Fehmi KORU
Yıllar öncesini hatırlıyorum.
Anayasa Mahkemesi başkanlığı döneminde özgürlükler ve hukuk devleti vurgulu konuşmalar yapmış Ahmet Necdet Sezer’in, görev süresini uzattırarak bir süre daha yerinde kalmak isteyen Süleyman Demirel yerine cumhurbaşkanı seçilmesinin ilk günlerindeydi.
Sevinenler çoktu, ben de onlardan biriydim.
Bir dostum, “Hiç sevinme, onu hareketsizleştirmek için bir ‘İslâmî terör’ provokasyonu yeter” sözüyle neşemi bozuvermişti.
O söz hala kulaklarımdadır.
Sezer için o beklenti çok geçmeden ortamın “Uğur Mumcu’nun katilleri yakalandı” haberiyle heyecanlandırılmasıyla gerçekleşmişti.
Mumcu’nun suikasta uğratılmasından yaklaşık sekiz yıl sonraydı ve daha önce altı kez kamuoyu önüne “İşte katilleri” sansasyonel başlığıyla sürülmüş senaryoların yedincisiydi bu yakalama olayı. Dönemin içişleri bakanı ‘esas öz hakiki katillerin’ iki aylık takip sonucu yakalandığını duyurmaktaydı. MİT’e bile haber vermeden izlemişler. Kalabalık bir çeteydi yakalananlar. Daha önce oto hırsızlığı gibi adi suçlar işlemiş birilerinden oluşuyordu.
Kamuoyu etkilendi. En önemlisi Sezer etkilendi. “İrtica” sözcüğünü onun ağzından ilk o olay üzerine işittik.
Dostumun o sözünü daha sonraları başka olaylarda da hatırlayacaktım.
Sözgelimi AK Parti’nin iktidarı kazanıp (3 Kasım 2002) Abdullah Gül’ün başbakan olmasının (16 Kasım 2002) hemen ardından Necip Hablemitoğlu suikasta uğradığında (18 Aralık 2002).
Ondan önce de, Refah Partisi ile Doğruyol Partisi arasında Prof. Necmettin Erbakan başbakanlığında Refahyol hükümeti kurulmasının (28 Haziran 1996) hemen ardından da benzer bir olay yaşanmıştı.
Kutlu Adalı suikastı adayı karıştırmıştı
Şimdilerde Sedat Peker’in videolarıyla gündeme bir kez daha gelen Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı o hükümetin kurulmasından hemen sonra (6 Temmuz 1996) faili meçhul kalacak bir suikasta uğramıştı.
Kamuoyunu derinden sarsan ne kadar siyasi cinayet-suikast yaşanmışsa onların hepsine bu gözle bakılırsa pek çoğunda benzer sürpriz unsuruyla karşılaşılacaktır.
Birileri siyasilere sürpriz yapmayı veya kanlı sürprizlerle siyasetin yönünü belirlemeyi seviyor.
Adalı gazeteciyi öldürmek için verilmiş sipariş üzerine bir tetikçi belirlenmiş, ancak onun beceremediği iş sonra başkalarına havale edilmiş.
Sipariş tetikçi Atilla Peker önceki gün başka bir vesileyle celb edildiği savcıya Adalı suikastındaki rolü ile ilgili ifade vermek istediğinde isteği geri çevrildi. O ısrarlı olunca sonunda galiba ifadesi alınmış…
“Galiba” deyişim işin orasının pek açık olmayışından…
Bizde Adalı suikastı da dahil son zamanlarda dile getirilen iddia ve ithamları açıklığa kavuşturmak için henüz bir adım atılmadı, ancak Kıbrıs Millet Meclisi son itirafları araştırmak üzere derhal soruşturma başlattı.
Açıklamalar itirafları doğruluyor
Şimdiye kadarki gelişmelere biraz yakından bakalım:
İtirafnamede adı geçen emekli yarbay Korkut Eken verilen tarihte Kıbrıs’a gittiğini kabul etti. O sırada Kıbrıs’ta albay rütbesiyle sivil savunma dairesi başkanı olan -sonradan orgeneral ve Jandarma genel komutanı- Galip Mendi “Kahraman bir subay, saygı duyduğum biri, bir büyüğümüz” diye tanımladığı Eken’in Kıbrıs’ta kendisini ziyaret ettiğinde yanında Atilla Peker olduğunu doğruladı.
