Mehmet TIRAŞ
İnsan niye ağlar hiç düşündük mü?
Ağlamak insanların yaşadığı soruna göre değişir,kimisi hasretten,kimisi ayrılıktan,kimisi ise acıdan kederden,aşktan ağlar..
Yani ağlama da damar damar, tek tip bir ağlama yok..
Bu ağlamaların içinde bir de sevinç göz yaşlarını katalım bu da bir ağlama ama hüzünden,hasretten duyguları farklıdır.
Gülme konusunda insan ağlamak kadar çok yönlü bir duyguya sahip değil.
Gülmenin kaç çeşidi var,bir tebessüm etmek var bu genellikle kerhen yapılan bir şey veya ayıp olmasın,diye.. birde insanlar öfkesini yatıştırmak için gülmeye çalışanlarda olurmuş.Herhalde en rahat gülmek kahkaha atmak olsa gerek.Kahkaha insana bir duygu boşalmasını sağlıyor gibi geliyor bana.
Bazen deriz ya güleriz ağlanacak halimize, diye.Bu da yaşamın ciddiyetini kavramamak mı yoksa oluruna mı bırakmak.
Birde gereksiz yerde gülenler vardır bu tipleri anlamakta insan zorluk çeker..Ama insanoğlu ona da bir yakıştırma yapmayı ihmal etmemiş;pişmiş kelle gibi sırıtıyor derler.
Zor günler yaşamayan güzel günlerin kıymetini bilmezmiş.
Sağlık sorunu yaşamadan sağlığın önemini kavrayamadığımız gibi.
Yoksulluk çekmeyen yoksulun halini anlamaz.
Halini anlayanın kapısını çalarsın,derdini dinlemeyenin değil.
Sen sorununu anlatırken karşındaki hiç oralı değilse,boşuna nefes tüketmiş olursun.
Boşuna dememişler el elin eşeğini ıslık çalar gezer,diye.
Duyarlı insan sorumluluk duyan ve olaylar ve sorunlar karşısında fark yaratan kişidir.
Duyarlı kişi,her yaşanılan olumlu veya olumsuz kendisinin de yaşayacağını düşünen bir inceliği vardır, diğerlerinden farkı da buradan gelir.
Ağlayanın malı gülene hayır getirmez sözü beni çok duyulandırır;başkalarını ne kadar etkiler onu bilemem.
Ağlama acındırmayı da içinde taşıyan bir eylemdir aynı zamanda.
Sahte ağlamalara boşuna dememişler ya timsah göz yaşı döküyor,diye.
Neden timsah göz yaşı;Timsah ilk önce avladığı hayvanı yerken ağlayarak yermişte ondan demişler.
Güzel bir sözdür timsah göz yaşları, sahte ağlamaları ifade etme anlamında.
Ağlarken insan çok çirkinleşirmiş,gülerken ise güzelleştiği iddia edilir .
Gerçi her gülene gülmek pekte yakışmaz;dişleri ve çene yapısı bozuksa çokta iyi bir görüntü vermez.
İnsan gülmesini de ağlamasını da gerekçelendirir;durduğu yerde bir ağlayayım veya güleyim,diye bir karar vermediği gibi.
Allah hayrını versin hiç güleceğim yoktu gibi.
Gelen kötü bir haber içime kor gibi düştü;ağlaya ağlaya göz pınarlarım kurudu,derler.
Allah kimseyi gülmeden geri koymasın,deriz de;ağlamak için böyle bir temennisi olmaz insanın.
Bazı dengesizler vardır, biraz ağlayıp biraz gülenler de yok değildir insanlar içinde.
Toplum içinde ortada gülünecek bir şey olmadığı halde gülene;götü açık mı var ne gülüyorsun diye tepki gösterirler.
Birde düşündürerek güldüklerimiz vardır.Van da geçen fıkra gibi bir öykü:
Bir Kürt vatandaşdışarıdan ilkokulu bitirme imtihanına girer.
“öğretmen yaz” der Kürt Vatandaşa.
“Ne yazacağım öğretmen bağ” der vatandaş.
“Ali camı kırdı!..”
“Öğretmen bağ, Ali’nin Allah belasını versin, sen benim diplomayı ver ben camı taktırayım” der, Kürt vatandaş öğretmene.
Böylesi de hayatı pragmatik bakarak geçiştirenlerde az değildir.
Aç ayı oynamaz sözü ne kadar geçerli ise; aç insan da gülmez,huzursuz ve sağlıksız insan kahkaha atamaz.Özden gelmeyen ağlama da gülme de sırıtır.
Ağlamak bazen de insanı psikolojik olarak rahatlatır, terleyip de duşa girmek gibi rahatladığımız anlarda yok değildir..Bir insanın ağlaması da gülmesi de normal bir şeydir,aşırısı düşündürür ama hiç gülmemesi ve ağlamaması da bir rahatsızlığın işaretidir.
Kendi işlediği suçu çocuklarının çektiğini düşünen bir mahpus şöyle anlatır duygularını:
Nakışçıydım camilerin içinde/günah benim yavruların suçu ne,der.
İşte suçu olmayanında suça ortak olduğu bir hayatı paylaştırır yaşam.Mahpusun dile getirdiği gibi..
Hayat çetrefil bir yaşamdır nerede ne olacağını ve neye ağlayacağımızı neye güleceğimizi bilemediğimiz gibi.
Herkesi iyi tanıdığımız iddia ederiz ama kendimizi ise hiç tarif edemeyiz.
Aslında insan oğlu ömrünü kendini tanımanın mücadelesini verir ama buna da ömrü yetmez.
Neye ağlayıp neye güldüğümüz bilmediğimiz gibi.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ZEHİRLENMELER “GIDA TERÖR” DEĞL Mİ?
1.12.2025 - İBB İDDİANAMESİ…
24.11.2025 - HUKUKTAN UZAKLAŞAN NEYE TUTULUR?
17.11.2025 - İŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ…
11.11.2025 - EN BÜYÜK MAĞDUR “KHK” LILAR…
10.11.2025 - MUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”,
3.11.2025 - ALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ…
27.10.2025 - TIKANMA VE TAHAMÜLSÜZLÜK…
20.10.2025 - SİYASAL İKTİDARIN HÜZÜNLÜ YOLCULUĞU…
13.10.2025 - “DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE…
6.10.2025
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları



































































Hrac Madooglu
Ben de sizin bu konudaki saskinliginizi anlamiyorum Sayin Berktay. Semavi dinler totaliterdir, bilmiyor musunuz? Kendi dininden olmayan gunahkardir. Din referansli bir siyasi partinin iktidar oldugu bir ulkede bunlar olagan seyler. Daha bu bir sey degil. Onumuzdeki yillarda cok daha anti-demokratik, vahim uygulamalar goreceksiniz.