Halil BERKTAY
Millî Güvenlik derslerinin kaldırılmasından yola çıkan iki üç yazıyla, siyaset sahnesinde olup bitenlere topluca bakmak (ve sonra sosyalizm tartışmasına dönmek) istiyorum.
Son zamanlarda, bazı büyük kötülükler üst üste geldi. Zaten KCK tutuklamaları sürüyor ve Terörle Mücadele Yasasına dayandırıldığı için sanıkların dahi neyle suçlandıklarını bilmediği bir sis perdesiyle kuşatılıyordu.
Uludere faciası bu zemine oturdu. Olay başlı başına korkunçtu. Hükümetin, herhalde böyle bir katliam kararının asıl sahibi olmadığı halde, hemen içine girdiği aldırmaz, vicdansız, basiretsiz tutum her şeyi büsbütün berbat etti. Asgarî insaf ve hakkaniyet ölçüleri içinde neler yapmaları gerektiği, meselâ bu gazetede, a-b-c diye, reçete gibi döne döne anlatıldığı halde, hâlâ (en hafif deyimiyle) donuk bir algısızlık içindeler. İşin vahametini görmüyor, üstüne yürüyemiyor, sorumluları her kimse bulup hesap soramıyor, bu arada ölen o gençlerin ailelerinden ve Kürt halkından samimî bir özür bile dileyemiyorlar.
Hrant Dink dâvâsındaki karar, derin devlet karanlığının üzerine gidemeyişin nelere yol açabileceğinin bir diğer örneğidir. Gerçi bu sefer, (herhangi bir faturayı ne olursa olsun AKP’ye çıkarmak için fırsat kollayan Atatürkçü kesimlerin de katılımıyla) çok daha geniş bir cephe oluştu ve bunun da etkisiyle kamuoyu tepkisi sonuç verdi. Yeri gelmişken belirteyim; Ahmet Hakan da protestolara katılıyor; evet, ben de Hrantım ve Ermeniyim diyebiliyor; bu uğurda İslâmcı kesimlerden gelen saldırıları da göğüsleyebiliyorsa, şahsen ben buna pek çemkirmem çünkü bu objektif olarak iyi bir şeydir ve benim, ittifakların sürekli değiştiği esnek siyaset anlayışıma da uygun düşüyor. Geçelim. Bizzat kararı veren mahkeme başkanı, derken onu suçlayan savcı, derken (soruşturmanın önünü tıkamaya katkılarını esirgememiş olan) hükümetin en yetkili bazı isimleri, kendilerini karardan ayırmaya ve bu iş burada bitmez, bitmeyebilir mesajları vermeye giriştiler. 2005’teki “Osmanlı Ermenileri” konferansını yasaklama çabalarının, sonra 2007’de Hrant’ın öldürülmesinin doğurduğu infial dalgalarına benzer bir tersyüz olma hali doğdu.
Hiç yoktan iyidir ama buradan nereye gidilir; bakalım, göreceğiz. Fransa’nın soykırım (daha doğrusu, soykırımı tanıma zorunluluğu) tasarısı, örneğin, Hrant kararının temyizine nasıl bir etki yapar ? Politikanın bilim ve tarih alanına tecavüzü demek olan bu tür yasalara karşı olduğumu, geçmişte defalarca ifade ettim. Öte yandan, “Türk tepkisi” denen şeyde o kadar korkunç bir yan var ki; Türkiye içinde özgür tarihçiliği boğmak için ellerinden geleni yapmış olanların böyle anlarda “tarihçilere bırakalım”a sığınmaları o kadar ucuz bir sahtekârlık ki; Cezayir’de yaptıklarınıza bakın türü lâf yetiştirmeler o kadar boş ve aptalca ki; üstelik hemen aynı lâhzada haykırılan bizim şanlı tarihimizde soykırım yoktur böbürlenmesi o kadar yalan ki –ve bütün bunların toplamı, kendini zeki, cümle âlemi ise ahmak sanan öyle pis bir inkârcılığa müncer oluyor ki, benim de içimden (bedelini bütün Türkiye ve Avrupa olarak ödeyeceğimizi bile bile) müstahaksınız, allah belânızı versin, gayri başınızdan dert eksik olmasın diye bağırmak geliyor doğrusu. Fakat Hrant’a dönersek; acaba şimdi kararın değiştirilmesi umudu da bu Ermeni düşmanlığı furyasının altına mı kalır ? Yoksa tam tersi mi olur, yani bu sefer Fransa’ya ve uluslar arası kamuoyuna bir “adalet gösterisi”yle karşılık verme ihtiyacı mı ağır basar ? Ne kadar iğrenç bir hesap olursa olsun, ikincisi gerçekleşirse ona da hayır, istemem diyemem sanırım.
Fransa’ya karşı pompalanan milliyetçilik, tek başına bile yeterince felâketti de, devletin Rauf Denktaş’a yüceltici vedasıyla birleşince hakikaten zehirli, boğucu bir atmosfer yarattı. Denktaş, EOKA ve EOKA-B’nin temsil ettiği, Yunanistan’la “enosis” arayan sağcı, faşizan Kıbrıs Rum milliyetçiliğine reaksiyon içinde doğan bir başka hortlağın –“anavatan”ın bayraktar ve sancaktarlarının gölgesindeki TMT’de ifade bulan sağcı, faşizan Kıbrıs Türk milliyetçiliğinin tarihsel lideri; o sağcı, faşizan milliyetçiliğin hem Kıbrıs Rumlarına, hem “kendi” alanında mutlak hegemonya uğruna farklı düşünen (solcu, liberal, demokrat) Kıbrıs Türklerine karşı işlediği cinayetlerin de en azından manevî sorumlusu (bu bakımdan, Öcalan’ın ve PKK’nın “kendi” alanına dönük politikalarının da simetriği, aynadaki aksi, doğrudan modellerinden değilse bile tarihî açıdan emsallerinden, öncellerinden biri): ne pahasına olursa olsun çözümsüzlük yani fiilî taksim politikasının sonuna kadar iflâh olmaz (die-hardist) savunucuydu. Aynen PKK gibi, o da aslında “her iki halka düşman”dı (Taraf’ın bu manşetine itiraz etmiş olan ve etmeye devam edenler, aradaki paralelliğe bir parça kafa yorup “ezilen” milliyetçiliği otomatikman aklayıp yüceltmekten, bu çerçevede radikal Kürt hareketini efsaneleştirip kuyruğuna takılmaktan, eski soldan kalan son parçaları da bu yolla felâkete sürüklemekten, çok geç olmadan biraz olsun vazgeçseler iyi olur).
Bütün bu yönleriyle Denktaş’ın apaçık Ergenekon saflarında yer alıp AKP’ye ve Avrupalılaşma çabalarına da çok büyük zarar vermiş (üstelik bu zararın, yarattığı zaman kaybı nedeniyle kalıcılaşmış) olmasına karşın, ölümü ve cenazesi etrafında yaratılan birlik havası, milliyetçiliğin yapıştırıcı gücü açısından ibret vericiydi. Denktaşlaşma yazısı yüzünden Mehmet Altan’ın Star’daki başmakalelerine son verilmesi –verdirtilmesi– üzerine tuz biber ekti. Başbakanın Ahmet Altan ve Perihan Mağden aleyhine açtığı son dâvâlar, aynı kör gidişin bir başka tezahürü oldu.
Yazarlar
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları







































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024