Barış Soydan
"Olumsuz bir olay ya da durumla karşılaştığında kişi en son kendini sorgular ve yargılar. 'Benim hatam' demek çok zordur; bu nedenle kendini haklı çıkaracak sebepler arar. Yaşadığımız olumsuz durumları inkâr ederek, bahane ya da neden üreterek, çarpıtarak, bastırarak, karşı tarafa yansıtarak, karşıt tepki geliştirerek benliğimizi korumaya çalışırız."
"Savunma mekanizması olarak yansıtma" başlıklı yazısında Nermin Elmas bu bilgileri veriyor.
Dolar, 2019 yılının 31 Aralık günü 5.95 TL’ydi. Dün 7.55’i geçti. Yılı nerede bitireceğiz, kim bilir…
Dolar neden yükseliyor? İktidara göre suçlu, dış güçler. Türkiye’nin dünyanın yeni süper gücü olmasını hazmedemeyen "karanlık odaklar", artık nasıl yapıyorsa yapıyor, doların değerini yükseltiyor.
Kim bunlar? İktidar yanlısı yazarların meşrebine ve hayal gücüne göre değişiyor: İngiliz derin devleti... Rotschild’ler… Rockefeller ailesi… Masonlar… Faiz lobisi… Illuminati… Tapınak Şövalyeleri… Gül Haç Şövalyeleri…
Psikolojiye göre iyileşmenin yolu, sorunla yüzleşmekten geçer. Söylemesi kolay, yapması zor. "Benim hatam!" demek" kolay mı? Psikologlar, birçok insanın bunu yapmak yerine psikoterapiyi yarıda bırakıp kaçtığını söyler.
TL’yi ayağa kaldırmanın yolu Merkez Bankası’nın rezervlerini har vurup harman savurmaktan değil cesurca kendimizle yüzleşmekten geçiyor. Hayır, doların yükselmesinin sebebi Rotschild’ler değil, cari açık! Rockefeller değil, enflasyon! Masonlar değil, düşük faizli kredilerle ekonomiyi canlandırma sevdası! Faiz lobisi değil, Merkez Bankası’nın negatif reel faizi! Illuminati değil, döviz rezervlerindeki erime! Tapınak Şövalyeleri değil, maceracı dış politika! Gül Haç Şövalyeleri değil, Avrupa Birliği’yle kavga, Amerika’yla kavga, Mısır’la kavga, Fransa’yla kavga, herkesle kavga!
Rotschild’ler değil cari açık!
Cari açıktaki artışın para biriminin değerini düşürdüğünü gösteren yüzlerce bilimsel araştırma var. Aslında araştırmaya gerek de yok, Türkiye’nin yakın tarihi bunun kanıtı. Son olarak 2018’de cari açık 60 milyar doları geçince dolar patlamıştı. Geçen yıl ekonomi daralınca cari açık da daraldı, Türkiye 2019 genelinde cari fazla verdi. Ama bu yıl cari açık tekrar tırmanışa geçti. Çünkü anketler iktidar partisinin oylarının eridiğini gösteriyordu. Ekonomiyi dopingle canlandırma planı uygulamaya kondu. Kamu bankaları öncülüğünde faizler enflasyonun altına çekildi. Yüz binler "Bu fırsat kaçmaz" diyerek düşük faizli kredilerle ev, araba, beyaz eşya, mobilyaya hücum etti. Sonuç: Önce ithalat, ona bağlı olarak da cari açık patladı. Cari açık yılın ilk 6 ayında 20 milyar dolara yükseldi. Yıl sonunda 30 milyar dolara çıkması bekleniyor. Rotschild’ler değil, cari açık!
Faiz lobisi değil negatif reel faiz!
Parasının eriyeceğini bile bile kim TL’ye yatırım yapar? Enflasyon aylardır yüzde 12-13 bandında dolaşıyor. Ama Merkez Bankası’nın politika faizi yüzde 8.25’te. Bankaların mevduat faizlerinin de ondan aşağı kalır yanı yoktu. Ta ki dolar Ağustos’un başında yeniden tırmanışa geçene kadar… Dolar 7 TL’yi geçince Merkez Bankası politika faizini değil ama bankalara verdiği paranın faizini yükseltmeye başladı. Tamam da nereye kadar? Yüzde 11.25’e kadar. Enflasyon kaç? Yüzde 11.77. Yani Merkez Bankası’nın "Yükselttim" dediği faiz bile enflasyonun altında. Faiz lobisi değil, negatif reel faiz!
Illuminati değil döviz rezervlerindeki erime!
Merkez Bankası TL’nin düşüşünü engelleyebilmek için geçen yıldan beri dolar satıyor. Önceleri doları 6.50 TL seviyesinde tutmaya çalışıyordu, sonra 6.80, sonra 7, şimdi de 7.50... Hiçbiri işe yaramadı, Merkez Bankası’nın "savunduğu" bütün seviyeler aşıldı. Merkez Bankası rezervlerinden 100 milyar dolara yakın para harcandığıyla kaldı. Dolarların har vurulup harman savrulması bir işe yaramadı ama rezervler eriyince yatrımcılar "Türkiye iflasa gidiyor!" diye panikledi ve TL’den daha çok kaçmaya başladı. Illuminati değil döviz rezervlerindeki erime!
Tapınak Şövalyeleri değil maceracı dış politika!
Çin gibi, merkez bankanın kasaları yüzlerce milyar dolarla tıka basa doludur, bir yere kadar anlarım; Rusya gibi dünyanın satın almaya mecbur olduğu bir emtian vardır (doğalgaz), anlarım; Almanya gibi cari fazla veriyorsundur, alem Mercedes’in, BMW’nin hayranıdır, anlarım; Türkiye’de bunların hiçbiri yok ama herkesle kavga ediyoruz. Buna kendini dev aynasında görmek derler. Cam evde oturup başkalarının evine taş atarsan onlar da taş atar, camın kırılır. Tapınak Şövalyeleri değil maceracı dış politika!
Sorunların çözümü kendimizle yüzleşmekle başlayacak.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021