Mehmet TIRAŞ
Bu yazıyı bundan tam dört yıl önce yazmıştım ve 2015 tarihinde çıkan “yeni muhalefet sosyal medya” adlı kitabımda da yer vermiştim. 28 Aralık 2015 tarihinde katledilen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi bu davaların bir çoğunun aydınlatılması için mücadele etmiş bir avukattı.Elçi’nin anısına faili belli cinayetleri, toplu mezarları ve katliamları tekrar hatırlatmak babında bu çalışmamı bir kez daha yayınlıyorum.
Fransa parlamentosunun 1915 Ermeni soykırımı ile ilgili Aralık 2011 tarihinde aldığı karar Türkiye’nin gündemini değiştirdi ve milliyetçilik nidaları ülkenin dört bir yanında söylenirken,bizde 1915 Ermeni soykırımının dışına çıkıp Cumhuriyet tarihinde olan soykırım,faili meçhul cinayetlerin,toplu katliamların,toplu mezarların bir sıralamasını yapıp,tarihinde insan hakları lekesi olmayan ülkemizin rakamlarla fotoğrafını çekelim dedik…Haydar paşadan tek tipleştirme treni kalkıyor:
Varan Bir:1920 yılında Türkiye Komünist Partisi(TKP) Genel sekreteri Mustafa Suphi ve 14 yoldaşının Kara denizde boğdurulması…
Varan İki:1925 Şeyh Sait isyanında Şeyh Sait’in asılması,Bingöl’ün Genç ilçesinde erkek,genç ve çocuk 84 kişi bir eve konularak yakılıyor…İstiklal mahkemelerinde sorgusuz sualsiz idam edilenlerin hukukla alakası olmayan idamların sayısı ise bilinmiyor…Şapka giymediği diye insanlar asılıyor..Sanığın asılmasına tanıklarında bir dahaki duruşmada dinlenmesine diyerek traji komik kararlar alınıyor, istiklal mahkemelerinde…
Varan Üç: 1937-38 Dersim isyanında 50 bin kişinin katledilmesi,kimi iddialara göre bu bir soy kırım..Başbakan Erdoğan devlet adına özür diledi Dersim katliamı dolaysıyla…
Varan Dört:Erzurum Mebusu Hüseyin Avni Ulaş’ın siyasetten izole edilmesi,Maliye Nazırı Cavit bey ve Trabzon Mebusu Ali Şükrü beyin ortadan kaldırılması…
Varan Beş:1942 yılında çıkartılan varlık vergisi ile Aşkale ve Sivrihisar’a sürgüne gönderilen 1400 gayri Müslime uygulanan Türkleştirme politikası..
Varan Altı: 6-7 Eylül 1955 Rum,Ermeni ve Musevilerin kutsal yerlerine,iş yerlerine ve evlerine baskın yapılan olaylar sonucu; 3 ölü ve 50 si ağır olmak üzer 500’ün üzerinde yaralı,73 kilise,1 Sinagog,16 Ayazma(Rumların kutsal saydığı yerler),2 Manastır,4 bin 300 dükkan,21 fabrika,11 hekim muayenehanesi,2 mezarlık,12 otel-pansiyon,2 bin ev,5 dernek,26 okul,27 eczane ve 18 fırın olmak üzere saldırıya uğradı..Bu saldırıyı Milli Güvenlik Konseyi eski Genel Sekreteri Özel Harp dairesi Eski Başkanı Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu, 9.6.1991 Tarihli Tempo Dergisine verdiği özel demeçte şunları söylüyordu:6-7 Eylül olayları da bir Özel Harp işidir ve muhteşem bir örgütlenme idi,amacına da ulaştı,diyordu…
Varan Yedi: Askeri darbelerin başlangıç tarihi; 1960 yılında ordu yönetime el koydu meşru yoldan iktidara gelen Demokrat Partiyi(DP) iktidardan uzaklaştırdı ve Başbakan Menderesi ve iki kabine arkadaşını darbecilerin kurduğu,hukukla alakası olmayan mahkeme idam etti…
Varan Sekiz: Yıl 1971 günlerden 12 Mart Ordu hükümete muhtıra verdi kendi istediği bir hükümet kurdurdu;suçu üniversite gençliğine öncülük etmekten başka Suçu olmayan üç üniversite öğrencisi Deniz Gezmiş,Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ı askeri mahkeme idam etti…12 Martın Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç’a gazeteciler soruyor bu sağ-sol terörü konusunda ne diyeceksiniz?Tağmaç:”her şey bizim kontrolümüzde merak etmeyiniz,iti ite kırdırıyoruz..
