Ümit KIVANÇ
Perşembe günü, saat 16:00 suları. Gazetelerin internet sayfalarında Van’daki felaket ötesi durumla ilgili neler var, bakınıyorum. Karşıma çıkan manzara şu:
Hürriyet’te, “Van’da deprem fırtınası dinmiyor” başlığıyla verilmiş küçük bir haber, “günün manşetleri” arasına girememiş, ardarda gelen artçı sarsıntılardan sözediyor.
Sabah’ta, “Van’da 7 dk arayla 2 deprem”, “son dakika” vurgusuyla manşetler arasında. Sayfanın altlarına doğru, arayınca buldum, “–10 derecede yaşam mücadelesi” başlıklı bir haber var ve AFAD başkanlığından bir yetkilinin “yazlık çadırları kaldırıp kışlıkları kurmaya başladık” açıklaması burada yeralıyor. Haber kabaca, “çadırkentlerde insanlar çok üşüyor”u anlatıyor.
Milliyet’in manşetlerine iki Van haberi girmiş. Biri, “Kâbus bitmiyor” başlığıyla verilen, taze depremlere ilişkin. Ötekiyse: “Çarşı ayağa kalktı, Van’a gidiyor.” Yani, “Beşiktaş taraftarından Van için anlamlı kampanya”. Haberin gövdesinin büyük bölümü, Çarşı’nın internet sitesinde yeralan ve “duygusal yazı” diye tanıtılan yazının aktarılmasından oluşuyor. Çarşı, gazetelerimizden çok daha net: “Yedi yaşındaki Deniz’ler naylon çadırlarda donarak ölmesin.”
Habertürk’e göre “yıkılan” Van değil twitter, çünkü Doğuş, Hilal Cebeci’ye özenip çıplak pozunu yayımlamış. Sayfanın tâ altlarında, “Sağlık” çerçevesi içinde, “Van’ı bekleyen büyük tehlike” başlığını uzun aramalardan sonra görebildim. Uzmanlar salgın hastalık tehlikesine dikkat çekmiş. Çadırkentlerde “hijyen koşulları kötü”ymüş. Bir de, “bütün manşetler” karmaşası arasında, “Van’ı 6,2’lik deprem bekliyor” haberi var ki, deprem mi Van’ı, Van mı depremi bekliyor, buna takılamadım artık.
Radikal, öğrenci yurdundan eşyalarını almak için dönen öğrencilerin, kendilerinden “içeri giriyorum, ölürsem ben sorumluyum” manasında bir taahhütname alındıktan sonra yurda sokulduklarını haberleştirmiş, manşetleri arasına koymuş. “Çarşı Van’a gidiyor” haberi onlarda da var. Ek olarak, depremzede memurların Van’ı terk etmek istediğine dair bir haber yapmışlar.
Yeni Şafak, şüphesiz, olanlara iyi tarafından bakmayı tercih etmiş. 1976 Çaldıran depreminde kurtarıldıktan sonra Erciş’te yine enkaz altında kalan ve kurtarılan bir “şanslı” vatandaşın hikâyesine yer vermiş. Güncel haber, “Van korkutmaya devam ediyor” (yeni artçı depremler). Bu kadar.
İki defadır kurtarılan vatandaşın öyküsü Zaman’ın Van’la ilgili iki büyük haberinden biri. Öbürü, Tayvanlı çocukların “kardeş oldukları Ufuk Okulları öğrencilerine” yolladıkları geçmiş olsun mektupları. Yeni artçı deprem de ayrı bir haber. “Tüm manşetler” grubunda yeralan “–15 derecede ekmek telaşı” başlıklı haber, Van’la değil Kazakistan’la ilgili. Buna karşılık, “Van’daki öğrencilere yurt ücreti müjdesi” haberleştirilmiş. Ekonomi bölümünde Kalkınma Bakanı’nın yüreklere su serpen açıklaması yeralıyor: “Van deprem öncesinden daha hızlı kalkınacak.” Bakana göre, “depremin etkileri azaldıkça esnaf ve tüccar açısından yeniden normal hayat başlayacak”. Serpilen sular donmazsa.
Uzatmayayım. 17 kasım itibarıyla Türkiye’nin belli başlı gazetelerine internetten göz atan biri, Van’daki felaketin boyutlarına ilişkin bilgi sahibi olamaz, yardım için harekete geçmesine yolaçacak tek satır okuyamazdı.
Medyanın vicdanı, zaten otoyola serilmiş paspastı, yakın dönemin muhalif medyasının mutlak iktidar borazanı haline gelişiyle, tamamen “ex” oldu.
Size tekrar kısa bir tasvir yapmak ve çağrıda bulunmak istiyorum.
Van’da durum tam olarak nedir, anlamak istiyorsanız, buyurun, size ilk elden bir “anekdot”: Bebek maması gönderilecek, yardımı alıp yoksul mahallelerine götürecek insana “kaç bebek var, hangileri kaç aylık” filan diye soruluyor, mamaları ayarlayabilmek için. Karşıdaki insan, “şu kadar bebek var, ama şu kadarı muhtemelen gidicidir, çok hastadırlar” diye cevap veriyor.
Yetkililer, “konteynır yaptırıyoruz, aralık sonunda insanları konteynırlara alabileceğiz” diyorlar. Aralık sonuna kadar sağ kalanları, demek istiyorlar. Çadırkentlerde 30-35 bin kişi var, gerisi sokaklarda. Van’ın nüfusu yaklaşık bir milyon. Şehir merkezi 360 bin. “İki yüz bin kişi göçtü” yollu haberlere haydi itibar edelim. Gerisi, asla herhangi bir yere gidebilme imkânı bulunmayanlar. Hesaplayın işte.
Şu anda insanların “barındıkları” söylenen çadırlarda, bırakın yaklaşan daha korkunç soğuk günleri, bugünlerde bile üstüste birkaç gün geçirilmesi mucize. Çadırlar “terliyor”, buz tutuyor, bunlar eriyor, her şey sırılsıklam oluyor. Sıcak su yok. Tuvaletler –mecburen– topluca biryerlerde. Ufacık çocuğu gece vakti çadırdan çıkarıp buralara götüreceğine direkman öldür daha iyi.
Çadırkent dışındaysa, yiyecek-içecek dâhil her şey sorun. Özellikle kolay hazırlanabilir, ısıtılabilir, hazır çorba, makarna gibi yiyecekler, soğuğa karşı da az buçuk savunma sağlayacak, tahin-pekmez, helva gibi şeyler ve sahiden o şartlara dayanacak kalın, kışlık giyecekler, yün iç donu, fanila, kaban, mont vs’ye acilen ve çok büyük sayılarda ihtiyaç var. Şunu unutmayın: depremzedeler hiçbir şeylerini yıkayamıyorlar, kendileri de yıkanamıyorlar.
“Ben zaten yardım yaptım” demenin anlamı yok. Sürekli yapılması gerekiyor. Ayrıca gönüllülere de ihtiyaç var. İlk elde başvurabileceğiniz bir yer, şu site: http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com/. Ama herkes kendisi de tanıdığı güvendiği birileri aracılığıyla yardım ulaştırabilir. Yani, yapmak istedikten sonra yolu bulunur.
Kusura bakmayın, hükümet-PKK hegemonya mücadelesi gibi konulara giremedim, Türkiye’nin Ortadoğu vizyonu konusunda sizleri aydınlatamadım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024