Ali BAYRAMOĞLU
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, önceki gün Karar gazetesini ziyaret ettiğinde, kendisini dinleyen yazarlar arasında ben de vardım. CHP liderinin cevvalliğinden, sahiciliğinden pozitif etkilendiğimi söylemem lazım.
Özel’i son dönem CHP’sine dair yargılarıma ve görüşlerime oranla dinledim.
CHP ve Özgür Özel’in siyasetine ilişkin uzun süredir temel eleştirim, yaşadıkları ağır baskı karşısında kurucu siyasetten uzaklaşmalarıydı. Bunun biri sosyolojik-yapısal, diğeri siyasi-konjonktürel iki nedeni olduğunu düşünüyorum.
Sosyolojik-yapısal neden, bence, CHP’nin siyasi tavrında yaşamayı arzu ettiği değişimi henüz tamamlamamış olmasıdır. Baykal ve öncesinin kültür savaşlarını esas alan, merkezinde laik refleksin yer aldığı kimlikçi siyasetten uzaklaşıp farklı toplumsal değerlerle barışık, kucaklayıcı, merkez parti haline geçiş çabası, Kılıçdaroğlu dönemine damga vurmakla, Özel tarafından da güçlü bir şekilde sahiplenilmekle birlikte, tamamlanmış bir süreç olarak tanımlanamaz.
CHP’nin hâkim sosyolojik dokusu, bu geçişteki refleksif tedirginliği bir miktar izah edebilir. Ancak işin iradi bir tarafı da bulunuyor. Özel’in bir ara Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan çizgide CHP’yi değişimci, reformist politikalarla Atatürkçü, gözü Batı’ya dönük kesimlerin partisi; AK Parti’yi ise Abdülhamitçi, yasakçı bir geleneğin temsilcisi olarak tanımlaması, bildik fay hattını derinleştirecek tavırlar alması bu duruma bir örnekti.
Sonuç olarak CHP’nin, farklı değerler karşısında kucaklayıcı tavır seviyesinin henüz tatmin edici olduğu söylenemez. Nitekim, kimi Karar yazarlarının “CHP’nin merkeze gelmesi”ne dair görüşlerini sorduklarında Özel’in, merkezi konumu, değer meselesi ve sentezine değinmeden, CHP’nin farklı sosyoekonomik gruplardaki gücünün artmasıyla tanımlaması dikkat çekiciydi.
Kurucu siyasetten uzaklaşmanın siyasi-konjonktürel nedenine gelince…Bu neden, CHP’nin gördüğü baskılarla nefes alamaz hale gelmesi, baskıların partiyi salt itiraz siyasetine kilitlenmeye tahrik etmesidir.
En az bunun kadar kritik olan durum, bu hâlin parti tarafından benimsenmiş görünmesidir. Bugün CHP ve çevresi, seçmenlerden mağduriyetine yol açan anlayışa tepki göstermelerini bekleyerek oy istiyor. Araştırmalarda artan oylarını buna bağlıyor. Nitekim Özel, ülkedeki kritik iktidar değişimlerini siyasi travmalarla açıklıyordu önceki gün. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ona göre bu tür travmalardı ve iktidar değişimlerine yol açmışlardı. 19 Mart’ı da bu tür ve CHP’yi iktidara getirecek bir travma olarak tanımlıyordu. Velhasıl Özel, izledikleri itiraz siyasetinden esas olarak memnun.
Oysa ülkedeki kritik iktidar değişimlerini (Menderes, Ecevit, Özal, Erbakan, Erdoğan), toplumsal-sınıfsal değişim projeleri ve yeni bir gelecek tasavvuru söylemleriyle ilişkilendirmek de pekâlâ mümkün.
Bununla birlikte Özel’in bakışını mutlaklaştırmamak gerekir.
“Sizin oy artışınıza karşın AK Parti’nin de oylarını artırması, aradaki makasın açılmamasını neye bağlıyorsunuz? Bunun nedeni, iktidarın dış politika, güvenlik, savunma sanayi gibi konulardaki politikaları ya da sizin bunlardaki eksikliğiniz olabilir mi?” mealindeki soruma yine mealen şu yanıtı veriyordu:
“Dış politika, güvenlik konularını biz de çok önemsiyoruz ve vurguluyoruz. Ama bu baskı ortamında yeteri kadar öne çıkmıyor olabilirler. Ancak şu da var: İktidar güvenlik devletini, biz refah ve özgürlük devletini savunuyoruz… Ayın 20’sinde açıklanacak parti programında bunlar ve benzeri siyasi konular/öneriler yer alacak ve tartışılacak. Bir eksiklik varsa böyle gidereceğiz.”
Hep birlikte göreceğiz…
Özel ve CHP’ye dair son gözlemler bunlar…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
8.11.2025
6.11.2025
1.11.2025
30.10.2025
25.10.2025
23.10.2025
28.09.2025
20.09.2025
18.09.2025