Münir AKTOLGA
Otuzbeş senedir Almanya’dayım, dünyayı ve Türkiye’yi (tabi internet sayesinde) sadece Türkiye medyasından izliyorum!! Hatta, Almanya’da ne olup bittiğini bile!!... (biraz abartma tabi!!). İnanın, bizde o kadar renkli bir Medya-Sosyal Medya var ki, ne ararsan var içinde!!..
İşte size bugün Facebook’ta yaptığım “paylaşımlardan” bir demet!!...
A.Hakan'a takılmayın, Volkan Ertit'in sözlerine konsantre olun, bence son derece önemli tesbitler yapıyor...
Genç akademisyen Volkan Ertit, Türkiye'nin dindarlaşmadığını, dinden uzaklaştığını öne sürüyor.
http://sosyal.hurriyet.com.tr/…/turkiye-dindarlasmiyor-aksi…
VOLKAN Ertit anlatıyor:
-“Fransa'dan döndüm. ODTÜ'ye müracaat ettim. Dedim ki: "Merhaba. Ben Türkiye toplumunda dinin gün geçtikçe prestijinin ve gücünün azaldığını düşünüyorum. Doktora tezimde bunun ardındaki sebepleri çalışmak istiyorum."
-Bir profesör, bana aynen şöyle dedi: "Türkiye toplumu kış uykusuna yatmış bir hayvan gibi her geçen gün İranlaşırken siz nasıl böyle bir tezi ileri sürebilirsiniz?"
-“Ve ben doktoraya kabul edilmedim”.
-“Hollanda'daki bir hoca, beni ciddiye aldı ve kabul etti. İki ya da üç ay sonra savunmamı yapıp bu konuyla ilgili doktoramı vereceğim”.
A.H:“Ne yani? AK Parti'nin hiç mi etkisi yok? Herkes "Türkiye muhafazakârlaşıyor, AK Parti Türkiye'yi her geçen gün daha da dindarlaştırıyor" derken... Siz Türkiye'nin dindarlaşmadığını söylüyorsunuz. Bu derin çelişki hakkında ne diyeceksiniz“?
VOLKAN ERTİT: „Yüksek hızlı trende içki satılmasının yasaklanması, zinanın yasaklanmak istenmesi, kızlı-erkekli ev tartışması, dindar nesil yetiştireceğiz söylemi... Bütün bunlar devlet ve din arasındaki ilişkilerle ilgili. Ben din ve toplum arasındaki ilişkiden söz ediyorum. Toplum dindarlaşmıyor, siyasi arena dindarlaşıyor. İkisi farklı şeyler“.
A.H: „Başörtülülerin sayısı artıyor, cuma namazları dolup taşıyor... Bunlar toplumdaki dindarlaşmaya işaret etmez mi“?
VOLKAN ERTİT: „Başörtülü sayısı Türkiye'de artmıyor, aksine azalıyor. Sokağa çıkın. Genç kızlara ve annelerine bakın. Anneler mi daha çok başörtülü, genç kızlar mı? Eğer genç kızlar başörtülüyse... Başörtülü sayısı yeni nesillerde artıyor diyebiliriz. Ama böyle bir durum yok“.
A.H: „Dindar bir nesil yetişemez mi? İmam hatipler artıyor. TÜRGEV gibi vakıflar ağırlık kazanıyor. Gelecekte dindar bir toplumun çıkmasına yol açmaz mı bu çabalar“?
VOLKAN ERTİT: „İmam hatip, fazladan altı saat din dersi alan, bununla beraber seküler okulların her şeyini alan okullardır. İmam hatipteki gençler de çok ciddi anlamda sekülerleşmiş, cinselliğin de içinde olduğu dünyalarının parçası haline gelmiş durumdalar“.
A.H: „Nesillere yönelik yatırımın bir sonuç vermeyeceğini mi düşünüyorsunuz“?
VOLKAN ERTİT: „Bilimsel gelişmeler, kapitalizm ve kentleşme bir toplumda var ise o topumun değiştirilmesi çok zor. Kemalistler 90 sene boyunca bunu yapmaya çalıştılar, olmadı. Çünkü bu işler yukarıdan dayatmayla olmaz“.
A.H: „Eğer toplum sekülerleşiyorsa... AK Parti'nin oyları neden hâlâ yüzde 40'larda“?
VOLKAN ERTİT: „Seçmen davranışları, bir partinin sadece dinle kurduğu ilişki üzerinden değerlendirilemez. Siyasette din dışındaki farklı dinamiklerin etkileri olduğunu unutmayalım“.
