Sezin ÖNEY
Çocukluğumda bende iz bırakan imgelerinden biri, annemin bir hikâyesiydi. 1960’larda, bir sanat tarihçisi olan annem Gönül Öney, bir grup Alman arkeolog ile Emevi eserlerini incelemek üzere Suriye’ye gidiyor. Ülkenin kuzeyindeki saraylarını görmeye yola düştüklerinde ise, ara tara bir türlü peşinde oldukları kalıntıları bulamıyorlar. Alman ekip şaşkın zira içlerinden sarayları ortaya çıkaran kazıya katılanlar var.
Fakat Hırbetül Mefcir ve Kasrul-Hayrıl-Garbi ile Şarkî gibi koskoca saraylar sanki hiç olmamış gibi yerlerinde yeller esiyor.
Durumun esrarını çözen, tercüman yardımıyla anlaştıkları bir köylü oluyor. “Saraylar nerede” sorusunun yanıtı olarak köylü, parmağıyla yerin dibini işaret ediyor...
Meğer saraylar, zamanla toprağın, çöl rüzgârlarının kumlarının üzerlerini örtmesi sonucu gömülüp gitmişler.
Bu hikâyenin hayali görüntüleri, İran’da suları kapkaranlık, dipsiz bir krater gölünü çerçeveleyecek şekilde inşa edilen, bahçesinde hiç sönmeyen bir ateş yanan görkemli sarayınkiyle beraber hep aklımda kaldı.
Şimdi yıllar sonra, Suriye’nin kayıp sarayları, bana biraz da Türkiye’nin sorunlarını anımsatıyor.
Hep bir şeyleri tartışıyoruz da, gerçek konuların, problemlerin, dertlerin üzerileri hep örtülü kalıyor.
Şimdi mesela, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılması, “gündeme bomba gibi düştü”. Sıradan bir vatandaş olarak, uzaktan bakınca bile anlaşılıyor ki, Fidan’ın bir süredir başı yenmeye çalışılıyor. Eminim bu konuda bir sürü komplo teorisi de üretilir; içinde muhakkak bir kilo “örgüt”, bir kepçe İsrail, bir tutam kötü Batı, bir fiske tanımlanamayan kötüler olur.
Ama şu dile getirilmez; Türkiye, büyüyen gücüyle beraber, büyüyen saray entrikalarına tanık oluyor. Henüz akademik fildişi kuleye kendimi kapatmamış, Ankara’nın siyasi yaşamını daha yakından takip ederken, Fidan’dan hep dürüst ve ehil bir bürokrat olarak bahsedilirdi. Bu da, yeterli bir sebep aslında, ülke ve bölge dengeleri yeniden kurulurken, MİT gibi, herkesin ele geçirmeye çalıştığı kale gibi bir kurumun başında “temiz insan” olarak bıraktırılmamak için...
Ama, konuşulması gerekenleri konuşmuyor, gerçekten önemli konularda susuyor, gereksiz polemiklere gelince şakıyoruz.
Geçenlerde şu haber dikkatimi çekti. Bir yazıdaki şu haber detayı daha doğrusu...
6 şubat tarihli Radikal gazetesinde, Uludere, Gülyazı’daki bombalamaların 40. günü dolayısıyla bir yazı kaleme alan Pınar Öğünç, şöyle diyordu; “Sıfır noktasındaki köylerinden 90’larda zorla Gülyazı’ya yerleştirilmişler. Daha önce yapabildikleri hayvancılığa imkân vermeyen bir coğrafyası var Gülyazı’nın...”
Burada bir duralım; kırkıncı gün yazılan aslında ilk günden manşetlere çıkmalıydı.
Öğünç, bu bilgiye, İstanbul’da, Galatasaray’da, 358. kez toplanan Cumartesi Anneleri’nin buluşmasının yanı başında, aynı gün aynı sokakta gerçekleşen Barış Meclisi’nin toplantısında ulaşmış.
Uludere’de yakınlarını kaybeden Ferhat Encü, Garibe Ürek ve Hikmet Alma’nın İstanbul’da aktardıkları üzerine, “kaçakçılık” şablonu altında böyle bir durum olduğu ortaya çıkıveriyor birden.
Encü diyor ki; “Bin kişi ölse de, buna mecburuz”. Mecbur olunan, “sınır ticareti”, yani kaçakçılık.
1990’lardaki köy boşaltmalar konusu, üzerine şöyle bir konuşup unuttuğumuz bir kilit mevzunun, tetiklediği bir trajedi var ortada.
“Bîtaraflıktan anlamayız. Çocuklarımızı partimizin ve devletimizin (bu) ana prensiplerine uygun bir tarzda yetiştirmek isteğindeyiz. Partimiz Türk milletinin kendisidir”...
Sözlerin sahibi Kâzım Nâmi Duru, Kemalizmin eğitim alanında ideologlarından bir isim; söylendiği zaman, Cumhuriyet’in ilk onyılları. Bu alıntı, Mete Tunçay’ın, Türkiye Cumhuriyeti’nde Tek-Parti Yönetiminin Kurulması kitabından...
Sonra, hâlâ, 2012’de Kürtçenin “medeniyet dili” olup olmadığını tartışıyoruz...
Bugünlerde, tesadüfler eseri, 2000’lerin başında yazılmasına katkıda bulunduğum dil haklarıyla ilgili bir rapora geri dönüp de bakmak, güncellemem gerekti. Bu konuda, son yıllarda yapılan en başarılı çalışmalardan biri, Diyarbakır merkezli düşünce kuruluşu DİSA’nın 2010 tarihli Dil Yarası çalışması.
Çünkü Vahap Coşkun, Şerif Derince ve Nesrin Uçarlar’ın, Türkiye’de dil hakları konusunu tarihî, hukuki ve teorik çerçevelerden titizce inceleyen çalışmasının ötesinde içinde insan hikâyeleri var...
Rapor için, “bölgede” öğrenci ve öğretmenlerden, dört farklı kategorik grup oluşturulup 43 kişiyle görüşmeler yapılmış.
İlk grupta, “farklı dönemlerde ve yerlerde ilkokula başlayıp, anadili Kürtçe olup bir yandan Türkçe öğrenmeye, bir yandan da bu dilde okur-yazarlık becerileri kazanmaya çalışan kişilerle” görüşülmüş.
Şimdi, ben susayım; rapor konuşsun...
“(...)bir kişi, ilk öğrendiği Türkçe kelimenin “sus” olduğunu ve bu kelimeyi her duyduğunda suçluluk duygusu hissettiğini, çünkü bunun kendisine kötü bir şey yaptığını hissettirdiğini söyledi.”
Bir diğeri, 1985’te Midyat’ta okula başlayan ‘kod adı’ (zira görüşülenlerin gerçek isimleri bunlar değil) Sabahat, der ki;
“...bazı kelimeleri, cümle kuracak şekilde değil, kelime bazında biliyorsun. Ama bunu kendince... nasıl diyeyim, kelimelerden yola çıkarak bir kavrama ulaştırıyorsun. Belki yanlış bir cümle kuruyorsun ama anlamaya çalışıyorsun.”
Ben de anlamaya çalışıyorum... Gelecek nesiller de, anlamaya çalışacaklar...
Kürtçe, Lazca, Kafkas dilleri, Romanca, Ermenice, İbranice, Sefardim... Daha onlarca, yüzlercesi... Neden Türkiye’nin dilleri, görünmez sarayları oldu, üzerleri saçma sapan tartışmaların tozu toprağıyla kaplandı?
Yazarlar
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024