Cafer Solgun
Memleket referanduma gidiyor. Yaşadığımız köy, semt, ilçe veya il ile ilgili lokal bir hadise değil mevzu; nasıl "yönetileceğimiz" ile ilgili. Yani önemli. "Evet" derken de "hayır" derken de aklımızda olması gerek...
Hemen belirtmiş olayım: Tercihi "evet" olanlardan bazılarına göre "hayır" diyenler "PKK'lı, Fetö'cü, bölücü, terörist, vatan haini". Tercihi "hayır" olan bazılarına göre ise "rejim elden gidiyor", "bölünüyoruz", "şeriat, hilafet gelecek" vb.
Bu durumda "evet" diyenler "hayır" diyenleri; "hayır" diyenler de "evet" diyenleri en hafif deyişle "gayrı meşru" ilan etmiş oluyorlar. E bu referandum ne diye yapılıyor o zaman? İnsanların tercihlerini böylesine uç kavramlarla mahkûm etmek isteyenler herhalde kendi tercihleri adına “kampanya” yürüttüklerini, insanları etkilemeyi amaçladıklarını sanıyorlardır. Oysa yaptıkları referandumun doğasına aykırı. Sadece belli bir tercihi “meşru” görüp diğer tercih veya tercihleri “tehdit ve tehlike konusu” ilan etmek olacak şey mi?
Zaten referandumun OHAL şartlarında yapılması başlı başına bir handikap oluşturuyor. Bu durum referandum sonuçlarının uzun süre tartışma konusu olarak gündemimizde kalması için kendi başına bir sebep.
“Evet” de “hayır” da son derece meşru seçmen tercihleridir. “Boykot” da bana göre meşru bir tercih. Ama referandum konusu göz önüne getirildiğinde hiç de doğru bir tercih değil. (Bazı marjinal sol çevrelerin bu yönde bir tutumları olduğunu biliyoruz. Onlar “devrim” yapmak gibi gayet ciddi! bir dava için “yüksek siyaset” yapıyorlar. Dolayısıyla memleket meseleleri için söyleyecek sözlerini kendi elleriyle boşluğa savurmuş oluyorlar.). Bu nedenle kimsenin kimseyi tercihlerinden dolayı adeta “hain” ilan etmesini doğru ve ahlaki bulmuyorum; demokrat bir tutumla ilgisi olmadığı da besbelli.
Bu referandumun en büyük handikabı sadece OHAL şartlarında yapılıyor olması değil tabii ki.
Yıllardır yeni, sivil, demokratik bir anayasa yapılması gerektiğini savunanlardanım. Meselemiz sadece darbecilerin yaptığı bir anayasa ile yönetiliyor olmanın utancından kurtulmak değildi; aynı zamanda daha demokratik, daha özgürlükçü, demokratikleşme sorunlarımızın çözümüne zemin sunan, imkan sağlayan bir anayasa yapmak idi. Bir değişikliği savunur veya eleştirirken ilkelerimiz, ölçülerimiz olması gerekir. Bu, hiç kuşkusuz ve elbette ki gündemdeki anayasa değişikliği için de geçerli.
AKP-MHP koalisyonunun göz açıp kapayıncaya kadar hızla bir odaya kapanıp hazırladıkları, seferberlik halinde parlamentodan geçirdikleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayını bekleyen ve Nisan ayı içerisinde referanduma sunulacak bu değişikliklerin bize daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük getirip getirmeyeceğine, demokratikleşme sorunlarımızı çözmemize hizmet edip etmeyeceğine bakarak doğru karar verebileceğimiz inancındayım.
“Rejim elden gidiyor” ideolojisinden miras ülkemizin mevcut sorunlarının “rejim değil sistem değişikliği” olduğu söylenen bu değişikliklerle çözüleceğine dair herhangi bir iddia veya hedef ortaya konulmuş değil. Değişikliklerin gerekçesi olarak ortaya konulan en ciddi argüman, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle birlikte ortaya çıkan durumun düzeltilmesi gereği. İktidar partisi ile cumhurbaşkanlığının siyaseten “farklı” olması halinde bu durumun ciddi sorunlara yol açma potansiyeli taşıdığını kabul etmek gerekir.
Ne var ki halihazırda böyle bir sorun olmadığını da biliyor, yaşıyoruz. Sayını Erdoğan duruma gayet hakim. Ahmet Davutoğlu’nu başbakanlık koltuğuna nasıl oturttuğunu ve ciddi bir seçim başarısının hemen ardından nasıl aldığını hatırlayalım… Demek istediğim, bu “sistem değişikliği” için bu denli aceleci davranmanın kabul edilebilir bir nedeninin olmadığıdır. Buna karşılık ekonomik kriz, Suriye ve bağlantılı sorunlar, her birimizi düpedüz yaşam endişesine sürükleyen “kör terör” ve güvenlik gibi her biri diğerinden ciddi ve aciliyeti gözler önünde sorunlarımız var. Demokratikleşme sorunlarımızın merkezinde duran Kürt sorunu, Alevilerin eşit yurttaşlık talepleri ve siyasi, toplumsal kutuplaşma sorunlarımız var. Bu sorunların çözümü için başkanlık modeline geçmek “olmazsa olmaz” ise, “Biz neyi tartışıyoruz ki?” diyeceğim…
Başkanlık sistemine mutlak olarak karşı olanlardan değilim. Sistemin demokratikleştirilmesi bağlamında tartışılabilir bir öneri ve görüştür. Ancak açık ki mümkün olan en geniş toplumsal mutabakatı gerektirir. AKP-MHP koalisyonu bu toplumsal mutabakatı temsil etmekten uzaktır. Çünkü mesele iki partinin hükümet etmek üzere koalisyon yapması değil, ülkenin geleceğini tayin eden bir anayasa değişikliği yapmak istemeleridir. Unutmayalım, anayasa “toplumsal sözleşme” demektir; birkaç partinin oy oranının toplamı toplumsal karşılığı itibarıyla gerçek bir “mutabakat” demek değildir. Bu hesap ve yaklaşım yanlış ve yanılgılıdır. Nitekim AKP ve MHP’ye gönül vermiş birçok insan “hayır” demeye yakın durmaktadır ve bu da son derece doğaldır…
Malum, bu ara sanatçı, sporcu, gazeteci, yazar titri taşıyan “ünlüler” tercihlerini açıklıyor, ilan ediyorlar. Kendimi “ünlü” saydığımdan değil de, yurttaş sıfatıyla yukarıda özetlediğim kendi nedenlerimle ben de oyumun rengini HAYIR olarak belli etme gereği duydum.
Anadolu insanının anlamlı bir sözüdür; ihtimaller barındıran yeni bir işe soyunduklarında “hayırlısı” derler. Ben de “hayırlısı…” diyorum.
-Mevzu önemli olunca düzenli yazdığım bir mecra olmamasına rağmen sosyal medyada da olsa yazmayı sorumlu yurttaşlığın bir gereği olarak kendime görev addettim ve devam da edeceğim…
Yazarlar
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
6.07.2025
30.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025