Ali BAYRAMOĞLU

Ali BAYRAMOĞLU
Ali BAYRAMOĞLU
Karar Tüm Yazıları
Özel ve CHP’ye dair son gözlemler
15.11.2025
69

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, önceki gün Karar gazetesini ziyaret ettiğinde, kendisini dinleyen yazarlar arasında ben de vardım. CHP liderinin cevvalliğinden, sahiciliğinden pozitif etkilendiğimi söylemem lazım.

Özel’i son dönem CHP’sine dair yargılarıma ve görüşlerime oranla dinledim.

CHP ve Özgür Özel’in siyasetine ilişkin uzun süredir temel eleştirim, yaşadıkları ağır baskı karşısında kurucu siyasetten uzaklaşmalarıydı. Bunun biri sosyolojik-yapısal, diğeri siyasi-konjonktürel iki nedeni olduğunu düşünüyorum.

Sosyolojik-yapısal neden, bence, CHP’nin siyasi tavrında yaşamayı arzu ettiği değişimi henüz tamamlamamış olmasıdır. Baykal ve öncesinin kültür savaşlarını esas alan, merkezinde laik refleksin yer aldığı kimlikçi siyasetten uzaklaşıp farklı toplumsal değerlerle barışık, kucaklayıcı, merkez parti haline geçiş çabası, Kılıçdaroğlu dönemine damga vurmakla, Özel tarafından da güçlü bir şekilde sahiplenilmekle birlikte, tamamlanmış bir süreç olarak tanımlanamaz.

CHP’nin hâkim sosyolojik dokusu, bu geçişteki refleksif tedirginliği bir miktar izah edebilir. Ancak işin iradi bir tarafı da bulunuyor. Özel’in bir ara Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan çizgide CHP’yi değişimci, reformist politikalarla Atatürkçü, gözü Batı’ya dönük kesimlerin partisi; AK Parti’yi ise Abdülhamitçi, yasakçı bir geleneğin temsilcisi olarak tanımlaması, bildik fay hattını derinleştirecek tavırlar alması bu duruma bir örnekti.

Sonuç olarak CHP’nin, farklı değerler karşısında kucaklayıcı tavır seviyesinin henüz tatmin edici olduğu söylenemez. Nitekim, kimi Karar yazarlarının “CHP’nin merkeze gelmesi”ne dair görüşlerini sorduklarında Özel’in, merkezi konumu, değer meselesi ve sentezine değinmeden, CHP’nin farklı sosyoekonomik gruplardaki gücünün artmasıyla tanımlaması dikkat çekiciydi.

Kurucu siyasetten uzaklaşmanın siyasi-konjonktürel nedenine gelince…Bu neden, CHP’nin gördüğü baskılarla nefes alamaz hale gelmesi, baskıların partiyi salt itiraz siyasetine kilitlenmeye tahrik etmesidir.

En az bunun kadar kritik olan durum, bu hâlin parti tarafından benimsenmiş görünmesidir. Bugün CHP ve çevresi, seçmenlerden mağduriyetine yol açan anlayışa tepki göstermelerini bekleyerek oy istiyor. Araştırmalarda artan oylarını buna bağlıyor. Nitekim Özel, ülkedeki kritik iktidar değişimlerini siyasi travmalarla açıklıyordu önceki gün. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ona göre bu tür travmalardı ve iktidar değişimlerine yol açmışlardı. 19 Mart’ı da bu tür ve CHP’yi iktidara getirecek bir travma olarak tanımlıyordu. Velhasıl Özel, izledikleri itiraz siyasetinden esas olarak memnun.

Oysa ülkedeki kritik iktidar değişimlerini (Menderes, Ecevit, Özal, Erbakan, Erdoğan), toplumsal-sınıfsal değişim projeleri ve yeni bir gelecek tasavvuru söylemleriyle ilişkilendirmek de pekâlâ mümkün.

Bununla birlikte Özel’in bakışını mutlaklaştırmamak gerekir.

“Sizin oy artışınıza karşın AK Parti’nin de oylarını artırması, aradaki makasın açılmamasını neye bağlıyorsunuz? Bunun nedeni, iktidarın dış politika, güvenlik, savunma sanayi gibi konulardaki politikaları ya da sizin bunlardaki eksikliğiniz olabilir mi?” mealindeki soruma yine mealen şu yanıtı veriyordu:

“Dış politika, güvenlik konularını biz de çok önemsiyoruz ve vurguluyoruz. Ama bu baskı ortamında yeteri kadar öne çıkmıyor olabilirler. Ancak şu da var: İktidar güvenlik devletini, biz refah ve özgürlük devletini savunuyoruz… Ayın 20’sinde açıklanacak parti programında bunlar ve benzeri siyasi konular/öneriler yer alacak ve tartışılacak. Bir eksiklik varsa böyle gidereceğiz.”

Hep birlikte göreceğiz…

Özel ve CHP’ye dair son gözlemler bunlar…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar