Sezin ÖNEY
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı ve şöyle dedi:
“Türkiye olarak, dünyanın neresinde olursa olsun, zulme, haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı çıkmaya, mazlumların sesi, insanlığın vicdanı olmaya devam edeceğiz. Bizi susturmaya çalışanlara, aleyhimize kampanya yapanlara aldırmadan, dünyadaki adaletsizlikleri açık yüreklilikle ifade etmeyi sürdüreceğiz.”
Erdoğan, bir tür süper kahraman olarak, Türkiye’yi temsilen “dünyanın vicdanı” olduğu imajını yaratmaya çalışıyor. Bu tavrı da, Rusya lideri Putin’inkine çok paralel.
Ülke içinde insan hakları ihlalleri artarken, bu ihlalleri perdelemek için dünyada, özellikle de Batı’da insan hakları bakımından yolunda gitmeyenlere vurgu yapma stratejisi sözkonusu olan.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (Human Rights Watch) direktörü Kenneth Roth’un, 2005’ten bu yana ilk kez sınırından adım atabildiği Rusya’da katıldığı toplantıda söyledikleri ilginçti; “Geçen 10 yılda, Rusya’daki insan hakları manzarası, tanınmaz hâle geldi. 2000’lerin başından bu yana, muhalif düşünce üzerinde baskı vardı, ama bugün otokratik bir yönetime ilişkin tam manasıyla alarm var. 2012’de Putin’in Kremlin’e dönmesinden sonra, hak ihlalleri hiç olmadığı kadar yoğunlaştı.”
Moskova’da medya üzerine uzman Profesör Igor Yakovenko’nun ifadesiyle, “Eski otokratik rejimler, üç ölçek şiddet ve bir ölçek propagandadan ibaretse, bugünkü tamamen propaganda ve düşük dozlu şiddet üzerine kurulu. Putin’in sadece birkaç tutuklama yapması gerekiyor ve ertesinde mesajı, tamamen kontrolü altında olan televizyon üzerinden yayıyor”.
Bağımsız duruşu olabilen, muhalif isimler Rusya’da medyadan çoktandır kaybolmuş durumda. Gazetecilik mesleğinin etik ve profesyonel kurallarına hâkim, dürüst ve yetenekli gazetecilerin medyaya vedası veya medyadan uzaklaştırılmaları, bir tür mesleki soykırıma yol açıyor. Yeni nesil gazeteciler, mesleğin en temel kurallarından habersiz “yetişiyorlar”. En fenası da, gerçekle yalan arasındaki sınırlar kalkıyor. Öyle ki, Rusya’daki televizyon kanallarında, haber saatinde “Ukraynalı mülteci” rolünü canlandıran aktörlerin “rol aldığı” haberlerin yayınlanması ya da bir bebeğin Ukraynalı faşist çetelerce çarmıha gerildiği gibi tamamen yalan haberlerin yayınlanması “gerçekliği” yaşanıyor.
Bu gibi düzmece haberlerin foyasının ortaya çıkması ise, Putin yönetimini “utandırmıyor” bile. Rusya İletişim Bakan Yardımcısı Aleksey Volin şöyle demişti; “Başlıca televizyon kanallarımızın haber yapış şeklini halkımız beğeniyor. Önemli olan reytingler ve televizyon kanallarının izlenme oranları da sürekli artıyor”. Volin’e göre, “Bir Adam var –büyük harfle Adam ve o gazetecilere, ne yazılacağını, ne yazılmayacağını söyleyecek, neyin nasıl yazacağını bildirecek. Ve Adamın, buna hakkı var, çünkü parayı o veriyor”.
Son dönemde, Türkiye’de haber kanallarında tartışma programlarında, “sahne alan uzmanların”, alenen yalan söylediğine tanık oluyorum. Bu durum giderek daha sık tekrarlanıyor.
Ve kimse, onları düzeltmiyor. İstisnasız her haber kanalı, göz göre göre yalan bilgi veren “uzmanların”, sahtekârlığına da alet oluyor. Tartışma programlarına çağrılan ve vazifesi “polemik yaratmak” olan “uzman kişiler”, siyaseti bir tür “şov dünyası” uzantısına dönüştürüyor.
Türkiye’de de Rusya’da da televizyon dünyasının “görevi”, izleyiciyi “çokseslilik” diye aslında temcit pilavı gibi aynı laflar, aynı polemikler altında boğulmuş, kafası karışık, komplo teorileriyle paranoyaklaşmış ve gerçekten mümkün olduğu kadar uzaklaşmış hâlde, eli kolu bağlı, dilini yutmuş gibi sessiz bırakmak…
Tamamen “sanal gerçekliğe” dönüşen medyatik haber dünyasının algılarını ezdiği, “gerçeğin” kapsama alanı dışında kalan kitleler yaratmak…
Propagandanın modern hâli işte bu; çok sesin uğultusuyla sessizleşen milyonlar…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024