Fehmi KORU
İnsanlar ‘anamuhalefet partisi’ sıfatını da taşıyan CHP’den sürekli daha fazlasını bekliyor.
Hep bekleyecek de.
CHP’nin kaderi bu.
Tek başına iktidara ulaşabileceği umudunu verene kadar da öyle kalacak.
Bizim mahallede 1957’de yaşanan
İzmir’de ağırlıklı olarak CHP’lilerin ikamet ettiği bir mahallede DP’li bir ailenin evinde doğdum. Mahallelere kadar etkisini hissettiren o günlerin DP-CHP çatışması bugün de belleğimde capcanlıdır.
DP’nin katıldığı son seçim (Ekim 1957) –ben o zaman 7 yaşındaydım– bizim mahalleyi neredeyse hendek savaşına dönüştürecek gibiydi. CHP’li evler altı oklu bayraklarla donatılmıştı. Sandıktan DP yüzde 47.8 oyla ve 427 milletvekili ile bir kez daha başarıyla çıkınca, bizim evin bahçesi meşalelerle aydınlatıldı.
Konu-komşuyu rahatsız edeceği ve çok sevdiği arkadaşlarıyla ilişkilerini bozacağı endişesindeki annemin itirazlarına rağmen, evin kapısına sevincini en çarpıcı biçimde dışa vuran kocaman bir pankart da asmıştı babam.
İsmet İnönü’nün başkanı olduğu CHP o seçimde yüzde 41 oy almış, 178 milletvekili çıkarabilmişti.
Bir önceki (1954) seçimlerinden daha iyiydi CHP’nin 1957’de aldığı sonuç. O seçimde DP oyları yüzde 56.6, milletvekili sayısı da 503’tü; CHP yüzde 34.8 oyla seçim sisteminin azizliği sebebiyle yalnızca 31 milletvekili çıkarabilmişti.
CHP bugün 1954 seçiminde aldığı oyu bile mumla arıyor.
Uzun yıllar boyu CHP askerin siyaset alanındaki uzantısı olarak görüldü. Pek çok siyasi gözlemci ‘ordu+CHP=iktidar’ formülüne itibar etti. Hem de 12 Eylül (1980) darbesini yapan askerlerin, siyasi hayatı sıfırlarken, CHP’yi de kapatmalarına ve tarihi belgelerini bile saklama nezaketi göstermeden bütün mal varlığına el koymalarına rağmen.
Bugünkü CHP, darbeden 15 yıl sonra, kapatılan partilerin yeniden açılmasını mümkün kılan bir yasayla kuruldu ve SHP ile birleşerek siyasi arenaya yeniden çıkabildi.
Partinin darbe öncesi son genel başkanı Bülent Ecevit siyasetin önü bir kez daha açıldığında (1983), öncesinde birlikte olduğu kadroyla yolunu ayırmayı ve DSP adıyla yola devam etmeyi uygun görmüştü; yeniden kurulan CHP’ye de katılmadı Ecevit.
Deniz Baykal’ın 9 Eylül 1995 kurultayında genel başkan seçilmesiyle birlikte, CHP, “Nerede kalmıştık?” diyerek kendisini halkın önüne sundu.
Nedir CHP, siyaset sahnesinde neyi temsil etmektedir?
SHP ile birleşme kararının alındığı (Şubat 1995) kurultayından itibaren CHP’nin düne kadar yaptığı bütün önemli toplantılarını yakından izledim; aldığım davetlerin hepsine katılarak anamuhalefet partisini içeriden de tanımaya çaba gösterdim.
Erdal İnönü’nün SHP genel başkanlığı döneminde düzenlediği yemekli davetlerden başlayarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun muhafazakar yazarlarla buluşma toplantılarına kadar…
Bir keresinde, Münih’te yapılan ‘Uluslararası Güvenlik Zirvesi’ne, Deniz Baykal’ın davetiyle ve onunla birlikte gitmiş, CHP’nin Avrupa’daki varlığını da gözlemleme imkânı bulmuştum.
‘Demokratik sol’ iddialı popülist bir parti görünümünde CHP. Dünyanın başka demokrasilerinde –ve Türkiye’de de– bir realite olduğu üzere, hangi eğilimi temsil ediyor olursa olsun bugünlerde bütün partilerde görüldüğü gibi, CHP’de de, ‘popülist’ olma özelliği öteki özelliklerinden daha baskın.
Popülist, ama bir türlü popüler olamayan, ‘muhalefette kalma’ kaderini zorlayamayan bir parti görüntüsünde CHP.
Her demokratik ülke bazısında tarihleri yüzlerce yıl öncesine dayanan siyasi partilere sahiptir; ancak hemen hepsinde ilk kurulduğu dönemin özellikleri ile bugünkü kimlikleri arasında farklılıklar derhal görülür.
İngiltere’de Muhafazakar Parti de İşçi Partisi de sadece şu son 50 yıl içerisinde bile birkaç kez kendilerini yenileyerek halkın önüne çıkmıştır.
Fransa’da cumhurbaşkanlığı makamında iki yıl öncesine kadar var olmayan bir partinin desteğiyle o makama seçilmeyi başaran Emmanuel Macron oturuyor.
Sadece partiler değil, sistemler de kendilerini yeniliyor dünyamızda.
Ve bugünkü CHP
CHP kendisini yenileyebiliyor mu? Daha doğrusu böyle bir ihtiyacı duyuyor mu partiyi yönetenler?
Bu sorunun cevabını CHP kurultayının dün yapılan ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden genel başkan seçildiği ilk günündeki konuşmalara bakarak vermek mümkün.
Değişim gerektiğinin farkında CHP’yi yönetenler ve yönetmeye talip olanlar; ancak bunu zorlama cesaretine sahip değiller. Partinin tarihi kökenine sadakat anlayışı daha ağır basıyor.
O durumda da, kökleri benim henüz ilkokula gitmediğim bir dönemde kendi mahallemde tanığı olduğum DP ile CHP’nin en fazla çekiştiği yıllara kadar dayanan önyargılar, toplumun belli bir kesiminde, CHP’ye mesafeli durmayı getiriyor.
Popülist bir parti toplumun yüzde 70’ine mesajlarıyla ulaşamıyorsa sebebi budur.
Kendini yenilemeyi başardığı görüntüsü verebilen bir kadro (AK Parti) ülkeyi 16 yıldır yönetiyor; bu durum bile CHP için uyarıcı olamıyor, ben daha ne diyeyim?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025