Benim yorumum:
Alın size, enseyi karartmamak, Türkiye'ye-ve kendinize- güvenmek için bir neden daha!... Türkiye büyük bir hızla "tarihsel bir uzlaşmaya" doğru gidiyor... Hem bir “medeniyetler uzlaşması” olacak bu, ama hem de kültürler arası bir uzlaşma... Çünkü, bütün diğer toplumsal yasalar içinde en önemlisi olan "yaşamı devam ettirebilme yasası" ve mücadelesi Türkiye'nin önüne problemi bu şekilde koyuyor: Varolmaya devam edebilmek için bunu başarmak zorundasın diyor...
Başka bir Paylaşım:
İŞTE, KELİMENİN BİLİMSEL ANLAMIYLA BUNUN ADI “TERÖRDÜR”!!..
Sarıkamış isyanı: 3.4 milyon TL zarar - #Türkiye
Sarıkamış Bayraktepe Kayak Merkezi'ne, geçen 13 Eylül'deki PKK'lı teröristlerin saldırısında maddi zararının 1 milyon euro (3.4 milyon lira) olduğu...
http://www.radikal.com.tr/turkiye/sarikamis_isyani_34_milyon_tl_zarar-1434871
Benim yorumum:
Terör ve terörist, organizma söz konusu olduğu zaman kanser ve kanserli hücreye benzerler... Geliştikçe kendi bindikleri dalı da kesen bu hücreler için "zafer" ölüm demektir!...
Bir soru:
„Buradaki örnek gibi halkına bir çok konuda çok ciddi zararlar veren bir terör örgütünün yöneticileri, bu zihniyetteki mensupları ve gizli, açık destekleyicileri için söylenecek söz nedir, ne olmalıdır?
Benim cevabım:
„Koparın o ideolojik zincirlerinizi" olmalıdır !...
Ne kadar ilginç değil mi, beyin düşünme faaliyeti için daima en az enerji harcayacağı yolu seçiyor!... İşte ideoloji bu imkanı sağlıyor beyine!... Çünkü ideoloji bir sablom gibidir. Birkere onu "benimsediğin" zaman artık düşünmene gerek kalmıyor! O herşeyi gösteriyor sana!... İyi ve kötü, herşey, herşey var onun içinde!... Siyah ve beyazlardan oluşan bir dünya ideolojinin dünyası!... Beyazlar dost, siyahlar ise düşman (tabi herkesin beyazları ve siyahları farklı oluyor)..Ama bu sadece milliyetçilik-solculuk için böyle değil, bütün ideolojiler için geçerli. Dincilik, Kemalizm-Devletçilik...
Tabi her durumda ideolojiyi belirleyen sınıflı toplum gerçekliği oluyor!...Örneğin, işçi sınıfı ideolojisini ele alalım... Diyorsunuz ki, "zıtların birliği ve mücadelesi" bunu gerektiriyor; burjuvazi, kendi mezar kazıcısı olarak işçi sınıfını yaratmıştır, o halde işçi sınıfının görevi de burjuvaziye karşı savaşarak onu yok etmektir. „Zafer“ denilen şey budur!...
Bu mantık-ideoloji, felsefi bakış açısı-heryere, herşeye yansıyor sonra. Örneğin, "dogaya karşı savaşarak onu fethetmekten, ona karşı zaferden" bahsediyorsun!!... Hep aynı, "kendinde şey-mutlak gerçeklik" anlayışı yatıyor bunların altında!... Burjuvaziyi yok ettikten sonra da varolabilen bir işçi sınıfı ve doğaya karşı savaşarak zafer kazanan bir insanlık… varılan sonuç bu oluyor!!...
Halbuki mutlak gerçeklik-kendinde şey olarak varolmak diye birşey yoktur. Varolmak, karşılıklı madde-enerji-informasyon alışverişi (etkileşme deriz buna) esnasında yaratırken yaratılarak oluşan izafi bir gerçeklik halidir... Ama ideoloji bunu göremez işte!...
Sanmayın ki sınıflar mücadelesi sadece siyasi alanda cereyan ediyor ve bütün bu söylenilenler sadece orada geçerlidir! Hayır, aynı gerçeklik "bilim"-"bilimsel çalışma, araştırma" alanında da-akademik alanda da- geçerlidir... Bu nedenle, "bilgi toplumuna-modern sınıfsız topluma giden yolda bilimde de devrim gerekiyor" derken ifade etmek istediğimiz şey budur işte!...