Varan Dokuz:1977 Yılında Taksim meydanında DİSK’in öncülünde kutlanan 1 Mayıs bayramında,on binlerce işçilerin üzerine silahla bir otelden tarama yapıldı 37 kişi öldü…
Varan On Bir: Alevi-Sünni çatışması ve Alevilere yönelik katliamlar serisi başlıyor..Yıl 1978 Maraş olayları oldu 110 kişi öldü, olaylar iki gün sürdü..
Varan On İki: 1978 Çorum olaylarında 57 kişi öldü,ölenler yine Alevilerden…
Varan On Üç: 16 Mart 1978 yılında İstanbul üniversitesinde öğrencilere silahlı saldırı oldu 7 öğrenci öldü..
Varan On Dört: 9 Ekim 1978 Ankara Bahçelievler’de 7 TİP’li öğrencinin öldürülmesi…
Varan On Beş:21 Temmuz 1980 DİSK’in kurucu Genel Başkanı ve Maden-İş sendikasının Başkanı Kemal Türkler’in İstanbul’da evinin önünde arabasının içinde öldürülmesi…
Varan On Altı: 1980 yılında 12 Mart muhtırasıyla Başbakan olan Nihat Erim öldürüldü..
Varan On Yedi :MHP’nin önde gelen kurmaylarından eski Bakanlardan Gün Sazak’ın öldürülmesi..
Varan On Sekiz:Günlerden 11 Eylül 1980 ortalama 25-30 kişi sağ-sol çatışmasında ölüyor,ülkenin üçte ikisi sıkıyönetimle yönetiliyor…
Varan On Dokuz: Günlerden 12 Eylül 1980,Şanlı Türk Ordusu kendi Halkına Karşı askeri darbe yapıyor, Anayasayı feshediyor,parlamentoyu kapatıyor,siyasi partilerin ve demokratik kitle örgütlerinin kapısına( askeri darbelerden etkilenmeyen Kahraman Türk-iş hariç) kilit vuruyor,siyasi partilerin liderlerini gözaltına alıyor..Anayasa Mahkemesi üyeleri topluca gidip generalleri kutluyor anayasayı feshettikleri için…Anayasayı kollayan hukukçulara bak…Darbeci generallerin başı Kenan Evren TRT Televizyonunda bir nolu bildirisinde sağ-sol teröründen bugüne kadar 5 bin kişinin öldüğünü açıklıyor,terörde ölen insan sayısının ulusal kurtuluş savaşında verdiğimiz sayıya eşit diyor,ama bir gün önce süren terörün bir gün sonra nasıl durduğuna açıklık getirmiyor…Halk üç gün ev hapsine mahkum ediliyor, 12 Eylül darbesinden sonra 4.5 milyon insan fişleniyor,1 milyon 683 bin kişi güvenlik soruşturmasından geçiyor,650 bin kişi gözaltına alınıyor,210 bin dava açılıyor,71 bin kişi 141-142 ve 163.maddeden yargılanıyor,49 kişi idam ediliyor,250 kişi yargısız infaz edilerek hayatına son veriliyor,30 bin kişi sakıncalı olduğu gerekçesiyle kamu görevinden uzaklaştırılıyor,14 bin kişi vatandaşlıktan çıkartılıyor,171 kişi işkenceden öldüğü belgeleniyor,14 kişi ceza evindeki uygulamaları protesto için açlık grevi sırasında ölüyor,43 kişiye de intihar raporu verilerek öldüğü açıklanıyor,1.5 milyon insan göçe zorlanarak yerinden yurdundan ediliyor,yasaklanan yayın sayısı 927,sakıncalı olduğu için imhası edilen gazete,dergi ve kitap miktarı 39 ton,yok edilmek üzere depolarda bekleyen yayın 40 ton bunları resmi rakamlar..
