Fehmi KORU
Türkiye’de yaşayıp da ülkesi parasının pula dönüşmesinden, ekonomisinin türbülansa girmesinden, ‘müttefiklik’ ilişkisi içerisinde bulunduğu ABD tarafından tehdit ve tedip edilmesinden keyif duyan biri/leri olabilir mi?
Cumhurbaşkanı “El ovuşturanlar var” dediğine göre, herhalde öyleleri de var.
Hasta tipler her yerde olabilir.
Krizlerde herkes zarar görür
Siyasi yönü de bulunan ekonomik krizler hiç istisnasız herkesi zora düşürür de ondan -varsa- böyle tiplerden ‘hasta’ diye söz ediyorum. İşçisi-işvereni, zengini-fakiri, AK Partilisi-CHP’lisi, Türkü-Kürdü, yerlisi-yabancısı fark etmez, bu topraklarda yaşayan herkes bugünküne benzer ortamlarda zarar görür.
Diyelim tedbirini aldı ve ekonomik açıdan krizden şahsen kârlı çıktı; kendisi dışındaki herkesin kaybettiği bir ortam kazançlı çıktığını sanan kişi/ler için de kayıp günlerdir. Kriz ortamları, eğer kriz siyasete bulaşmış ekonomik bir kriz ise, kazananı bulunmayan (‘lose-lose’) ortamlardır.
Geçmişte yaşanan iki (1994 ve 2001) ekonomik kriz hepimizi yarı yarıya fakirleştirmişti.
Dün uğradığım AK Parti seçmeni olduğunu da bildiğim bir esnafa, her zaman yaptığım gibi “İşler nasıl?” sorusunu yönelttiğimde, her zamankinden farklı olarak “Battık abi” cevabını aldım. Ardından üretimde kullandığı bütün malzemelerin fiyatının artacağından, ürettiği ürüne zam yapmak zorunda kalacağı için satışların azalacağından, işini daha büyütmek için aldığı krediyi geri ödemede zorlanacağından söz etti.
Kimseyi suçlamıyordu komşu esnaf, ama yine de zihninden geçenleri okumaya da yarayan şu cümlesini manidar buldum: “Zaten bunların alternatifi de yok.”
Eminim, dün açıklanan ‘yeni ekonomik model’ sunumuna koşarak gelmiş ülkemizin önemli işadamları da, toplantının başlamasını beklerken, ‘alternatifsizlik’ konusunda bizim komşu esnaftan çok farklı düşünmüyorlardı.
Öyle.
Krizlere maruz kalan ilk ve tek ülke Türkiye değil; hem başka ülkeler, hem de ülkemiz birden fazla ekonomik kriz yaşadı. Dünyanın en zengin ekonomisi bilinen ABD’nin de büyük krizleri (1929 ve 2008) var.
Ancak, siyaset kurumu sayesinde, zarar görse de, her birinden kurulmayı bildi her ülke.
Türkiye de, 2001 ekonomik krizini, siyasi alternatif olarak ortaya çıkan AK Parti’ye iktidarı teslim ederek geride bırakabildi. ABD’den başlayıp bütün dünyayı (Almanya’yı bile) sarsan 2008 krizi, yine AK Parti sayesinde, ülkemize teğet geçmedi mi?
Siyaset çözüm üretmek için vardır; çözüm üretebilen veya üretebileceği güvenini verenler ile yol kısalır.
Alternatifsizlik kötüdür
Bugün göstere göstere geldiği halde krizle karşılaşıldı, bu yüzden iktidar hiç kuşkusuz yara almıştır; ancak mevcut siyasi sistem içerisinde “İşte bunlarla yola devam edebiliriz”görüntüsü veren bir alternatif de görünmüyor.
CHP, İYİ Parti ve HDP’nin hali ortada…
Eleştiriler “Damadını görevden al” seviyesinde götürülüyor muhalefet tarafından…
Komşum olan esnafın dediği gibi “Bunların alternatifi de yok…”
Oysa olmalı. Olması, yani alternatifin varlığı, yalnızca ülke ve insanımız için değil, iktidarda bulunanlar için de yararlıdır.
‘Demokrasilerde çare tükenmez’ özlü sözü bu günler için söylenmiştir.
Kendi yakın geçmişimizi düşünelim, 2001 krizini… Ekonominin iflas görüntüsüne bürünmesinden önce siyaset alarm işaretlerini veriyordu ve krizden bir yıl önce AK Parti kuruldu.
Ekonomik krize girildiğinde, krizden çıkışı sağlayacak demokratik bir alternatif olarak AK Parti ortada bulunmasaydı ne/ler olurdu, bir düşünün…
AK Parti yalnız alternatif sosyal programıyla değil, hastalıklı ekonomiden çıkışı sağlama umudu aşılayan projeleriyle de topluma güven verdi; demokrasinin kanallarını açmaktan, herkesin hak ve özgürlüklerini artırmaktan söz ederek iktidara geldi ve vaatleri istikametinde icraatlarla toplumu krizin içerisinden çıkarmayı başardı.
Bugün AK Parti’nin kendisi krizle tanıştırdı ülkeyi, ancak ortada onun yerini alacak bir alternatif de görünmüyor.
Ekim ayına çekilmesinden söz ediliyor gelecek yıl mart ayında yapılacak yerel seçimin; ekonomik krizde gidilecek olmasına rağmen o seçimin sonucu 24 Haziran’da gerçekleşenden çok farklı olur mu dersiniz?
Sanmıyorum.
Alternatif çıkmalıdır
Demokrasiler alternatif çıkarmakta da mahirdirler.
Çinlilerin ‘yin yang’ felsefesi, her şeyin iki kutuplu olduğunu, iyi-kötü, olumlu-olumsuz zıtlığının dengeyi sağladığını söyler. Her krizin içinde fırsatlar barındırdığı da bilinen bir başka kuraldır. Türkiye sözgelimi, 2001 krizinden çıkış için aldığı ekonomik tedbirlerle, zayıf olan bankacılık sistemini güçlendirebilmişti; bugün TL’nin erimesine rağmen bankalar ayakta durabiliyorsa o krizin sağladığı fırsatın iyi kullanılması sayesindedir.
Benzer bir durum şimdilerde siyasette de yaşanabilir mi? Var olanlarla da yaşanabilir, yeni umutlar oluşarak da… Ve yaşanmalıdır da.
Yaşanmazsa? İşte o zaman işimiz daha da zorlaşır.
Komşu esnaf, boşuna “Bunların alternatifi de yok” diye hayıflanmıyor.
.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025