Pelin CENGİZ
Yeni yıla eski bir mevzunun devamıyla girdik. Konumuz malum, yine termik santraller.
Şubat 2019’da Meclis’teki tüm partilerin ortak kararıyla geri çekilen termik santrallere “zehir saçma izni” veren yasal düzenleme, kasım ayında raftan indirilip tekrar gündeme taşınmıştı. Daha önce Anayasa Mahkemesi’nin iki kez iptal ettiği madde, 2013’ten beri çevre yatırımlarını gerçekleştirme taahhütlerini yerine getirmeyen ve kendilerine tanınan süreler, yasal düzenlemelerle üç defa uzatılan 15 kömürlü termik santrale dördüncü kez Haziran 2022’ye kadar toprağı, havayı, suyu kirletme, toplum sağlığını tehlikeye atma izni verilmişti.
Kararın ardından kamuoyunda oluşan “tepki” üzerine olsa gerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildikten sonra ilk kez veto hakkını kullanarak ilgili maddeyi veto etti. Vetonun ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, kapatma dahil tüm cezai işlemlerin uygulanacağını belirtti.
Nitekim, uygulamaya başladı da, ancak bazı soru işaretleri ortadan kalkmış değil.
31 Aralık 2019 gecesi bazı termik santrallerin kapatıldığı, özellikle Manisa Soma’da termik santralin atık suyu ile ısınan 12 bin 500 hanenin termik santralin kapatılmasıyla soğukta bırakıldığı, herhangi bir planlama yapılmadan santrallerin kapatılarak termik santral istemeyenlerin cezalandırıldığı bir sürece girildi.
Gelişmelerin hemen akabinde Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Çevre Kanunu'nun 11 ve 15'inci maddeleri gereği, beş termik santralin tamamen, bir termik santralin ise kısmi olarak kapatılmasına, diğer yedi santralden dördüne geçici faaliyet belgesi verilmesine, üç santrale ise gerekli çevre izinlerinin verilmesine karar verildiğini açıkladı.
Kapatılan termik santraller ve sahiplik yapıları şöyle:
Afşin Elbistan A Termik Santrali (Kahramanmaraş) - Çelikler Holding
Seyitömer Termik Santrali (Kütahya) - Çelikler Holding
Tunçbilek Termik Santrali (Kütahya) - Çelikler Holding
Çatalağzı Termik Santrali (Zonguldak) - Bereket Enerji
Kangal Termik Santrali (Sivas) - Konya Şeker Enerji
Geçici faaliyet belgesi verilen termik santraller ve sahiplik yapıları şöyle:
Orhaneli Termik Santrali (Bursa) - Çelikler Holding
Yatağan Termik Santrali (Muğla) - Bereket Enerji
Afşin Elbistan B Termik Santrali (Kahramanmaraş) - EÜAŞ
Çayırhan Termik Santrali (Ankara) - Ciner Enerji
Yurttaşların kış mevsiminde mağduriyet yaşamaması için Konya Şeker’in sahip olduğu Manisa Soma Termik Santrali’nin kısmi olarak çalışmasına izin verildi.
Bakan Kurum’un açıklamasına göre, mevzuat gereği, bu termik santrallerin sahiplerinin altı ay içerisinde çevre izin ve lisans belgesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvuru yapması gerekli.
Çevre izinlerini alan termik santraller ve sahiplik yapıları şöyle:
Yeniköy Termik Santrali (Muğla) - Limak Enerji ve İçtaş Enerj
Kemerköy Termik Santrali (Muğla) - Limak Enerji ve İçtaş Enerji
18 Mart Çanakkale Termik Santrali (Çanakkale) - EÜAŞ
Toplamda dört termik santrali bulunan Çelikler Holding’in üç termik santralinin kapatılmış olması ilginç.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, değil Türkiye’nin, Avrupa’nın en kirli termik santrallerinden bir olan ve bölgeye yaydığı kirlilik görüntüleriyle tepki çeken Afşin Elbistan Termik Santrali’nin sahibi Çelikler Holding’in patronu Tahir Çelik’i, verilen sürenin bir kez daha uzatılmasını talep edince telefonda azarladığı medyaya yansımıştı.
Geri çekilen ve veto edilen maddenin yasalaşması için Çelikler Holding’in yoğun çaba içinde olduğu, hatta tehditlerde bulunduğundan şu yazıda bahsetmiştik.
Dört termik santralinden üçüne -şimdilik- kilit vurulan ve birine geçici faaliyet izni verilen Çelikler Holding’in patronu Tahir Çelik’in Erdoğan’la telefonda girdiği diyaloğun bu durumda ne kadar etkisi oldu bilmiyoruz.
Ama mesela şunu biliyoruz.
Termik santral özelleştirmelerinin başladığı 2013 - 2018 yılları arasında özelleştirmelerden termik santral alan şirketler, yerli ve yabancı bankalardan toplamda 9,2 milyar dolar kredi kullandı.
En fazla krediyi 2,965 milyar dolar Limak Holding kullandı. Onu 2,134 milyar dolarla IC İçtaş takip etti. 1,971 milyar dolarla Çelikler Holding üçüncü sırada yer alarak diğer ikisini takip etti.
Çelikler Holding, yukarıda bahsettiğimiz dört termik santrali de özelleştirme yoluyla satın aldı ve 1,97 milyar dolar kredi kullandı.
Belli ki, kredi geri ödemelerinde sıkıntı var, belli ki çevre yatırımlarını bugüne kadar yapmaya yanaşmamayı, eski ve kirli santralleri satın alıp zehir saçmayı, insanların, canlıların yaşamını tehdit etmeyi, doğayı kirletmeyi kendilerine hak saydılar. Bundan sonra yatırımları yapıp yapmayacaklarını da zaman gösterecek.
