Mehmet AKAY

Devlet Bahçeli, 1 Ekim'de DEM Parti milletvekilleriyle tokalaşması ile başlayan, 22 Ekim'de PKK lideri Abdullah Öcalan’a “örgütü lağvet, TBMM’de DEM Parti grubunda konuş” çağrısının ardından yaklaşık 3 ay geçti. Bu süreç içinde iki önemli gelişme yaşandı. İlki HTŞ önderliğinde Suriye'de Esad diktatörlüğü iktidardan çekildi. İkincisi DEM Parti’nin İmralı ziyareti gerçekleşti. Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan bu görüşmenin içeriğiyle ilgili kamuoyuna açıklamada bulundu. Öcalan'ın Bahçeli'nin çağrısına olumlu yanıt vermesi sürecin olumlu gelişmesine neden olacağı yorumlandı.
Önce Suriye'de Ne Oldu?
8 Aralık'ta Suriye'de Beşar Esad'ı devirerek yönetimi ele geçiren Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalifler üç aylık geçiş dönemi ilan ederek, anayasayı ve parlamentoyu bu süre boyunca askıya aldı. İktidar değişimi kan dökülmeden gerçekleşti. Baas rejimin yıkılışı pek çok çevre tarafından danışıklı dövüş olarak yorumlanırken, bazı çevreler de halk devrimi olarak gördü. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın Esad ve temsil ettiği ideoloji yıkıldı. 13 yıl boyunca Esad'ın yanında olan Rusya ve İran sahada güçsüzleşmesi Suriye muhalif güçlerin yarım kalan devrimi gerçekleştirmesine zemin hazırladı. A.B.D ve Rusya’nın karşı karşıya kaldığı Ortadoğu’da Amerika’nın üstün geldiği söylenebilir. Amerika yeni başkanıyla, Donald Trump’ın koltuğa oturmasıyla bu üstünlüğünü koruyacağı açık. Yani Amerika Suriye’den çekilse dahi güçlü konumunu koruyacaktır. Türkiye başta olmak üzere bölge ülkeleri Suriye üzerinden A.B.D yönetimini yanlarında görmek için elinden geleni yapacaktır. Eğer Amerikan Ortadoğu politikasıyla karşı karşıya kalınırsa bu ülkeler ağır bedeller ödemesi içten bile değil.
Suriye'de bir şekilde devrim gerçekleşti, ama sorunlar hala bütün canlılığıyla ortada duruyor. Bu sorunlar son on yılın değil 1963 yılında darbeyle iktidara gelen Esad diktatörlüğünden beri mevcut. Laiklik, Kürt sorunu ve demokrasi Suriye'nin dününü ve bugününü tarif eden sorunlar. İktidara gelen İslamcı HTŞ bu sorunların farkında, ancak çözüm önerileri hem net değil, hem de kapsayıcı gözükmüyor. Türkiye, yeni Suriye'nin şekillenişinde aceleci tavrı sorunu konjonktürel kavramasından kaynaklanıyor. Tıpkı Bahçeli'nin Öcalan çağrısı gibi.
Türkiye’nin ve Suriye Sorunları Ortaklaştı
Suriye'de radikal kökten gelen bir İslamcı yapı devletin tepesine oturmuş gözüküyor. Türkiye'deyse reformist gelenekten gelip liberalizmi benimsemiş bir İslamcı bir partinin seçimle 25 yıllık iktidarı söz konusu.
İki ülkeyi ortaklaştıran 3 temel konu var. İlki; Kürt sorunu. İki ülke Kürtleri onlarca yıl görmezden geldi. Türkiye’nin 90'lı yılların sonunda başlayan müzakere arayışları defalarca denendi. Laiklik konusu da en son AKP iktidarıyla sınırlı düzeyde esneme sağlandı. Demokratikleşme süreci uzun yıllar 12 Eylül darbe anayasasının düzeltilerek günümüzdeki yapısına ulaşıldı.
Türk modernleşmesinin sahikleri ve takipçileri tarafından bütün süreç, her ne kadar darbe kesintilerine uğrasa da demokratik araçlar kamu tarafından benimsendi. Suriye, diktatöryal yapısı gereği çok daha baskıcı oldu, sonunda da iç savaşla bu güne geldi. İki ülke yıllardır biriktirdiği soruna bir kez daha karşı karşıya.
Kürt Sorunu, Devlet Aklı ve Suriye
Bahçeli'nin dillendirdiği 'Kürt sorunu' devlet aklının tezahürü olduğu açık. Süreç elitlerin öncülüğünde gelişiyor. Öcalan bir tarafta konumlanırken, diğer taraftan devlet pazarlık sürecini yürüttüğünü söyleyebiliriz.
Yeni 'barış süreci' demokratik perspektifi içermek zorunda değilmiş gibi tartışılması düne kadar doğru görülebilirdi. Ancak Suriye'deki değişim ve beklentiler Türkiye’deki 'barış sürecinin' demokratik açılımlarla taçlanması zorunlu hale geldi. Yalnız muhalefet değil iktidar da bu perspektifte olmalı. Aksi takdirde sürecin kesintiye uğraması kaçınılmaz olur.
Türkiye için öngördüğümüz durum Suriye için de geçerli. Suriye'nin sosyal ve kültürel yapısı, siyasal geleneği çok benzer. Dolaysıyla Türk devletinin Suriye'ye siyasi müdahalesi kendi sorunlarından bağımsız değil. Kendi için ne düşünüyorsa Suriye için de onu talep etmelidir. Türkiye 'barış ve demokrasi' ne kadar acilse Suriye için de acil.
Suriye'de HTŞ liderliği henüz demokratik söylemi öne almış gözükmüyor. Farklı guruplar ile bir görüşme olsa da 'Kurucu Meclis' çağrısı yapılmamış. Yeni anayasa ancak böyle bir meclis üzerinden öngörülebilir. Aynı şey Türkiye için de geçerli.
Öcalan'dan talep edilenler yalnız Türkiye’yi değil Suriye'yi de bağlar. Kürt sorununun dayattığı durum iki komşu üniter devlet için demokratikleşmeyi zorunlu kılmış gözüküyor. Türkiye kendi içinde süreci demokrasi ve insan hakları temelinde yürütürse, Suriye'de aynı rotada ilerleyecektir. Gerek Avrupa, gerek Amerika süreci destekler nitelikte pratik kararlar alacakları kuşkusuz. Çünkü kangren haline gelmiş uluslararası göç, iklim değişikliği ve ticari koridorlar ve Akdeniz enerji kaynaklarının paylaşımı meseleleri sorunsuz bir Ortadoğu’yu şart koşuyor. Türkiye ve Suriye bu anlamda iki önemli siyasi aktör. Eğer süreç sınıf, kişi ve parti çıkarı gözetilerek ilerlerse çok daha büyük çatışmalar bizi beklediği öngörülebilir. Türkiye bütün batı dünyasını kaşsına almak istemiyorsa Kürt sorunu, demokratikleşme ve laiklik sorunlarını Suriye ile birlikte çözmelidir. Sözün kısacası demokrasi hem Türkiye, hem de Suriye için acil gereklilik. Türkiye, Suriye ile emperyal çıkar temelinde değil demokrasi temelinde işbirliğine girmek zorundadır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.04.2025
24.03.2025
6.03.2025
28.02.2025
18.02.2025
2.01.2025
5.11.2024
26.10.2024
5.04.2024
5.10.2023