçbir gruptan saldırı olmadığını ileri sürmüştür. Geçen 20 yıla rağmen saldırıya katıldığı tespit edilen örgüt mensubu olmamıştır. Olay günü PKK terör örgütünün Lice'ye saldırdığına ve Tuğgeneral Aydın'ı öldürdüğüne dair delil elde edilememiştir."
Bu dosyayla ilgili iki kişi, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Emekli Albay Eşref Hatipoğlu ve Üsteğmen Tünay Yanardağ, "Taammüden öldürme"den yargılanacak.
Ancak o dönem Jandarma Genel komutanı Eşref Bitlis'in uçağının düşürülmesiyle başlayıp devam eden suikast olaylarının "birkaç kötü adam"ın işi olmayacağı çok açık. Star gazetesi dünkü manşetinde bu açıdan çarpıcı iki isme dikkat çekiyor: Suikastın gerçekleştiği dönemde Diyarbakır Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Hasan Kundakçı ve yardımcısı Tümgeneral İlker Başbuğ.
O günleri izleyen bir gazeteci olarak Başbuğ adını duymadım ama Hasan Kundakçı adı devlet destekli çeteler arasında çok bilinen bir isimdi. Susurluk Skandalı'yla açığa çıkan Abdullah Çatlı'yla Kundakçı'nın yakın ilişkisi biliniyordu ve bu fotoğraflarla da ortaya çıktı.
Bu ülkede siviller, bölücü, irticacı veya solcu bahanesiyle öldürüldü; peki komutanlık yapacak düzeye gelmiş askerler hangi gerekçeyle öldürüldü? Bu sorunun cevabını bulduğumuzda, Eşref Bitlis'le başlayan; Bahtiyar Aydın, Rıdvan Özden ve Kazım Çiloğlu'nun öldürülmesiyle devam eden "askerlere suikastlar"ın perde arkası aralanacak ve kirli bir geçmişten bugünlere nasıl geldiğimiz daha iyi anlaşılacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019