Akif BEKİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet erkanıyla değerlendirme sonrasında şunun altını çizdi:
Emekli amirallerin bazıları ortak açıklamadaki görüşleri medyada uzunca süredir dile getiriyordu ve kimsenin buna karıştığı yoktu. Ama toplu halde gece yarısı bildirisi, işin rengini değiştirdi...
Demek ki içerdiği cümleler tek tek söylendiğinde darbe iması ve tehdidi anlamına gelmiyor.
Gece yarısı ve toplu halde söylenmesi ise bunları ifade özgürlüğünden çıkarıyor. Anayasal düzene ve devletin güvenliğine karşı suç işlemek için aralarında anlaşmaya sokuyor. Soruşturma bu maddeden açıldı.
Oysa Anayasa’nın 26. Maddesi, fikirlerin tek başına olduğu gibi toplu halde de açıklanıp yayılabileceğini güvence altına almıyor mu?
Tek başına hak ve özgürlüğe giren ifadeler, toplu halde nasıl hak ve özgürlük değil?
Zamanlaması derseniz...Emekli değil görev başındaki Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ın, Genelkurmay resmi sitesine gece yarısı aynı saatlerde koyduğu bildiri örneği var.
Seçilmiş hükümetin görev ve yetki alanıyla ilgili sert uyarı ve eleştiriler içeriyordu.
Erdoğan, 27 Nisan 2007 bildirisini ‘e-muhtıra’ sayanlara katılmadı. Darbe iması ve tehdidi gibi kabul etmekten yana değildi. O günkü Genelkurmay’ın yaklaşımı olarak görmekten yanaydı. Bakınız; 7 Haziran 2011 tarihli Kanaltürk yayınında söyledikleri.
Hepsini boş verin, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin iki ana vaadinden biri, darbe dönemini kapatmak, vesayetçiliği bitirmek değil miydi?
Bunları ebediyen sandığa gömmek için oy istenmişti. Bir daha hortlamayacaklardı.
Elif Çakır, dün tarihleriyle hatırlattı.
Meclis Başkanı Mustafa Şentop, 11 Mart 2017’de Anayasa Komisyonu Başkanı olarak şu sözü vermişti:
“Bu Anayasa değişikliği ile Türkiye, darbeler dönemini bir daha açmamak üzere geride bırakmış olacak.”
İktidar, vesayetçiliğin tabutuna son çivinin, 16 Nisan 2017 referandumuyla sandıkta çakıldığı iddiasındaydı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, en son 26 Mayıs 2019’da bu bilgiyi şöyle teyit etmişti:
“Artık bu ülkede darbeler devri kapanmıştır. Artık bu ülkede kimse darbe falan yapamaz.”
Sene olmuş 2021, öyleyse niye hala darbe tehdidi ima ve çağrışımı var diye teyakkuza geçiriliyor millet?
Cumhurbaşkanı, önceki gün yine ‘darbeci ve vesayetçi’ muhalefetle 2023’te sandıkta hesaplaşma vaat etti...
Milleti, darbe ve destekçilerine karşı tarafını seçmeye, hadlerini seçimde bildirmeye çağırdı...
Emekli amiral bildirisine tepkisini getirip, sandıkta milletin takdirine sunacakları sonucuna bağladı.
4 yıl sonra darbe tehlikesi hala geçmedi yaşıyorsa, millet yine darbecilerle mücadeleye çağrılıyorsa...Cumhurbaşkanlığı Sistemi, en büyük iki vaadinden birini yerine getiremedi ve bu itiraf ediliyor demek değil midir?
Sistemin ikinci büyük vaadi ise faiz, enflasyon ve doların saltanatını bitirmekti.
Darbe tehlikesini bitirmediği kabul ediliyor. Faiz, enflasyon ve dolarizasyonu bitirdi mi peki?
Hani artık iktidarlara bir mazeret kalmamıştı bu sistemde. Niye başarılamadığı sorulmayacak mı?
Var mı devletle millete yan bakan!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, emekli amiral bildirisine son cevabı milletle birlikte sandıkta vereceklerini söyledi.
Devlet erkanını Beştepe’de toplayan değerlendirmeden sonraydı. Son sözü sandığa bıraktı.
Fakat emekli amiraller seçimde iktidarla yarışmayacak, rakip parti değiller.
Neyse ki Cumhurbaşkanı, adresi karıştırmasın diye hedefi de adlı adınca gösterdi millete. CHP’ye karşı oy verecekler.
Devlet ve millet bir tarafta, emekli amirallerle CHP de karşı tarafta yarışacak.
AK Parti kendisini devlet ve milletle özdeşleştirdiği için, devleti yanında seçime sokmuş oluyor.
Muhalefetin siyasi rakibi haliyle devlet ve millet oluyor. Özdeşi de vatan ve millet düşmanı hain darbeciler!
Eşleştirme denklemi böyle kurulduktan sonra, mevzubahis vatansa gerisi teferruata gelmez mi?
Yok, Cumhurbaşkanı demiş ki:
“104 emekli amiralin içinde bizzat CHP üyesi olanlar var. Ailesi, şusu busu olanlar var. Medyada göreceksiniz. Bu işin merkezinde ana muhalefet partisinin ta kendisi var...”
Yok, İçişleri Bakanı Soylu demiş ki:
“Emekli amirallerin irtibatlarını çıkarmak için sabaha kadar uyumadık...”
Yok, 104’ten 4’ünün aliesindeki CHP üyeliği suç gibi gösterilmiş.
Yok, CHP’yle siyasi mücadeleye darbecilerle mücadele süsü verilmiş.
Yok, kişisel verilerin korunması kanun emriyken CHP üyelerinin devlete emanet kişisel verileri iktidar medyasına servis edilmiş.
Yok, bu vahim ihlal hem de ilk ağızlardan üstlenilmiş. Devlet gücü kullanılarak muhalefetin fişlenmesi pervasızca sahiplenilmiş.
Yok daha neler...
Cumhurbaşkanı’nın son sözü seçime havale ettiği salonda devlet erkanı oturuyordu, parti kurmayları değil.
İçişleri ve Savunma bakanlarıyla MİT Müsteşarı da oradaydı. Genelkurmay Başkanı ile Deniz Kuvvetleri Komutanı da üniformalarıyla oradaydı.
Sanki orada seçim propagandası mı yapılmış, haşa devletle parti işleri mi karıştırılmış, siyasi çıkara mı alet edilmiş?
Devletle milletin bekası iktidarın şahsında bir olmuşsa demokrasi ve hukuk artık teferruattır. Var mı üçüne yan bakan!
Yazarlar
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞErdoğan’ın büyük siyasi gafı: “CHP Ankara merkezli siyaset yapmalı” 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025