Barış Soydan
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faizin düşürülmesi konusunda ne kadar samimi? "Canım, Merkez Bankası başkanını telefonla arayıp faizin düşürülmesini isteyen bir siyasetçinin samimiyetinden şüphe edilir mi?" diye soranlar olabilir, haklı olarak. Doğru ama bir de şu soru var: AKP 19 yıl boyunca faiz için ne yaptı?
Faizsiz bankacılık ile başlayalım. Adı üzerinde, faizsiz, yani İslami bankacılık… Mevzuattaki adıyla "katılım bankacılığı"… AKP öncesinde katılım bankalarının finans sistemi içinde ciddi bir payı yoktu. Bugün? Bugün de yok. Katılım bankaları AKP döneminde sınırlı bir gelişim gösterdiler. Aktif büyüklüğü açısından bankacılıktaki payları ancak 6'yı geçebildi. Şubede payları yüzde 10'u, personel sayısında yüzde 8'i bulabildi.
Oysa mesela Arap olmayan bir başka Müslüman ülkede, Malezya'da faizsiz finans kurumlarının bankacılık içindeki payları hızlı büyüdü, yüzde 30'ları aştığı dönemler oldu. Bunu siyasi otoritenin ve devletin büyük desteğiyle başardılar. Malezya devleti katılım bankacılığına güçlü destekler verdi, hatta bizzat bu alana yatırım yaptı. Türkiye'de? Türkiye'de katılım bankalarının, likidite yönetimi açısından kritik önem taşıyan Merkez Bankası fonlamasına erişimi bile AKP iktidara geldikten yıllar sonra gerçekleşebildi.
Kamu yatırımı da çok geç ve çok cılız geldi. Hazine Müsteşarlığı'nın sahibi olduğu ilk kamu katılım bankası 29 Mayıs 2015'te, seçimlerden birkaç gün önce açılabildi. Erdoğan'ın hesap sahibi ilk mudi olduğu faizsiz devlet bankası, AKP iktidarının ancak on üçüncü yılında faaliyete geçti.
Ardından Vakıf Katılım ve Emlak Katılım bankaları kuruldu. Ama bu bankaların piyasa payları çok sınırlı kaldı.
Özetle AKP iktidarı, faizsiz bankacılık konusunda pek de atak bir görüntü sergilemedi. Neden? Kamu bankalarından yandaş şirketleri fonlama alışkanlığını bir kenara bırakmak kolay olmadığından mı acaba?
Faizsiz bankacılık gelişmedi de, faizsiz finansın diğer alanları gelişti mi? Uluslararası piyasalarda 2000'li yılların başından itibaren faizsiz esaslarda ihraç edilen ve genel olarak "Sukuk" olarak bilinen borçlanma araçları yoğun ilgi görmeye başlamıştı. Özel sektör Sukuk, yani faizsiz bonoyla borçlanırken bazı ülkelerin Hazine borçlanmalarında da bu enstrüman önemli bir yer tutuyordu. Özellikle Malezya ve Bahreyn gibi ülkeler bu sürece öncülük ediyorlardı. Malezya'nın küresel piyasalardan faizsiz esaslarla yaptığı borçlanma çok yüksek rakamlara ulaşmıştı.
Dünyada bu gelişmeler yaşanırken, faize karşı olduğunu vurgulayan Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde Hazine bu trendin uzağında kalmayı tercih etti. Hazine Müsteşarlığı, AKP iktidarının ancak yedinci yılında, 2009'da, "Gelire Endeksli Senetler (GES)" olarak adlandırılan kıymetleri ihraç etmeye başladı. Bu senetlerin getirileri bazı kamu kurum ve şirketlerinin (TPAO, Devlet Malzeme Ofisi, Devlet Hava Meydanları İşletmeleri, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü vb.) gelirlerinden bütçeye aktarılan hasılat paylarına endekslenmişti. İhraçlara özellikle katılım bankaları büyük ilgi gösterdi. Fakat bir süre sonra GES'lerle ilgili ciddi bir sorun yaşandı. Katılım bankalarının danışıp fetva aldıkları ilahiyat profesörü Prof. Dr. Hayrettin Karaman, 19 Şubat 2012 tarihinde Yeni Şafak gazetesinde "Devletin Borç Senetleri" başlıklı bir yazı yayınladı. Yazıda özetle daha önce uygun görülüp onay verilen GES'lerin yapısal anlamda sorunlar içerdiği belirtilerek "GES'ler devlet tahvili gibidir. Gelir ortaklığı senedi (GOS) haline gelmedikçe bunların geliri de faizdir" dedi. Bu yazı üzerine katılım bankaları hem yeni GES ihalelerine katılmaktan vazgeçti hem daha önce adlıkları GES'lerin "faizsiz araçlarla" değiştirilmesini Hazine Müsteşarlığı'ndan talep etti.
Malezya'nın yıllarca küresel piyasalardan yüz milyar doların üzerinde başarıyla borçlanmasını sağlayan faizsiz bir araç, yıllar sonra ve temelde yerli yatırımcılara yönelik ihraç ediliyor ama bir süre sonra fetvası iptal edilip faizli hale getiriliyordu!
Daha birçok örnek verilebilir. Erdoğan iktidarının faiz konusundaki özeti şudur: Faize karşı söylem düzeyinde üst perdeden karşıtlık, fakat o söylemle uyumsuz son derece cılız adımlar.
İnsan bu tabloya bakınca ister istemez, "Acaba yoğun faiz karşıtlığındaki asıl niyet bir günah keçisi yaratıp ekonomideki tüm günahları onun sırtına yüklemek mi" diye düşünüyor. Sıkıştın mı vur "faiz lobisine".
Güçlü dini dayanağı olan faiz karşıtlığının AKP tabanında rezonans yarattığı, bir karşılığının olduğu açık. Ama faiz karşıtlığını "kuvveden fiile" çıkarmaya, faizsiz finansın Türkiye ekonomisindeki payını artırmaya yönelik samimi bir çaba var mı, şüpheli…
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021