Mehmet Ocaktan
Cemil Meriç, medeniyet-umran, kültür-irfan arasındaki farkı; Batı ve Doğu medeniyetleri arasındaki farkın kavramsallaştırılmış hali olarak görür. Ve bu çerçevede irfanı şöyle tanımlar: “İrfan, düşüncenin bütün kutuplarını kucaklayan bir kelimedir. İrfan insanoğlunun has bahçesidir. Ayırmaz, birleştirir. Bu bahçede kinler susar, duvarlar yıkılır, anlaşmazlıklar sona erer. İrfan kendini tanımakla başlar. Kendini tanımak, önyargıların ve yalanların köleliğinden kurtulmaktır. Tecessüsü madde dünyasına çivilemeyen, zekâyı zirvelere kanatlandıran, uzun ve çileli bir nefis terbiyesi, irfan. Kemale açılan kapı, amelle taçlanan ilim. İrfan insanı insan yapan vasıtaların bütünü. Yani hem ilim, hem iman, hem edep.”
***
Bütün mesele, Cemil Meriç’in ifadesiyle “düşüncenin bütün kutuplarını kucaklayan” bir düşünce tekamülünü gerçekleştirebilmek... Ama şu bir vakıa ki, İslam düşünce tarihi o pırıltılı dönemlerin ardından özellikle 16. Yüzyıldan itibaren derinlikli düşünce üretim özelliğini kaybetmiş ve düşüncenin bütün kutuplarını kucaklayamaz hale gelmiştir.
Maalesef Farabi’yi, İbn Sina’yı ve İbn Rüşd’ü yetiştiren İslam medeniyeti aklı ve felsefi düşünceyi önemseyen özelliklerini kaybettiği için yeni düşünce insanlarını yetiştirecek zengin tefekkür iklimini de kaybetmiştir. Mesela Farabi, din ehline İslam’ın felsefeye zıt olmadığını anlatmaya çalışmıştır. Açıkçası İslam filozoflarının en bariz özelliği, Kur’an ve Sünnetten yola çıkarak yorum yapabilmek için aklı kullanmanın şart olduğudur.
Vakıa şudur ki; İslam düşünce dünyası belli bir noktadan sonra ilim-iman noktasındaki tecessüsünü kaybettiği için sistemli düşünce özelliğini de kaybetmiş, lüzumsuz teferruat içinde boğulmuştur. Oysa Batı’da düşünce sistemlidir, Hilmi Ziya Ülken’in ifadesiyle Garp’ta “Düşünce usulü, usul ilmi ve ilim tekniği doğurmuştur.”
“Doğu ve Batı” makalesinde Şark ve Garp’ın düşünce dünyası arasındaki farklılıkları analiz eden Hilmi Ziya Ülken, günümüze de ışık tutacak çok önemli tespitlerde bulunuyor: “Garp’ı Şark’tan ayıran elbette ve her şeyden evvel sistemli ve inzibatlı tefekkürdür. Fakat bu sistem ve inzibat dıştan ve cebredilmiş (zorla dayatılmış) bir kuvvet olmayıp insanın kendi kendine yüklediği, kendi dağınık hayal ve mefhumlar alemini mecbur ve mükellef kıldığı enfüsi (öznel) bir inzibat ve ideal bir sistemdir. Garp’ta hürriyet olduğu için inzibat vardır. Garp’ta şahsiyet olduğu için cemiyet vardır. Garp’ta insan, deruni hayatını müstakil ve hür bir mevcudiyet gibi telakki ettiği içindir ki kendi kendini içtimai mükellefiyet ve nizama tabi kılmak ve fikirlerini bir nizam ve kadro içine sokmak kudretini ve maharetini kazanmıştır.”
***
Hasılı Batı’daki sistemli tefekkür iklimi, ilmi, tekniği ve bunun sonucunda da sistemli siyaseti doğurmuştur. Hiç kuşkusuz Şark’ın irfanı tecessüsünü sadece madde dünyasına çivilememiş, manaya, ruha ve esasa taalluk eden meseleleri önemsemiştir. Ancak zamanla kendi içinde yorulan şark tefekkürü, ruhçuluk ve kaderciliğin baskın hale gelmesiyle birlikte madde dünyasıyla bağlarını tümden yitirmiştir.
Ve maalesef bugün geldiğimiz noktada, İslam dünyası özgür ve eleştirel düşüncenin, hukukun olmadığı, baskıcı rejimlerin hüküm sürdüğü bir dünya olarak önümüzde durmaktadır. Çünkü hürriyetin olmadığı, eleştirel düşüncenin gelişmediği toplumlarda şahsiyet olmaz, ayrıca bilimin ve teknolojinin inkişaf etmesi de mümkün değildir.
Galiba bugün İslam dünyasında büyük mütefekkirlerin, bilim insanlarının, dünya çapında sanatçıların yetişmemesini Garp irfanının sistemli bir tefekkürle buluşamamasında aramak gerekiyor.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2025
14.04.2025
9.04.2025
4.04.2025
31.03.2025
24.03.2025
10.03.2025
11.02.2025
5.02.2025
23.01.2025