Muharrem Sarıkaya
Seçime giren siyasi partilerden istisnasız hemen hepsinde hafta sonu aynı mücadele söz konusuydu.
Hatta mücadele kelimesi az kalır aynı kavga söz konusuydu.
Geçmiş seçimlerde de bu denli olur muydu anımsamıyorum…
Ancak bu dönem yaşandığı kadarına hiç rastlanmamıştı…
Buna neden olarak ilk kez ittifakların oluşması nedeniyle daha çok paylaşmak zorunda kalma durumu eklenebilir…
Ancak siyasi partiler, özellikle de iktidar partileri arasında ilk kez belediye ve il genel meclisi üyelikleri bu denli kavgaya yol açtı.
Birkaç gündür Anadolu’yu dolaşıyorum, hafta sonu farklı illerde farklı partilerden kiminle karşılaşsam, birinci önceliği belediye meclisi üyelikleri üzerineydi.
İstisnasız hemen hepsi de söze, “Kusura bakmayın belediye meclisi üyelikleri ile ilgili çalışma yapıyorduk bırakıp gelemedim” cümlesiyle girdi ve ardından ne denli mücadele yaptığını en az 10 dakika aktardı.
Bunun CHP-İYİ Parti arasındaki belediye meclis üyeliklerinin dağıtımında çok daha yüksek olduğunu deneyimlerimden söyleyebilirim.
Biri çok verdiğini savunurken, diğeri az bile aldıkları kanaatini yüksek sesle dile getiriyordu…
ERTESİ GÜN HESABI
Ancak dikkat çekici olan ittifak yaptığından daha çok kendi partisi içindeki mücadelenin bu denli olabileceğine ihtimal vermezdim.
Nedenini soruşturduğumda ise her şey daha net anlaşılıyor…
İstisnasız hepsi ertesi gün hesabını yapıyor...
Çünkü belediye başkanlığını ele geçirememiş olsa da belediye meclisi üyeliğini kapmak elde var bir demek…
Hele bir de belediye başkanlığı garanti olan yerlerde bu daha önem kazanıyor…
Çünkü kent, ilçe ile ilgili konularda karar verici olmanın ötesinde, delegeye de hakim olmak anlamına geliyor…
Son yapılan kongrelere bakıldığında da zaten açık görülüyor…
O nedenle milletvekilleri ile belediye başkan adayı, hatta ilçe başkan adayı ile büyükşehir belediye başkanı; il ve ilçe başkanları arasındaki en büyük kavganın nedeni haline gelmiş bulunuyor.
Dikkat ettim, bazı partilerde de il başkanı ile belediye başkanı veya büyükşehir adayı ile ilçe belediye başkan adayı arasında küslüklere dahi yol açmış durumda…
Biri büyükşehir belediye başkanının meclis üyelerini tek başına belirlemiş olmasından yakınıyor, diğeri il başkanı olarak daha az ismi soktuğuna hayıflanıyor.
GÖREVİ DELEGE Mİ?
Yaşananlara bakıp, “Belediye meclis üyesinin görevi bu mu?” diye sorabilirsiniz.
Yani kentin kanalizasyon sorununu çözmek için kanal döşemek mi, yoksa delegeyi bir yöne kanalize etmek mi de diyebilirsiniz…
Geçen perşembe gecesinden bu yana partilerin içinde yaşananlara bakıldığında aslında hangisinin önemli olduğunu anlamak çok kolay…
Oysa belediye meclisi üyesinin görevi çok net…
Belediye personelinin çalışmasının performansını ölçmek, bütçe kesin hesabını oylamak, imar planlarını görüşüp karara bağlamak, inşaat kullanım oranlarını belirlemek, taşınmaz alımına ve takasına, tahsisine ve şekline karar vermek gibi bazı görevleri var…
Yasanın hiçbir yerinde de kongre delegeleriyle ilgili konulara karar vermek yer almıyor…
NOT: Bir süredir seçmen nabzını tutmak için Anadolu'yu dolaşıyorum. Sonunda bölgelerdeki durumu, geçmiş seçimlerde de yaptığım gibi sandık öncesi aktaracağım.
Yazılarda bazı günler aksama olursa bilin ki bundandır; bugünden özür dilerim…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.08.2021
26.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
12.05.2021
11.05.2021
3.05.2021
28.04.2021