Nabi YAĞCI-Taraf Yazıları
Hayatta demeyeceğim, bizlerde. Yazılanların ötesinde bir şeyler mi var? Çok kişi bunu soruyor bana. Sormakta haklılar, ben de aynı soruyu soruyorum.
Yapmadığım tartışmayı yapmış gibi gösteren, kendi yorumunu tırnak içinde benimmiş gibi aktarıp okurda hakkımda yanlış bir algı yaratan, “Aysel Tuğluk’un favori yazarları” gibisinden düzeysiz göndermeler içeren ifadeleri; yazdıklarımı ısrarla anlamazdan gelip neredeyse şiddeti savunduğumu ima eden, eli bağlı boksör benzetmemden doğal olarak akla ilk gelen şey baskıcı iktidarlar iken boksörü “bombacı” yapan çarpıtmayı, saygı sınırlarını zorlar hale gelen dili doğal bir eleştiri olarak kabul etmem mümkün değil.
Ahmet Altan’ın “Utan PKK” yazısıyla ilgili bir yazım internet ortamında var, bir tartışma nedeniyle yazmıştım, yemekte söylediğim onun tekrarıdır, merak eden bulur. Orada dili eleştiriyorum. Ama kendine yönelik tehdidi mazur görüyormuşum izlenimini yaratacak biçimde “tahmin ediyorum Nabi öyle düşünmüştür” diyerek kendi yorumunu bana maleden Miroğlu’nu kınıyorum. İnsaf yahu. Bir insanın canına yönelik tehdidi nasıl mazur görebilirim?
Ama neden böyle yapılıyor?
Tepkileri başlatan yalnızca iki cümle. “KCK operasyonlarına destek BDP’nin kapatılmasına destek vermektir” ve “Taraf’ın çizgisine eleştirim var”. Başka ne demişim de bu saldırı furyasına yol açıldı? Bu nedenle herkes “neler oluyor” diye soruyor haklı olarak. Bu arada yalnız soru değil çokça dostluk mesajları aldım, minnettarım, teşekkür ederim.
Kendimi, bilmeden bir fitili ateşlemiş gibi hissediyorum. Bakalım arkasından daha neler gelecek? Hiç de iyi kokmuyor. Tepki verilmesi iyi de oldu. Sahici bir meseleye dokunmuş olduğumu anladım. Ayrıca tepkiler insanların içinde kalmamalı.
Kötü olan ise tartışmanın düzeyi.
Benim eleştirilmem hiç önemli değil. Soldaki dogmatizmi eleştirdiğim için yıllardır eleştiriliyorum zaten. Daha 2002’li yıllarda kimse ağzına almıyorken, AK Partiyi değişimci bir parti olarak ilk niteleyenlerdenim, doğal olarak yine eleştirildim. Anti-AKP de anti-PKK de yanlıştır diyorum yine eleştiriliyorum.
Söylediklerim yanlış olabilir, eleştiri haktır, ama çarpıtma, sataşma, karalama olmamalı. Saldırı hiç değil. Saldırı karşındakini susturmak için yapılır. Gözaltılar, tutuklamalar yoğunken, öte yandan da insanları “beni de şiddet yanlısı gösterirler, aman bulaşmayayım” çekingenliğine iten, eleştiri adına yapılmış hırçın saldırılar doğru mu? İşte o durumda gerçekten eleştiri susar silah konuşur. Sivil demokrasiyi, yeni anayasayı çok bekleriz.
Bırakın beni ve benim ne dediğimi de şu günlerde olan bitene, artan operasyonlara bakın. Ucu herkese de varabilir. İçişleri Bakanı’nın Büşra Ersanlı, Ragıp Zarakolu için “Araştırdım, bunlar eski komünistlermiş” dediğini unutmayın.
Dün anti-komünizmle demokratlar susturuluyordu, bugün de yok olmuş değil anti-komünizm. Kütüphanesinde Lenin bulundu diye bir genç içeride. 1970’lerin mevzuatı yerinde duruyor, 301 ve TMK da cabası. Dün komünizmdi gerekçe, bugün ise KCK ve PKK oluyor. Gerekçe ne olursa olsun bir ülkede fikir ve siyasi suçlularla cezaevleri doluyorsa, bir aydın rahat olmamalıdır. Hafifletici nedenler ileri sürmeksizin önce ve öncelikle buna karşı çıkılmalıdır.
Çocuk muyuz ki gördüklerimizi görmeyip “iyi şeyler olacak” masalına kanalım? İyi şeyler olsun baş destekçisi oluruz, dün de olmuştuk yine oluruz, merak buyurmayın.
Bizim gibi bir ülkede demokrat olmak hepimizi her gün yeni ve ağır bir sınavdan geçmeye zorluyor ne yazık ki. O nedenle de siyasette ve aydınlar içinde her gün yeni ayrışmalar oluyor. Şimdi de olan bu. Hızla akan bir ırmak gibi değişim sürecinin köşe döndüğü her momentte ayakta kalmak kolay olmuyor.
Ne Taraf’ın mutfağındayım, varsa eğer ne de Taraf içinde gruplaşmalardan haberim var. Gazeteci olarak özel hiçbir enformasyon kanalına da sahip değilim. Zaten gazeteci de değilim. Bir küçük kasabada gazeteler ve internet üzerinden izlediklerimle ne düşünüyorsam vicdanımla baş başa onu yazıyorum.
Hepsi budur.
Bir engelle karşılaşmazsam eğer başladığım yazılarımı sürdüreceğim ama hiç beklemediğim bir tarzda önüme gelen, düzeyi hiç de yüksek olmayan bu tartışmanın içine daha fazla girmeyeceğim, kimseye yanıt da vermeyeceğim. Birçok tv daveti aldım kabul etmedim. Dostlarımın soruları olmasaydı bu kadarını yazmaya bile gerek görmezdim.
Bu düzey Taraf’a da kendime de yakışmıyor zira.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.05.2012
3.05.2012
30.04.2012
28.04.2012
26.04.2012
23.04.2012
21.04.2012
19.04.2012
16.04.2012
14.04.2012