Bir şeyi daha doğruladı: İtirafçının verdiği beyaz Reno Toros aracı Korkut Eken ile Atilla Peker’in emrine tahsis ettiğini.
Sedat Peker’in videosunda bu ayrıntılar aynen yer alıyordu.
Uzi marka silahı görmemiş; Eken’in elinde bond çanta bulunduğunu hatırlıyor…
[Org. (e) Mendi’nin açıklamasında bir çelişki var: Adalı suikastı sırasında henüz göreve başlamadığı için Kıbrıs’ta olmadığını söylüyor; oysa öteki anlatımlarından orada olduğu anlaşılıyor.]
Peki Korkut Eken iddialara ne ne diyor?
O da Atilla Peker ile verilen tarihte Kıbrıs’a gittiklerini doğruluyor.
Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’e konuşmuş Korkut Eken. “Atilla Peker’i siz mi çağırdınız?” sorusuna verdiği cevap şu:
“Evet, doğru ben çağırdım. Atilla Peker’le KKTC’ye gittim. PKK’nın oradaki faaliyetlerine yönelik 3-5 günlük bir inceleme yaptım. PKK’nın yaralılarını Kıbrıs’a götürdüğünü tespit ettik. Rum kesiminde tedavi edildikten sonra Yunanistan’da bulunan Lavrian kampına teröristler sevk ediliyordu. Bunları ben raporladım ve Kolordu Komutanı Hasan Kundakçı paşama verdim.”
Devlet görevi yapıyormuş sizin anlayacağınız.
Kendisini ve faaliyetlerini tanıtırken “Özel harekat polislerini eğiten kişi” olduğunu özellikle vurguluyor Korkut Eken.
PKK faaliyetlerinin Kıbrıs’ta izini sürmek bir istihbaratçının işi olabilir. Onun öyle bir özelliği yok. Üstelik yanına sonradan “Ben bir tetikçiydim, ama benden istenen görevi yerine getiremedim” itirafında bulunmuş birini alarak Kıbrıs’a gitmiş. O kişinin de istihbaratçılık özelliği yok.
Nasıl olmuş bu iş?
Ona da şu cevabı veriyor Korkut Eken:
“Hasan Paşa (Dönemin Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı) telefon etmiş. Kundakçı, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’a, ‘Kıbrıs’ta çok büyük PKK faaliyetleri var. Teröristler burada cirit atıyor’ falan demiş ve bu konuda yardım istemiş. Ben de o dönemde Emniyet’te Özel Harekat Polislerini yetiştirmekle görevliyim. Mehmet Bey de beni gönderdi.”
Mehmet Ağar kendisini “Git bir bak, PKK ne yapıyor” diye Kıbrıs’a göndermiş…
“2004’te cezaevinden çıktıktan sonra kimseyle görüşmüyor, tek başıma yaşıyorum” da diyor Korkut Eken…
İyi de, birkaç zaman önce Bodrum’dan bütün Türkiye’ye ulaşan şu ünlü fotoğraf ne peki?
Alaattin Çakıcı.. Mehmet Ağar.. Korkut Eken.. Engin Alan.. Bodrum Yalıkavak Marina’dalar..
En çok üzüldüğü, içişleri bakanı Süleyman Soylu’nun kendisinden “Karanlık bir tip” diye söz etmiş olması.
Öyle bir dönem bu dönem
“Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü” derlerdi eskiler; bugün öyle bir dönemden geçiyoruz.
Kutu açtırıldı ve kötüler söyleniyor.
Gerçekten kötü denilenler iddia edildiği kadar kötü mü, hukuk henüz devreye girmediği için bunu bilebilecek durmda değiliz. TBMM de konuyu bu yönüyle ele almaya yanaşmayı reddetti.
Ancak Kıbrıs Millet Meclisi’nin açtığı soruşturma bir umut kapısı olabilir.
Takipte olacağız, mecburen…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025