Pelin CENGİZ
Fransız Devrimi’nin ve Fransız kimliğinin üç temel taşı Liberté, Egalité, Fraternité (Özgürlük, Eşitlik,Kardeşlik) çok derin bir yara aldı. Batı Avrupa’nın 11 Eylül’ü şeklinde ifade edilen Fransa’nın kanlı çarşambası, Charlie Hebdo’ya gerçekleştirilen katliam, başta ifade ve basın özgürlüğü olmak üzere tüm özgürlüklere yönelik bir saldırı olarak tarihe geçti. Bu saldırı Fransa’nın üzerinde yükseldiği bu üç temel kavrama da aynı anda saldırı demekti. Meydanlarda, sosyal medyada benimsenen “Je suis Charlie” (Ben Charlie’yim) sözünün ardında bu var.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande da olay yerinde yaptığı ilk açıklamada, saldırganların kim olduğundan bahsetmiyor, İslam’ı terörizmle ilişkilendirmiyor, Fransa’nın özgürlükler ülkesi olduğu için böyle bir saldırı yaşandığını söyleyerek, saldırının demokrasiye, ifade özgürlüğüne ve çoğulculuğa karşı yapılmış olduğunu vurguluyordu.
Charlie Hebdo, Fransa’daki birkaç kuşağa birden dokunan bir dergi. Bu, katledilen çizerlerin yaşlarından da açıkça görünüyor. 36’dan 80 yaşına kadar olan bir karikatürist grubu artık yok. Bu aynı zamanda kültürel bir birikimin de kırımı demek. Zira, Wolinski, Charb, Tignous ve Cabu’nün, siyasal ve toplumsal kültürün şekillenmesinde büyük rolü olduğunun ifade edilmesi boşa değil. Sistem ve güç odaklarına yönelik eleştirel yayıncılık politikasıyla tanınan Charlie Hebdo, Fransız özgür basınının önemli değerlerinden biri. Bu özelliğiyle dünya çapında da dikkat çeken bir dergi.
Bütün dinleri olduğu gibi İslam’ı da net şekilde yeren, bunun yanında Avrupa’nın ve Fransa’nın İslam politikasını da eleştirmekten geri durmayan karikatürler yayınlıyor. Kilisenin küçük çocuklara yönelik istismarı da, eşcinsel evliliği gündemdeyken Katolik Kilisesi’nin özgürlüklere karşı tavrı da, Papa da, Ortodoks Yahudiler de, sağcı ve solcu siyasetçiler de Charlie Hebdo’nun mizahından azade değil. Diğer yandan, Kobane’de Kürtlerin IŞİD karşısında gösterdiği direnişe sahip çıkmaları da her konuda hassasiyet geliştirebildiklerinin göstergesi.
Ancak, Charlie Hebdo tüm bu yayınları içinde en çok tepkiyi İslam ile ilgili karikatürlerden aldı. Pek çok tehdit aldı, bombalı saldırıya uğradı. Üslubu provokatif ancak özellikle İslam düşmanı yayın yaptığını söylemek insafsızca.
Katliamın nedenlerinin çok yönlü sorgulanması önemli. Bunu gerçekleştirenlerin zihniyeti kadar kötü ve tedirgin edici bir diğer mesele ise açık veya dolaylı şekilde katliamın övülmesi ve onaylanması, açıkça işlenen nefret suçu.
İslam dünyasında insan öldürmeyi birtakım fıkıh temellerine dayandırarak meşrulaştıran güçlü bir damar var. El Kaide, IŞİD, Boko Haram gibi örgütler bunun başını çekiyor. İslam dünyası, bu sağlam damarla bir türlü hesaplaşamadığı hatta bu cana kıymaları mağdur olmak, kutsala saygısızlıktan incinmek gibi kılıflarla mazur görmeye çalıştığı için günümüz dünyasında yeni, çağdaş, temel insan hakları değerlerini gözeten bir İslam algısı yaratamıyor. Kendini Müslüman olarak tanımlayan kesimlerin, bu meseleyle yüzleşmesi, fanatik İslamcılardan kendini ayrıştırabilmesi, mesafe koyabilmesi bundan sonra önemli olacak.
Türkiye’de de iktidarların en büyük muhalefeti olan mizah, siyasetin esaretine girmemek için epey mücadele veriyor. Bir ifade özgürlüğü biçimi olarak mizah, çok kereler zapturapt altına alınmaya çalışıldı. Ama artık dönem başka bir dönem, 12 yılda ülkede her şey bir anlamıyla zaten mizaha dönüştü. Siyasi iktidarın mizahla imtihanından çok çekmiş Leman, Penguen gibi dergilerin Charlie Hebdo katliamının ardından gösterdiği duruş, öldürülenlerin anısına özel sayılar saygıyı hak ediyor.
Avrupa’da yaşayan Müslümanları zor bir dönem bekliyor. Bunun bir benzeri Ortadoğu ve Müslüman ülkelerde yaşayan gayrimüslimler için de geçerli. Özenle geliştirilen dinler arası diyalog çalışmaları büyük yara aldı. Diğer yandan Türkiye, İslam adına gerçekleştirilen şiddetin kol gezdiği bir ülke olmak istemiyorsa bunlar son şanslar…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022