Mümtazer TÜRKÖNE
Yüksek voltajda gerilim üreten bir trafonun şalteri indirildi ve kronik gerginlik alanı sanki Meclis’ten cımbızla çekilmiş oldu; salı, grup toplantıları artık sakin geçiyor.
Salı günü, akşam haberlerini ve sosyal medyayı; çarşamba günleri gazeteleri ve perşembe günü üzerinde yapılan yorumlarla ortalama her hafta üç günümüzü işgal eden polemikler, gerginlikler, incir kabuğunu doldurmayan lafazanlıklar, “bu da denir mi?” dediğimiz hakaretler, aşağılamalar buharlaşıp yok oldu. Davutoğlu Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyor, Aysel Tuğluk’a gül atıyor. Birdenbire medenî ve ileri bir ülkenin siyasî havasını teneffüs etmeye başladık. Peki sebep ne? Bir tek sebebi var: Erdoğan’ın Kibirli Kedisi, artık siyaset mahfillerinde dolaşmıyor.
Seçim gecesi kesintilere yol açan, elektrik trafolarında karşımıza çıkan kedi bu. Kural ve sınır tanımayan, neye malolursa olsun dediğini yaptırmaya, istediğini elde etmeye azmetmiş bu kedi, meğer her şeyin altını üstüne getirmiş. Yokluğunda düzelenlere, hala sesinin geldiği yerde karışanlara bakarak anlıyoruz başımıza gelenleri. Adalet Bakanı, elindeki bütün gücü ve imkânları seferber ederek HSYK seçimlerinin adlî ve idarî yargıçların oy kullanacağı merhalesini kazanmak zorunda. Titizlikle bir çalışma yürütüyor, kedinin vakti zamanında kırıp döktüklerini onarmaya çalışıyor. Partisinin sözcülerinden biri kalkıp, “seçimi ‘bizimkiler’ kazanamazsa sonuçları meşrû kabul etmeyiz” diyerek, kısık ateşte tam kıvamında pişen yemeğe soğuk suyu boca ediyor. Bakan ıkına-sıkıla “Hakimlerimizin ve savcılarımızın 12 Ekim’de vereceği karar meşrû bir karardır” diye durumu tam düzeltmeye çalışırken Kedi devreye giriyor. Zar-zor midesindeki ağrıyı saklayan Bakan’ı açığa düşürüyor ve “sonuçları beğenmezsek başka çareler buluruz” anlamına gelen, “tabloya göre B ve C planı olacaktır” diye, vitrindeki bütün züccaciye mamulatını darmadağın ediyor.
Kedi devreye girip hakimlerin savcıların camdan kalplerini kırmasa, “sizin vereceğiniz kararın hiçbir anlamı yok, sonunda benim dediğim olacak” demese belki de Adalet Bakanı’nın gayretleri netice verecek ve seçimi “Hükümet’le uyumlu” adaylar kazanacak. Kedi rahat durmuyor ve bugüne kadar yığınla hakarete uğramış yargı mensuplarını meslek onurlarına sahip çıkmaya icbar ediyor.
Bank Asya’ya elini-kolunu ulaştırabilen bütün Devlet kurumları seferber edildi; Kedilerin dolaşmadığı, karıştırmadığı yer kalmadı. Talimatlar verildi, planlar yapıldı, projeler geliştirildi. Tersine, Bank Asya bütün darbeleri savuşturarak bünyesini kuvvetlendirdi. Bugün artık Bank Asya’nın batması için ayakta tek bir bankanın bile kalmaması lâzım. Kedi bütün kibriyle, “zaten batmış” demeseydi, bugün İstanbul Borsası’nın Bank Asya’ya uyguladığı hukuksuz işlem bu kadar göze batar mıydı?
Kedinin göründüğü her yerde gücün zaafları ortaya çıkıyor. TÜSİAD
istişare toplantısında, kediyi aslan gibi gösterecek bir medya gücünüzün olması da sonucu değiştirmiyor. Kedi köşeye sıkışmış vaziyette; himayesindeki rant oligarşisi artık tek bir konut satamıyor. Deniz hem kendileri hem de “patronları” için tükendi. Batırdıkları gemi onları da suya gömecek.
Okuyucu yanlış anlamasın, “kedi” ile muradım, Cumhurbaşkanı’nın şahsı değil, ortalığı karıştıran kuralsızlıklar, hukuksuzluklar. Bu kedi artık Çankaya Köşkü’nün geniş bahçelerinde fare avlıyor, canı sıkılınca miyavlıyor. Bizlere yanlış giden, kötü giden şeyleri hatırlatıyor.
HSYK seçimleri başka sebep kalmasa bile kedinin müdahalesi yüzünden kaybedilecek. HSYK, savcılara ve yargıçlara teminat vermek için var. Demek ki bağımsız yargı umudumuz devam edecek. Sonra kediler Meclis’e doluşacak, seçimle elde edemedikleri “yürütmeye tabi yargı”yı “B ve C planlarını devreye sokarak” inşa etmeye kalkacaklar. Sonunda inşa edilen, kedilerin kaplan edasında kanunlarını yaptıkları yüksek rant binalarından oluşan bir orman olacak. Orman kanunlarının egemen olduğu bir ülkede ne canınız, ne de malınız emniyettedir. Toplumun, ekonominin, siyasetin çöküşü kaçınılmaz olacak. İşte bu yüzden birileri de bu gidişe engel olacak.
Kediler insanlara bakıp kendilerini çok önemli görürmüş, köpekler ise tam tersine insanları. Kibirli kedilerle baş etmemiz lâzım.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
10.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
24.06.2025
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025