Mümtazer TÜRKÖNE
Tam on yıl önce 2004 yılı Nisan ayında toplanan MGK’da, Hizmet Hareketi’ni “tehdit” olarak tanımlayan ve yok etmeyi amaçlayan kararlar alınmıştı.
Bu kararlar daha sonra “Cemaat’i bitirme planı” başlığıyla sık sık gündeme geldi. Bu toplantı 28 Şubat Süreci’nin son artçı depremiydi. Batı Çalışma Grubu faaliyetlerine devam ediyordu. Aynı yıl içinde, daha sonra uzun yargılamalara konu olan darbe hazırlıklarının da yer aldığı anlaşılmıştı. İktidar askerî vesayetin ellerinden kayıyordu ve hedef alınan Hükümet değil, sivil dinamiklerdi.
Aradan geçen on yılda, Hizmet Hareketi büyük gelişmeler kaydetti. Eğitim seferberliği bütün dünyayı kapladı. Türkiye, Türk okulları vasıtasıyla dünyaya açıldı. Türkçe Olimpiyatları bu açılımın geldiği düzeyin somut karşılığını her yıl gösterdi. Devletlerin, hükümetlerin, siyasî teşkilatların yaptığı işleri, üstlendikleri sorumlulukları siyasî hiçbir görevi ve sorumluluğu olmayan insanlar kendi yağında kavrularak üstlenip yerine getirdiği zaman onlara sivil toplum adını veriyoruz. Dünya, Türkiye’den yükselen olağanüstü bir sivil toplum performansına şahit oldu. Bu okullar açıldıkları her yerde kabul gördüler, el üstünde tutuldular. Hizmet aşkı ve heyecanı ile gelen kaliteli eğitim, bu ülkelerle sağlam barış köprüleri oluşturdu. Müteşebbisler, bu köprülerden geçerek yatırımlar yaptılar, ekonomiye büyük katkılarda bulundular. Türkiye’nin bugün küresel bir markası yok, dünya çapında rekabet eden bir şirketi de yok. İnsanlığın ortak mirasına göğsümüzü kabarta kabarta dahil ettiğimiz yegane katkı sadece dünya çapında faaliyet gösteren bu okullardaki eğitim hizmetinden ibaret. Geleceği tasavvur ederken bize umut verecek neredeyse tek avantajımız. Bu okullara dikilen fidanların meyveye durduğu vakti hayal edin. 2023’ü, 2071’i, Osmanlı’nın bininci yılını...
Bu okulların ilk açıldığı tarihten bugüne kadar bulundukları ülkelerden tek bir şikâyet gelmedi, tek bir aksi tesadüf bile yaşanmadı. Türkiye’nin sivil dinamiklerinin beslediği bu okullarla ilgili, “millî menfaatlerimize aykırı” suçlaması, Hizmet Hareketi’nin düşmanları tarafından bile gündeme getirilmedi. Bu okulların bulunduğu ülkelerdeki temsilciliklerimizden bugüne kadar Ankara’ya tek bir olumsuz rapor yazılmadı. Gidenler ve görenler Türkiye adına sadece şaşkınlık ve hayranlık ifade ettiler. Benim kanaatim: Bin yıl önce Hoca Ahmet Yesevi’nin Anadolu ve Balkanlar dahil geniş bir coğrafyayı vatanlaştıran projesi, bu sefer yine bin yıl sürecek küresel bir medeniyet projesi olarak tekrarlanıyor. Ve tıpkısıyla aynı sivil dinamiklerle... Türkiye’nin bugün uluslararası alanda en büyük “millî güç unsuru”nu bu okullar oluşturuyor. Türkiye, saygın bir dünya markasına dönüşüyor; toplumdan toplumlara ve toplumdan devletlere çok itibarlı ve kalıcı bir diplomasi yürütülüyor. Dünya çapında olumlu bir Türk imajı oluşuyor. Devletin bütün kurumlarını, bütün imkânlarını seferber etseniz başaramayacağınız bir işi toplum kendi imkânları ve dinamikleri ile gerçekleştiriyor.
Son on yılda devlet üzerinde kurdukları tekeli sürdürebilmek için bu ülkenin can damarlarını hoyratça ezip yok eden askerî vesayet düzeni, Allah’a şükür tasfiye edildi. Hizmet Hareketi, yine devlete “gölge etme başka ihsan istemem” diyerek aynı sivil dinamiklerle dağları denizleri aştı, büyük ilerleme kaydetti. Peki bu süre zarfında ne değişti?
Bugün Ankara’da, -Cumhurbaşkanı’nın iddiası doğru ise- on yıl öncesi ile aynı gündemle bir MGK toplantısı yapılacak. Daha da ötesi, Hizmet Hareketi’nin Kırmızı Kitap diye bilinen Millî Güvenlik Siyaset Belgesi’nde “milli güvenliğimize yönelik tehdit” olarak yer alması önerilecek. Cumhurbaşkanı’nın Hizmet Hareketi’ne karşı kişisel bir husumeti olduğu ortada. Bu devlet de, bu devletin güvenliği de kimsenin kişisel hırsına ve hesaplarına feda edilmeyecek kadar önemli olmalı. Herhalde birileri, “hangi delil ile”, “hangi gerekçe ile” diye çıkıp soracak ve millî gücümüze yaptığı katkılardan bahsedecektir. Ne dersiniz, yoksa bu devlet çok mu sahipsiz?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
27.05.2025
23.05.2025
13.05.2025
12.05.2025
6.05.2025
5.05.2025
5.05.2025