Halil BERKTAY
Bir gün önce (17 Mart Cumartesi). Bizim aile safarisi, İraklion’dan güneye 70 kilometre yol almışken, önde oturan Nikos Stampolides (adı üstünde “İstanbullu”, müzeci, arkeolog, aslen Arnavutköylü ama Eskişehir’e yerleşmek hatâsını yaptıkları için zorla “mübadil” kılınan bir ailenin çocuğu), dur diyor direksiyondaki Panayotis’e. Sağ ilerimizdeki yamaçta, büyük, iki mahalleli bir beyaz evler yığını var. İşte Ano Viannos orası.
Giriyoruz, ağır ağır. Otoyol köyü uçtan uca katediyor; daracık sokaklar sola yukarı çıkıyor ve sağa aşağı iniyor bu eksenden. Az ileride, “ana cadde”nin dirsek yaptığı noktada yaşlı bir çınar ve etrafında minik bir meydan oluşmuş. Küçük bir çeşme, karşılıklı iki kahve. Birinin adı Milos (değirmen). Az üstünde boyasız bir taş sarnıç, tepesinde eski bir duvar, kemer ve davlumbaz, onun da tepesinde bir tane daha. Nikos durumu derhal “okuyor” ve açıklıyor; tek bir dere yatağı üzerine kurulu, peşpeşe üç su değirmeninin kalıntıları. Yirmi basamak çıkıp sağa, sarnıcın arkasına dolanıyoruz; siyahlar giyinmiş üç yaşlı kadın, eski fotoğraflardan fırlamışçasına, dedemlerin ortanca kardeşini, 1881 doğumlu ablası Sıdıka Hala’yı andırıyor. Biri hortumla halı yıkıyor; bir vakitler babasına aitmiş bu değirmenler. Neredensiniz diyorlar; “Konstantinopolis” özel bir ilgi uyandırmıyor.
Türkiye herhangi bir yabancı ülke, o kadar.
Kafile tırmanmaya devam ediyor; bense tekrar aşağı iniyor ve çınarın altına atılmış o çok tanıdık tahta-hasır kahve iskemlelerinden birine oturuyorum. Dolaşmaz da bir noktada durursanız, daha değişik şeyler görüyorsunuz, oranın günlük hayatı etrafınızda usul usul akarken. İstanbul’dan çok güneydeki Girit’e çoktan bahar gelmiş; hava güneşli, 20-25 derece, çimenler yemyeşil, her yer çiçek. Tek tük kamyonlar geçiyor; yaşlılar sohbet ediyor kahvelerde; birkaç köpek yavrusu dolanıyor ortalıkta; genç bir kadın, küçük kızının elinden sertçe tutmuş, hızlı hızlı yürüyüp ilerideki bir dükkâna giriyor, ne aldılarsa gene hızlı hızlı dönüyorlar. Kavukaki’lerden İlhami (Kösemen) veya Mehmet Reşidaki veya Bedderaki Hasan efendileri de civarda bir yerlere kondurmaya çalışıyorum, ama pek olmuyor doğrusu. Evet, tarihen mevcuttular, ama bunu soyut olarak “bilsem” de ete kemiğe büründüremiyorum onları. Çınar konuşmuyor benimle, değirmen konuşmuyor, çeşme konuşmuyor. Bu sükûnet, bu meydancık, 120 yıl önceyi hiç hatırlamıyor (gibi). Ben romancı olamazmışım sanırım.
Gidenler geliyor; tekrar yollara vuruyoruz. Kato Viannos çok daha küçük; meydanı dahi yok ve hattâ arabaların park edebileceği yer bile yok; merdivenle inilen dökük bir kahvede, küreselleşmenin tâ Balkanlardan Girit’in bu ücra köşesine attığı bir grup genç “yabancı” tarım işçisi öğle molasında kâğıt oynuyor. 15 kilometre ileride Kato Simi köyü ve Cumartesi günü bir tek orayı açık bulursunuz denen bir kır lokantası, Afroditi Taverna. Teras, güneş, aşağıda kayaların arasında çağıldayan derenin sesi, bardaklarda taze şarap. İçerde, tezgâhın ardındaysa iki fotoğraf. Biri 1942, biri 1943 tarihli. Elli altmış kişilik iki grup. Ellerinde mavzerler, hafif makinalılar. Pos bıyıklı patron geliyor yanıma. “Partizan, eh ? Partizan.”
Ve sonra karşılığı. Amira’daki anıt. Yörenin bütün erkeklerini öldürmüş Almanlar (köylerde bulabildiklerini tabii), direnişi cezalandırmak için. Bir kaktüsün dibindeki kitabe Bypasser... diye başlıyor : hemen aynen “Dur, yolcu.” Sırf bizim mi; herkesin toprağı “şühedâ fışkıracak sıksan şühedâ.” Şimdi, uzaktan denizi gören bir yamaçta bir sütun; üzerinde kırık bir insan bedeni ve tepesinde heyûla gibi dikilen diğer, besbelli zalim bir şekil; her gün gelip zincirli Prometheus’un ciğerini yeni baştan yiyen Zeus’un kahredici kartalını hatırlatıyor.
Kuzeye, Viannou nahiyesini çevreleyen sırtlara dönüyorum yüzümü. Aradan, daha uzaklarda, masmavi göğe karşı Dikti masifinin karlı zirvesi gözüküyor. Onun da kuzey yamacında, gitmedim ama biliyorum, Lasithi Platosu var. Rhea Galanaki’nin İsmail Ferik Paşa’sının hayatı orada başlar ve orada biter. 1809 doğumlu Ioannis Kampanis, 1823’te Yunan Devrimini bastırmaya çalışan Hasan Paşa kuvvetlerince Lasithi’de esir edilir. Mısır’a satılır; bir geç dönem devşirmesi olarak Müslümanlaşır ve askerî okula gider; yükselir ve sonra, bu sefer 1866 Girit ayaklanmasını bastırmak için tekrar adaya döner ve Lasithi Platosunda ölür.
T.S. Eliot, East Coker : In my beginning is my end. In my end is my beginning. (Sonum başlangıcımdadır. Başlangıcım sonumdadır.) İşin tuhafı, ben hiç ama hiç inanmıyorum buna. Eliot’ınki gibi dindar, Katolik, kaderci bir determinizm bana çok yabancı.
Gerçi, kime ne bütün bunlardan ?
(Yazdım bozdum, yazdım bozdum ve bitirdim sonunda. Pazartesi öğlen, 19 Mart, hâlâ aynı otel odası. Şimdi artık, bu akşam Girit Üniversitesi’nin Akdeniz Enstitüsü’nde vereceğim akademik seminere hazırlanmam lâzım. Ama önce bir bakayım dedim, Taraf’ta ne varmış. Newroz faciası bir yana; meğer Orhan Miroğlu’nun tam da bugün, ikimizin de gerçekten benzer, zor, çok gezinen, “gündem dışı” yazış tarzımızın altını çizeceği tutmuş. Bir yerde “ben bazı kaçamaklar yapıyorum... ama Halil Hoca durduğu yerden bir adım bile geri atmıyor” demiş gerçi. Ve bu da benim en en kaçamak iki yazıma denk gelmiş ! Eh, olur o kadar. Bu kadarcığına da gülelim bari. Zaten gülecek çok az şey kaldı.)
Yazarlar
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları







































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024