Başka bir Paylaşım:
BİR SİNEASTIN PORTRESİ: TARKOVSKİ İLE FİLMLERİ ÜZERİNE
http://www.guvenguner.com/yazilar/bir-sineastin-portresi-tarkovski-ile-filmleri-uzerine
"İlkelerine bir kez olsun ihanet eden insan, hayat ile olan saf ilişkisini yitirir. Bir insanın kendine karşı hile yapması, onun, filminden, hayatından, her şeyinden vazgeçmesi demektir." Andrei Tarkovski
TARKOVSKİ: „Savaş, kurban kahramanlar üretir. Savaşın kazananı olmaz. Bir savaşı kazandığımız anda onu aynı zamanda kaybederiz"...
Benim yorumum:
İşte bu!...
Şöye bir soru soralım: Peki ya "doğayla savaş", o „savaş“ da dahil mi buna?...
Evet dahildir!... Çünkü sen „doğayla savaşırsan“, o da seninle „savaşır“, sonuç mu, sonuç açık değil mi!? Hani o „burjuvaziyi yok etmeye“ dayanan „devrim“ anlayışı vardı ya, burada da durum aynıdır! Doğayla savaşarak varılacak sonuç da aynıdır!!..
Bu nedenle, "savaş" kavramının ne anlama geldiğini çok iyi anlamak gerekiyor. Savaş, yaşamı devam ettirirken üretim faaliyetinde bulunabilmek etkinliği olmalıdır... Bunun dışındaki "savaş" Tarkovski'nin dediği gibi kazandığınız anda kaybettiğiniz bir eylem olmaktan öteye gidemez...
Newton Fiziğinin ikinci yasası diyor ki, "her etki bir tepkiyi doğurur"... Üretim ise, bir etki tepki olayı değildir!... Üretim bir sistemin çevreyle etkileşim halinde kendi iç dinamikleriyle giriştiği yaratıcı faaliyettir. Bunun sonunda, doğayla etkileşerek üretirken insan kendini de üretmiş olur...
Gene başka bir Paylaşım:
VE GELDİK GÜNÜN HABERİNE!...
Önce şu videoyu dikkatle seyredin:
Videonun altına basından alınan şu alıntıyı yapmışız:
"O KEFENİ HEPİMİZİN DE GİYMESİ LAZIM.
Bana diyecekler ki, "çok büyük güçleri karşına alıyorsun". Ben çok büyük güçleri karşıma alırım. Hiç kimseden korkmuyorum, doğru bildiğimi söylemek zorundayım. Benim bir canım var, bu canımı veririm giderim. Hiç önemli değil.
Bu ülkede bir lider ortaya çıkmış, kefeni giymiş ve bir şeyleri değiştirmeyi göze almışsa hepimizin aynı kefeni giymesi lazım". ("Başdanışman"ın bugünkü makalesinden!...)
Bu durumda bizlere de, "ya Allah ya Bismillah, bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete" demek düşüyor!...
Bu Paylaşım da Eğitim Sistemimizle ilgili:
EĞİTİM SİSTEMİ ANLAYIŞINDA GELİNEN NOKTA:
"İSLAMİ NESİLLER YETİŞTIRME" HEDEFİ DE BİR YANA KALDI, ŞİMDİ MODA AN'I KURTARMAK!...
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/306015.aspx
Önce "turizme destek olsun" diye "tatil" uzatılmıştı, şimdi de "bayram" diyerek uzatılıyor!!... Bunların "öğrenmek", "bilgi üreten nesiller yetiştirmek" diye bir derdi falan yok!!. Önemli olan sermayeden tüketerek an'ı kurtarmak!... Bu kafayla "yeni Türkiye'yi" inşa etmek mümkün mü?...
Eski düzen bozulmuş-yok olmuş, tamam, ama bunun yerine yeni bir düzen de kurulamadığı için insanlar ilerde kurulacak sistem içinde kendilerine daha iyi bir yer kapmak umuduyla birbirleriyle anlamsız bir yarış etme haline girmişler!... Çünkü yarış, bilgi üretmek, bilgi üreterek öne çıkmak alanında olmayınca-sistem insanlara böyle bir ruh hali kazandıramayınca-olay bu türden garip bir "bibirinin yerini kapmak" yarışı haline dönüşmüş!... Öyle ki, herkes bir diğerini "önünü kesme ihtimali olan rakip" olarak görüyor ki, bu da insan ilişkilerini zehirliyor... Olay bu!... Benim bu sene Türkiye'de çektiğim fotoğrafın özeti
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.11.2024
9.11.2024
31.07.2024
3.06.2024
9.04.2024
20.07.2023
18.07.2023
17.07.2023
20.06.2023
18.06.2023