Mehmet TIRAŞ
Yazıya başlık olan ve gündemden düşmeyen iki kelimenin ”çapulcu ve Nobran” ın sözlük anlamını açıklayarak girmeyi uygun gördüm..Türk Dil Kurumunun sözlüğüne ve Ekşi sözlüğe baş vurarak kısa bir araştırma yaptım.
Çapulcu:Kendisine ait olmayan malları zorla veya yağmalayarak alan kimse..Başka bir tanımı,ne idüğü belirsiz insan.Bu tanım tarih yazan Gezi direnişçilerine benziyor mu Allah aşkına?
Nobran:Kibar olmayan,yani kaba;nezaketsiz,görgüsüz,dan-dun konuşan,kırıcı,ben bilirim ben yaparım,diyen..Tam da bizim Başbakana cuk,diye oturmuyor mu bu sözcük,ne dersiniz?
Bu iki kelimenin sözlük anlamını açıkladıktan sonra;Gezi direnişiyle ortaya çıkan toplumsal olayı ve gelişmelere bir göz atalım 13.gününe giren direnişin kısa bir fikri takibini yapalım..
Bir makaleyle anlatılmayacak kadar büyük olan ve tarih yazan üç-beş çapulcuların eylemi;tüm dünyaya örnek oldu..
Bu direnişe katılanlar hem de 78 ilde süren kitlesel eylemlere çoluk-çocuk yaşlısı- genci her gün sokaklara dökülüyor,Başbakanımız ise üç-beş çapulcular demeye devam ediyor..Ama çapulcular gövdeleriyle meydanlarda, düşünceleri ile de; Başbakanın bela okuduğu sosyal medyadan günden güne örgütlenerek geceyi gündüze çeviriyorlar adeta bir orman yangını görüntüsüyle, kentleri meşalelerle aydınlatıyorlar..İzmir Gün doğdu meydanındaki gece gösterileri muhteşem bir görüntüydü;bir orman yangını gibiydi, bunu tarihe belgeleyen ressam olmak isterdim yeteneğim olsaydı,belgeleyeni de kıskanmamak mümkün mü?..Muhteşem bir tablo olur hem de paha biçilmez,bir değerde.
Gezi direnişi Türkiye Cumhuriyet tarihinde hiç rastlanmamış tarihe geçecek bir eylemin yanında;toplumsal bir dönüşümle de,özgürlük mücadelesi veren,diktatörlere baş kaldıran, tüm insanlığa yol göstererek,üniversiteler de tez konusu,romanlara konu olacak,şiirleri yazılacak,filmleri çevrilecek,belgeseli çekilecek ve ezber bozan, süreklilik arz eden bir eylem olarak tarihte yerini alacak,Erdoğan’ın üç-beş çapulcuları.
Gezi direnişinin beklenmedik bir şekilde ülke gündemini belirleyici olması ve dış dünyadan da büyük destek görmesi hareketin çıkış noktasının ne kadar masum olmasına rağmen Başbakanın,dili,tavrı ve tutumu da o kadar itici-kutuplaştırıcı yorumlara ve tartışmalara neden oldu;AB’liğinden ABD ve tüm demokratik dünya kamuoyundan direnişçilere destek gelirken,Erdoğan’a da tepkiler yağdı.
Başbakan ile Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan yardımcısı Bülent Arınç arasında Gezi Direnişine bakış çok büyük bir görüş ayrılığına neden oldu,bu ne kadar AKP’nin içine sirayet edecek onu da zaman gösterecek.
Gezi direnişi Erdoğan’ın rüyasında görse inanamayacağı uzun soluklu yığınsal bir eylem olarak karşısına çıkması bütün hesaplarını alt-üst etti;ne kadar üç-beş çapulcu dese de,bunu beden dilinden ve öfkesinden anlıyorsunuz.
9 Haziran 2013 tarihinde bir gün içerisinde tam 6 noktada Adana dan başlayıp,Mersin’ den devam ederek Ankara’nın dört ayrı noktasında yol üstünde kendisini karşılayan seçmen kalabalığına konuşma yaptı saatlerce..
İlk konuşmasıyla son konuşmasının arasında hiçbir fark yoktu, aynı sözleri tekrarladı durdu hem de öfkeyle,..Bazen de iftirada da bulundu çok tehlikeli olan bir iftiraydı, o da;din bezirganlığına baş vurmasıydı;güya İstanbul da direnişçiler bir camiyi basmışlar ellerinde bira şişeleriyle, bu kadar külliyen yalan olur mu?Basılan caminin imamı böyle bir şey olmadı,diyor, partisinden bir dönem milletvekilliği yapmış kendisinin yandaş gazetesinde yazan vicdan sahibi bir yazar, gidip imamla bu olayı yerinde konuşuyor, böyle bir şeyin olmadığını söylüyor imam.. Başbakana bu yalan haberleri iftiraları kim doğru ,diye söylettiriyor insan inanamıyor.Tıpkı 28 şubatın medyasının din versiyonu boyutunda bir yayın politikası var AKP’nin yandaş medyasında.
Başbakan ve onun yandaş medyası bu yayın politikasıyla,Gezi direnişini böyle okuyup değerlendirdiği sürece yalan-yanlış haberlerle sadece kendilerini aldatırlar,yalanın belgesi olmaz, yalanlamanın belgesi olur,bu çağın teknolojisi yalancıyı öyle bir teşhir ediyor ki,;sokağa çıkacak ,insanların yüzüne bakacak hal bırakmıyor!..
Bu satırların yazarı eski bir imam hatiplidir, biraz din üzerinde okumuş birisi olarak; yalan ve iftira üzerine İslam dini yalanı ve iftirayı nasıl tarif ediyor;kim can güvenliği tehlikede olmadan(mevki,mal,şöhret,iktidarını koruma) demiyor, yalan söylüyor iftira atıyorsa; o kişi annesiyle zina etmiş kadar suç işliyordur,der.Tanrı iki şeyi affetmeyeceğini belirtir Kuran-ı Kerimde; bunun birisi iftira diğeri ise kul hakkıdır.
Beş vakit namaz kılan abdestsiz dolaşmadığı söylenen,sabah namazı ile işe başlayan;bu yalan ve iftirasının hesabını nasıl vereceksiniz,bu dünyada iktidar gücünle kapattın,yargıya da takılmadın, ya ahrette nasıl kapatacaksın,iftira attığın çapulculardan özür dileyecek misin, Sn Başbakan?
Erdoğan,üç beş çapulcudan özür diler mi bunu bilemeyiz ama tarih “üç beş çapulcuyu boğazın boğaları” diye; toplumu diktatörlere karşı ayağa kaldıran, özgürlüğün önün açan altın harflerle yazarken;bizim Başbakanımıza da, toplumun yüzde 50’sinin oyunu almış yalancı-iftiracı nobran biri olarak kara sayfa açacak.
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları



































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025