Fehmi KORU
Adam ülkesinin ismi bile yüreklere korku salmaya yeten üst düzey görevlisini karşısına almış, tahtaya kaldırdığı ortaokul öğrencisini dersini yapmayınca öğretmeni nasıl azarlarsa öyle azarlıyor…
Korkulan adam onun karşısında besbelli korkuyor; bunu amirinden en temel konuda farklı düşündüğü halde korkusu sebebiyle ona ters cevap vermekte isteksiz davranmasından anlıyoruz…
Koltuğuna kurulmuş, karşısındakine küçümser bakışlar atan amir ise, “Söyle, söyle Sergel, evet mi hayır mı?” diye adamı sıkıştırıyor…
O da kendisinden beklendiği üzere “Evet” demiyor, demiş gibi yapıyor…
Hepsi birkaç dakika süren bu trajikomik görüşme, Rusya’nın Ukrayna’ya askerlerini gönderdiğinin hemen ertesi günü, Kremlin’de düzenlenen güvenlik toplantısında geçiyor…
Kremlin’deki güvenlik toplantısından bir görüntü.. (RT kanalından.)
Amir durumundaki adam Rusya devlet başkanı Vladimir Putin… Bir düzineden fazla kadınlı-erkekli devlet görevlisini karşısına oturtmuş, içlerinden birini soğuk soğuk terleten o…
Terleyen devlet görevlisi, Rusya’da sokaktaki vatandaşın ismini ağzına almaktan bile çekindiği bir kişi… İstihbarat örgütünün başındaki Sergei Naryshkin…
Hepi topu bir dakika süren sorgulamanın videosu İngiliz Guardian gazetesi tarafından Rusça görüşme İngilizce altyazıyla internet sitesine konulunca dünyanın her tarafında izlenebilir hale gelmiş durumda.
İlk izlediğimde gözlerime inanamadım.
Videoyu Youtube’dan indirip bana gösteren dostum, “O toplantıya katılanlardan biri sızdırmış olmalı” tahmininde bulundu.
Makul bir izah; ancak tatmin olmadım.
Sonradan araştırdığımda, videonun gizlice çekilmiş bir kaçak yayın olmadığını, tersine 1,5 saat sürmüş görüşmenin bütününün Kremlin tarafından Putin televizyonu Russia Today‘de (RT) canlı yayınlandığını tespit ettim.
Bir dakikalık görüntü, demokrasi hassasiyeti olan veya devlette ciddiyete önem verenler açısından dehşet verici…
“Neden kendisini de küçülten böyle bir görüntünün yayınına izin vermiş olabilir ki?” diye sorunca dostum, ona, “O ve onun gibiler yaptıklarının çirkinliğini hiçbir zaman fark etmezler; fark edebilecek yakınları da onlara bunu söylemeye çekinir” cevabını verdim.
Türkçemizde var olan güzel ve anlamlı söz kalıplarından biri “Teşbihte hata olmaz” cümlesidir.
“Şimdi birini veya bir olayı bir başkasına veya bir başka olaya benzeteceğim ama siz alınmayın, ya da benzetmem hoşunuza gitmezse rahatsızlık duymayın” demektir o cümle.
Hitler de böyleydi.
Kitaplığımda Hitler ve yakınları hakkında kaleme alınmış bir düzineden fazla eser bulunuyor. Bu yönüyle bir ‘Hitler uzmanı’ bile sayılabilirim.
Almanya’yı yönetirken aldığı kararları benimsemediğini hissettiği devlet görevlilerini, makamlarına ve rütbelerine aldırmadan, eski deyimle ‘alameliinnas’ -yani başkalarının yanında- rezil edene kadar köşeye sıkıştırmaktan haz duyardı.
Saddam’da da benzer özellikler bulunduğu dönemle ilgili tanıklıkları yansıtan yayınlarda var.
Bu tür insanların bir diğer ortak özelliği de sınırlarını bilmemeleri…
Ukrayna’ya saldırı olayına bu gözle bakalım.
Putin Kırım’ı ilhak ettikten sonra Ukrayna’nın iki bölgesinde ayrılıkçı güçleri destekliyordu. Desteklediği bölgeler onun teşvikiyle bağımsızlık ilan ettiler ve Rusya da hemen onların bağımsızlığını tanıdı.
O iki bölge halkının önemli bir bölümü Rusça konuşan, Rusya ile irtibatlı bilinen bir halka sahip. Ukrayna ve Rusya dışındaki insanlar o noktaya kadar olanı hazmedemeseler bile kabule hazır görünüyorlardı.
Fakat Putin orada durmadı, bir gece ansızın Ukrayna’ya havadan ve karadan askeri operasyon başlattı. Bütün ülkeyi istediğini hem sözlü hem de fiili olarak ilan etmiş oldu.
İpin ucu orada koptu.
Saddam da uzun yıllar kendi halkı üzerinde baskı uyguladı, Irak’ı bir korku devleti haline dönüştürdü. Durduk yere İran’a savaş açtı. Batı ülkeleri, İran’daki yeni Humeyni yönetiminden Saddam’dan daha fazla hoşlanmadıkları için saldırıya ses çıkarmadılar.
Sekiz yıl süren (1980-1988) savaşta milyonlarca Iraklı ve İranlı hayatlarını kaybetti.
Kuveyt’e saldırmasaydı bugün belki hala Irak’ın başında Saddam olacaktı.
Durmadı, duramadı, Kuveyt’i işgale kalktı (Ağustos 1990) ve sonuna yaklaştı.
Hitler de zamanında benzer bir aşırılık sergilemiş, Avrupa’nın neredeyse yarısını Alman çizmeleriyle çiğnetmeyi becermişti. Fransızı, İngilizi ondan korkuyordu. Fiziki sınırlarını Türkiye’ye kadar uzatmıştı.
O da durmadı, duramadı ve kışın en soğuk günlerinde ordusunu Rusya’yı fethe yolladı.
Stalingrad Alman askerlerine mezar oldu.
Hitler’in 60 milyon insanın hayatına mal olan macerası Stalingrad’ta sona erdi. Onun yapamadığını, yıllar sonra başbakanlığa gelen Angela Merkel, tek bir kişinin hayatına mal olmayan bir yöntemle, ülkesini ‘yumuşak güç’ haline dönüştürüp, ekonomik gücüyle Avrupa’nın en dinlenen ülkesi yaparak gerçekleştirdi.
Putin de emrindeki 600 milyar dolarlık rezervi, Türkiye dahil bütün Avrupa’yı doğalgazıyla ısıtması sayesinde kendisini sözü dinlenir bir lider olarak konuşlayabilmiş, hatta kurduğu siber ordusuyla ABD, Almanya, Hollanda gibi ülkelerin iç siyasetine bile ağırlık koyabilmişti.
Kızılsa bile tahammül edilebilir biriydi Putin…
Ukrayna onun Stalingrad’ı, Saddam’ın Kuveyt’i gibi olacağa benziyor…
Yazının bir yerinde “Teşbihte hata olmaz” demiştim; bu benzetmelerimi de o fasileden sayınız.
Dünyanın her köşesinde insanların bir haftadır Putin ismini duyunca mideleri ağızlarına geliyor.
Kendisinin bunu idrak edebildiğini, hatta edebileceğini sanmıyorum.
Onun gibilerin doğasına aykırıdır bu.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025