Varan Yirmi: 12 Eylül askeri darbesinden sonra 17 bin faili meçhul cinayet işleniyor ve failleri bulunamıyor…
Şimdi de Ölüm tarlasından, toplu ölümlere ve toplu mezar haritasına bir göz atalım:
Diyarbakır :
-1981 ile 1984 yıllar arasında Diyarbakır caza evinde 34 kişi işkence sonu öldürülüyor…
-1992-98 yılları arasında,toplam mezar 20,ceset sayısı 222 kişi..
Van:
-1993-98 yılları arasında toplam Mezar 8,Ceset sayısı 150 kişi…
Batman:
-1993-99 yılları arasında toplam Mezar 11,Ceset sayısı 123 kişi…
Mardin:
-1991-2010 yılları arasında toplam Mezar 5,Ceset Sayısı 35 Kişi…
Elazığ:
-1993 yılı toplam Mezar Sayısı 1,Ceset Sayısı 50 Kişi…
Şırnak:
-1990-94 yılları arasında toplam Mezar Sayısı 4,Ceset Sayısı 82 kişi…
Tunceli:
-1994 yılı toplam mezar 3,ceset sayısı 249 kişi…
Iğdır:
-1994 yılı toplam mezar 1,ceset sayısı 145 kişi…
Hatay:
-1998 yılı toplam mezar 1,ceset sayısı 14 kişi…
Bitlis:
-1993-97 yılları arası toplam mezar 17,ceset sayısı 293 kişi…
Siirt:
-1989-1999 yılları arası toplam mezar 25,ceset sayısı 232 kişi…
Hakkari:
-1993-1998 yılları arası toplam mezar 7,ceset sayısı 91 kişi…
Bingöl:
-1996-2000 yılları arası toplam mezar 8,ceset sayısı 150 kişi…
Ağrı:
-1989-94 yılları arası toplam mezar 7,ceset sayısı 41 kişi…
Gaziantep:
- 1994 yılı toplam mezar sayısı 1,ceset sayısı 10 kişi..
İnsan Hakları Derneğinin(İHD) verilerine göre 117 toplu Mezarda 1.743 kişi toprak altında yatıyor ve bu toplu mezarların açılmasını istiyor yakınları…Biz bu haritayı küçülterek verdik,mezra,köy,belde,ilçe isimleriyle tek tek yerleri belirlenmiş.
-1993’ün Temmuz ayının sıcağında 33 kişiyi diri diri Sivas madımak otelinde canlı yayın yaparak,adeta devlet töreniyle yaktılar..
-1991-93 yılları arasında öldürülen gazeteciler,aydınlar ve faili meçhul cinayetler,Susurluk kazası süreci takip edilse derin devletin resminin büyük parçası ortaya çıkartılır..
-1995 yılında İstanbul gazi Mahallesinde 20 kişi öldürüldü…
-2000 yılında İstanbul Bayrampaşa ve Ümraniye cezaevine devletin güvenlik güçleri adına “huzur operasyonu” diyerek silahlı saldırı sonucu tutuklu ve hükümlü 30 kişi devlet eliyle öldürdüler…
-Trabzon da Rahip Santora cinayeti…
-19 Ocak 2007 yılında Ermeni kökenli gazeteci yazar Hırant Dink 17 yaşında bir çocuk tarafından öldürüldü… Yüz bin kişi cenazesinin arkasında yürüdü “hepimiz Ermeniyiz” diye..Hırant Dink cinayetinin işlendiğinde İstanbul Valisi olan kişi terfi edildi millet vekili seçtirildi,İstanbul emniyet müdürü de Valilikle ödüllendirildi,Ak parti hükümeti tarafından..
