Orhan Kemal CENGİZ
Türkiye, UCM yargı yetkisini tanımış olsaydı, İsrail'in Mavi Marmara baskını bu mahkemenin önünde yargılanma imkânı bulabilecekti.
İsrail askerlerinin ve diğer personelin filodaki yolculara karşı tutumu sadece içinde bulunulan durumla orantısız değil ama aynı zamanda bütünüyle gereksiz ve inanılmaz bir şiddet içeriyordu. Kabul edilmesi mümkün olmayan bir zalimlik sergilenmiştir. Bu operasyon insan hakları hukuku ve insancıl hukukun vahim bir ihlalini ortaya koymuştur.” Alıntı yaptığım cümleler Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin İsrail askerlerinin Mavi Marmara gemisine gerçekleştirdiği baskın üzerine hazırladığı 22 Eylül 2010 tarihli (A/HRC/15/21) raporundan. Sadece BM’nin bu raporu bile, Türkiye’nin uluslararası hukuk önünde kullanabileceği oldukça güçlü argümanlar içeriyor. Raporu hazırlayanlar ‘insan hakları hukuku ve insancıl hukuka’ göndermede bulunarak İsrail askerlerinin dava edilmesi için net bir şekilde yeşil ışık yakıyorlar.
Türkiye, 9 vatandaşının vahşice öldürüldüğü bu korsan saldırı için ne yaptı? İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Mavi Marmara operasyonu sırasında görevde olan eski İsrail Genelkurmay Başkanı ile hava, deniz kuvvetleri ve İsrail askeri istihbaratının başındaki komutanlara karşı ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle ceza davası açıldı. Yüzlerce şikâyetçinin ifadeleri alındı. Peki ne olacak bu davada? Hiçbir şey. Çünkü bizim hukukumuz sanıkların yokluklarında (gıyapta) yargılanmalarına izin vermiyor. Mahkeme bir süre daha tanık dinledikten sonra belli bir aşamada durma kararı verecek. Bu sanıklar bir biçimde Türkiye’ye ayak basmazsa, hiçbir şekilde yargılanamayacaklar.
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne dava açan savcı Mavi Marmara gemisinin, Komodor bayrağı taşımakla birlikte, Türkiye gemi siciline kayıtlı olduğunu, yani Türkiye gemisi olduğunu söylüyor. Türkiye gemisi demek, uluslararası hukuk bakımından Türkiye toprağı demek. Eğer Türkiye, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) yargı yetkisini tanımış olsaydı, İsrail’in Mavi Marmara baskını bu mahkemenin önünde yargılanma imkânı bulabilecekti. BM’nin ‘insancıl hukuka’ refansta bulunan raporu, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayla birlikte Mavi Marmara’ya açık denizde uygulanan baskının, ‘savaş suçu’ ve ‘insanlığa karşı suç’ başlıkları altında tartışılabileceğini ima ediyor. Tabii bütün bunlar eğer Türkiye UCM’ye taraf olsaydı olabilecekti.
Türkiye uzun süreden beri AB’den gelen ısrarlı taleplere rağmen neden bir türlü UCM’ye taraf olmuyor? AB üyesi ve aday ülkeler içinde Türkiye UCM’nin yargı yetkisini tanımayan tek ülke. Peki neden? Çünkü 1974’ten sonra Kıbrıs’ta meydana gelen sınır değişikliklerinin ‘saldırganlık suçu’ olarak mahkemenin önüne getirilmesinden korkuluyor. UCM’nin ‘saldırganlık’ suçlarıyla ilgili şikâyetleri 2017’den sonra inceleyeceğini açıklamasına rağmen, Türkiye’nin bu konudaki kaygıları yatışmıyor. Demek ki, bizim devlet aklı Kıbrıs meselesinin o zamana kadar çözülmeyeceğini düşünüyor olmalı. Yine muhtemeldir ki, 90’lı yıllardaki köy yakma uygulamalarının, kayıpların, köylerine dönemeyen Kürtler ve kayıp yakınları tarafından mağduriyetler hâlâ devam ettiği için ‘süregiden ihlal’ nitelemesiyle zaman sınırlamaları aşılarak UCM’nin önüne getirilebileceğinden korkuluyor olunmalı.
Türkiye’nin geçmişin hayaletlerinden bir türlü kurtulamaması onu uluslararası bir yargı organının yetkisini tanımaktan alıkoyuyor. Halbuki UCM’nin yargı yetkisini tanıyan bir Türkiye sadece kendi vatandaşlarına karşı belli suçların artık hiçbir şekilde işlenmeyeceğini garanti etmekle kalmaz ama aynı zamanda İsrail’e de oldukça sarsıcı bir ders verebilirdi. Türkiye kendi geçmişinin yükünden kaçacağım derken kendi vatandaşlarının uğradığı büyük bir hak ihlalinin de hesabını soramıyor.
Mavi Marmara katliamı bize üzerinde derin bir şekilde düşünmemiz gereken ibretlik bir örnek sunuyor. Türkiye birinci sınıf bir demokrasi olup, vatandaşlarının tüm haklarını tanıyıp, elini kolunu bağlayan korkulardan kurtulacak ve böylece bulunduğu bütün bu coğrafyaya örnek mi olacak? Yoksa, bütün dünyanın yakından tanıdığı, bölgedeki tüm Müslüman ülkelerin kullandığı ve sadece bu bölgede prim yapan ‘yerel’ dili mi konuşmaya devam edecek? Herhalde cevaplamamız gereken asıl sorular bunlardır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.05.2023
17.04.2023
28.05.2022
13.10.2021
9.09.2021
30.12.2020
23.12.2020
21.12.2020
15.12.2020
3.02.2020