Melih ALTINOK
Geçenlerde Engin Noyan’ın da olduğu bir yemekte iki “döneği” birarada yakalayan Sinan Çetin her zamanki meraklı ve gerçekten anlamak isteyen tavrıyla sordu:
“Çok merak ediyorum. N’oldu da ayrı düştün eskiyle?”
Kendisini solda tarif eden örgütlü yapıların söylemleri ve edimleriyle aramızdaki farkı bariz şekilde gören pek çok kişiden duyduğum, duyduğunuz bir soru bu değil mi?
Her zamanki gibi “Elbette bir kitap okudum ve sabahında uyandığımda her şey değişmişti demeyeceğim” şeklindeki girizgâhla başladım konuşmaya.
Masanın diğer ayrı düşeni Noyan da gülümseyerek “Hah” dedi, “işte yıllardır ben de bunu anlatıyorum”.
Biliyorum, siz de sık sık bu tarz sohbetlerin orta yerinde buluyorsunuz kendinizi. Hatta yıllanmış dostluklarınız, aşklarınız ve hatta akrabalık bağlarınız bile engel olamıyor bu tartışmaların ardından gelen ayrılıklara.
Bu muhasebe yalnızca başkalarının sorularının ardından değil, yalnız kaldığınızda da meşgul ediyor aklınızı.
Bugünkü gariplikleri gördükçe kendinize soruyorsunuz, “Yoksa ben de mi böyleydim de değiştim”.
Mesela o zamanlar, Grup Yorum, Aylin Aslım ve Yoldaş Livaneli ile “Tam Bağımsız Türkiye Konseri” yapsa gider miydim?
Amentü gibi her cümlenin başında yargılansın diye tekrarladığım 12 Eylül darbecileri AK Parti yokken hâkim karşısına çıksa içime sindiremez miydim?
19 Mayıs törenlerinin düzenlenmesini bile eleştiren, Andımız’ın kaldırılması tartışmalarına ise “zamanlama manidar” diyerek katılan Eğitim-Sen’in, DİSK’in, TMMOB’un her eyleminde yine soluğu alır mıydım?
Balyozcu paşalar, darbe olsun diye yırtınan Ergenekoncu meslektaşlarım, 28 Şubat’ın paşaları tutuklansa aklıma ilk gelen “rövanş” mı olurdu?
Döneminde gerçekleştirilen yargısız infazlardan ötürü, daha önce “Polis imdat” diye anılan 155 hattının adı “İmdat polis!”e çıkan Mehmet Ağar yargılansa, üstelik bir de ceza alsa dut yemiş bülbüle mi dönerdim?
Muhtemelen “yok canım daha neler” diye yanıtlıyorsunuz kendinizi.
Haklısınız da. Çünkü bu “hâl” geçmişe değil, bugüne ait. Bu yüzden geçmişte “böyle” olup şimdi değişmeniz mümkün değil.
Dün beraber yürüyüp zamanla ayrı düştüğüz dostlarınız da, yukarıda sırladığımız sınavlara o gün girseler bugünkü refleksleri göstermezlerdi kuşkusuz.
İşte bu yüzden, bugünkü “hâlinizle,” dünün koşullarında ne gibi refleksler göstereceğinizi düşünmek fantastik bir filme konu olabilir ancak. Bu egzersiz bugünün gerçekliğini anlamak için hiçbir işinizi yaramaz.
Dünü, dünün somut olaylarıyla değerlendirip, bugünün koşullarında nasıl düşündüğünüze, davrandığınıza bakacaksınız.
Çünkü sözkonusu olan bir öznenin değişimi ya da dönüşümü ise tartışmayı dışsal parametreleri gözardı ederek yapamazsınız.
Şöyle somutlayalım. Aklınız iyi kötü 90’larda başınıza geldi. Yoldaşlarınızla başladınız yürümeye. Yıllar geçtikçe yeni durumlarla, olaylarla, olasılıklarla karşılaştınız.
Tıpkı bir yürüyüş gibi. İlerledikçe yeni yerler, kültürler, insanlar, hikâyeler kattınız heybenize.
Çoğu zaman “cemaatinizin” şemsiyesi, deneyimlerinden çıkardığınız sonuçları farklı değerlendirmenize çok da olanak tanımadı. Ancak yol kimi zaman öyle çatallaştı ki, yürümenin hayatın ta kendisi olduğunu fark edip ellerindeki verilerin durmak dışında bir şey önermediğini görenler cesur tercihler yapıp bilinmezlerle dolu çatallardan birini tercih ettiler. Sürüden koptular.
Çoğunluk ise nereye çıkacağı, kimlerle karşılaşılacağı, neler görüleceği öngörülemeyen yollara girmektense “bir olalım diri olalım” deyip çatalların ağzında durdular. Önce arkanızdan seslendiler, sizin ileriden boy vermelerinizi temkinli karşıladılar. Sonra da size kızdılar.
Günden güne an’la aralarındaki mesafe açıldı.
Biz bugünü yaşarken onlar bulundukları mazide tutarlı tutarlı “emperyalizme hayır” konserleri verdiler.
Bugün değişimin lokomotifi olan dindarların dünde kalan siluetleriyle baş başa oldukları için ülkenin içinde bulunduğu dönüşüm sürecine inanamadılar.
Adım atamadıkları için uzaklarında kalan gelecekte darbecilerin yargılanmasını “hayal” olarak gördüler.
Yaşadığımız gerçekler sanrı gibi göründü gözlerine, günden güne garipleştiler.
Gelişen bizdik ama değişmeyen de onlardı.
Ama ne gariptir ki bizim yaşamak anlamına gelen gelişimimiz, yani doğal olan garip karşılandı; onların hayata inat edercesine sabitlikleri, değişmemeleri değil.
Evet, giden bizdik kuşkusuz ama duran da onlardı.
Ama nasıl gitmeyecektik ki? Hele ki yaşarken durmanın hayatın içinde kalarak yapılacak bir tercih değil, ölümün ilk adımı olduğunu bile bile.
Ah onları da bir yürütebilseydik.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019