Burada sorulması gereken birkaç soru var:
Kapatılan termik santrallerin çevre yatırımlarını gerçekleştirme yönünde hiçbir planı yok mu? Yok ise tamamen devre dışı bırakılacaklar mı?
Geçici faaliyet belgesi verilen termik santrallere neye göre geçici izin verildi? Çevre yatırımlarını yapmış mı yapmamış mı?
Bu santraller herhangi bir termin planı hazırladılar mı ya da ne zaman hazırlayacaklar?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın termik santralların atıklarına yeni muafiyet getiren "Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik" düzenlemesi yılın son günlerinde Resmi Gazete'de yayımlandı. Filitresiz baca veto edilirken, termik santrallerin külüne izin geldi. Yönetmeliğin geçici II. maddesi, “Bu yönetmelik yayımlanmadan önce Bakanlık tarafından kapatma planı uygun görülmüş, fakat başlatılmamış/uygulanmamış kapatma planları, bu yönetmeliğe göre revize edilerek yeniden Bakanlığa sunulur ve kapatma işlemleri bu yönetmelik hükümleri çerçevesinde yapılır” deniyor. Bazı santraller bu muafiyet sayesinde kapatılmaktan kurtulmuş olabilir mi?
Termik santrallerin kirli, filtre tartışmasının yersiz olduğu, iklim krizini derinleştirdiği, ucuz olmadığı gibi dışsal maliyetlere sebep olduğu gerçekleriyle ne zaman yüzleşeceksiniz?
Esas meselemiz olan fosil yakıtlardan çıkış için gerekli olan azaltım ve uyum politikalarını ne zaman konuşmaya başlayacağız?
Temiz, ucuz, çevreye uyumlu enerji alternatifleriyle ilgili stratejileri ne zaman hayata geçireceğiz?
Termik santraller kapanınca istihdam kayıpları da gündeme geldi. Bu noktada adil dönüşüm kavramının da Türkiye’de çoktan konuşulmaya başlaması gerekirdi. Çünkü bu çok zorlu bir dönüşüm. İklim krizine sebep olan fosil yakıtlardan çıkış stratejisi gerçekleştirilmedikçe, bu alanlarda istihdam edilen insanların da mağduriyetleri artıyor. Adil dönüşüm kavramını ne zaman konuşmaya başlayacağız?
Bu sorulara ancak kamuya hesap verme sorumluluğu olan, şeffaf, demokratik yönetimlerde cevap bulmak mümkün.
Öte yandan, işin bir de kapasite mekanizması boyutu var.
20 Ocak 2018’de Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından hazırlanan “Elektrik Piyasası Kapasite Mekanizması Yönetmeliği” ile elektrik piyasasında arz güvenliğini sağlamak için yıllık olarak belirlenen bütçe dahilinde üretim lisansı sahibi tüzel kişilere kapasite ödemesi yapılması kararlaştırıldı.
Özelleştirmeler sonrası eğer şirketlerde üretim azalırsa enerji güvenliği zarar görmesin diye, santrallara kapasite kullanım teşviği verilmeye başlandı.
Makina Mühendisleri Odası’nın hazırladığı rapora göre, bu kapsamda şirketlere 2018'de 1 milyar 407 milyon lira, 2019'da ise 2 milyar lira teşvik verildi.
Türkiye Elektrik İletim A.Ş (TEİAŞ) kapasite kullanım mekanizması kapsamında 2020 yılında dokuz firmaya ait 15 termik santralin yaklaşık 1,5 milyar TL teşvik alacağını açıkladı. Şirket başına ortalama 160 milyon TL demek…
TEİAŞ’ın Aralık 2019’da yayınladığı listeye göre kapatılan Tunçbilek, Seyitömer, Kangal, Çatalağzı ve kısmen kapatılan Soma termik santralleri 2020’de de teşvik almaya devam edecek.
Geçtiğimiz günlerde termik santrallerin çevre kirliliğinin yanı sıra nasıl bir çevre tahribatı yarattığına yönelik başka bir veri daha açıklandı. TÜİK, “Termik Santral Su, Atıksu ve Atık İstatistikleri” sonuçlarını açıkladı.
Bu çalışmaya göre, 2018’de 17,5 milyar metreküp su doğrudan su kaynaklarından çekildi. Su kaynaklarından çekilen suyun yüzde 56,2'si denizlerden alındı.
2018 yılında termik santraller, çok büyük bir bölümü denizlerden olmak üzere su kaynaklarından 7,9 milyar metreküp su çekti. Çekilen suyun 7,5 milyar metreküplük bölümü atık su olarak deşarj edildi. Toplam atık suyun yüzde 99.5’i denize, yüzde 0.5’i ise kül barajı, düzenli kül depolama sahası, akarsu ve diğer alıcı ortamlara deşarj edildi.
Termik santraller 7,9 milyar metreküple belediyelerden bile daha fazla su çekerek lider oldu. Belediyelerin çektiği su miktarı 6,1 milyar metreküp olarak hesaplandı.
2018’de toplam çekilen su miktarının 17,5 milyar metreküp olduğu düşünüldüğünde, su kaynaklarından çekilen suyun yüzde 45’ini yani neredeyse yarısını termik santrallerin çektiği görülüyor.
İstatistiklerin kapsamının kurulu gücü 100 MW ve üzeri olan tüm faal termik santrallar olduğu kaydedildi.
Görüldüğü üzere bu termik santraller ekonomik, ekolojik ve toplumsal boyutlarıyla sadece devletin değil hepimizin, bütün yurttaşların sırtında büyük bir yük.
Adil dönüşüm ve fosil yakıtlardan çıkışı konuşmadığımız müddetçe, bu yükün altında ezildikçe ezileceğiz…
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022