- 18 Nisan 2007 sabahı Malatya da Hıristiyanlıkla ilgili kitap yayınlayan Zirve yayınevinin basan bir grup kişiler, biri Alman üç kişiyi sandalyelere bağlayarak boğazlarını keserek vahşice öldürdüler ve tarihe misyonerlik cinayeti olarak geçti…
-Özel timci Polis Ayhan Çarkın’ın itirafları ise insanın kanını donduruyor,biraz basını takip eden,akşam haberleri dinleyen her şeyi öğrenir,detaya girmeye gerek görmüyoruz..
Bu cinayetleri,katliamları,işkenceleri devletin yaptığını itiraf eden üç kişinin açıklamalarıyla kamuoyunun takdirine bırakalım bu belgelere dayanan metni…
Türk siyasetinin içinde yarım asır siyasete yön vermiş uzun yıllar Başbakanlıkta bulunmuş,bir dönem de Cumhur başkanlığı yapmış Süleyman Demirel bakın ne diyor bu cinayetler konusunda 27 Eylül 2009 günü bir gazeteye: “devlet,devlet politikası olarak adam öldürür.” Emekli Koramiral Atilla Kıyat 2 Ağustos 210 tarihinde bir televizyon programında,”faili meçhuller,gözaltında kayıplar bir devlet politikasıydı” dedi…Susurluk ve 1991-93 faili meçhul cinayetlerden sorumlu gösterilen Mehmet Ağar ben bin operasyon yaptım,hepsini de Milli Güvenlik Kurulunun(MGK) kararlarıyla yaptım,dedi..Bu itiraflar karşısında Anayasasında hukuk devleti yazan ülkenin hiçbir savcısı harekete geçmedi!..Çünkü öldürülenler devletin ali menfaatleri için öldürüldü…Devlet hukukun evrensel ilkeleriyle yönetilmiyorsa bir ülkede,o ülkenin güvenlik güçleri muhalif olanda omuz üstünde baş bırakmıyor..
Bu cinayetleri,toplu katliamları,toplu mezarları okuduğunuzda sizce bu ülkede “ 1915 yılında Ermeni soykırımı olmuş mudur, olmamış mıdır?” Cevap süreniz bir buçuk dakika süre başlamıştır. En kötü yanıt yok diyerek inkar edenler aynı zamanda yukarıdaki verdiğimiz suç rakamlarının da ortaklarıdır. Cevaplamak isteyenlere bunu göz önüne alsınlar insanlık namına!
Ben bu yazıya oturduğumda saat 19 sularıydı, bitirdiğimde gecenin saat ikisiydi....Yazıyı tekrar göz attığımda gözümde uyku diye bir şey kalmadı ve iç dünyama yolculuk ettim ve insanlığımdan utandım…Bir ara o kadar rakamlarla iç içe geçtim ki, sanki problem çözüyorum.. Rakamlarla ölen insanların sayısını yazıyordum; insan bu kadar mı eceliyle ölmeyen insanların ölümünü kanıksar.İnsan bu cinayetleri yazarken ve okurken kimyası bozuluyor…Ya katiller ve bu katillere emir verenler nasıl bir psikolojiyle yaşıyorlar,başlarını yastığa koyarak deliksiz uyku uyuyabiliyorlar mı diye düşündüm!... Ataoğul Behramoğlu’nun bir şiiriyle kendime geldim…katillerin ve katillere emir verenlerin yerine kendimi koydum;Cellat uyandığı yatağından gece/ Tanrım,bu ne zor bilmece/öldürdükçe çoğalıyor insanlar/ben, tükeniyorum bu insanları öldürdükçe…” 28 Aralık 2011
Mehmet Tıraş
Yazar
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları



































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025