Yıldıray OĞUR
Bangır bangır minibüsler öylece yanımızdan geçip gidiyor. Bazen bet sesli, sinirli bir adamın “memleket için” bağırdığını duyuyoruz, bazen “Sarı saçlım, mavi gözlüm” gibi neredeyse laf atmaya girecek bir laf, bazen “yandaşı yoldaşı” diye bir rap ritmi takılıyor kulaklarımıza.
Sonra müzikli minibüs yanımızdan uzaklaşıyor. Tamamını duyamadığımız gittikçe alçalan sesler...
12 hazirana kadar böyle. O güne kadar partililer bize şarkılarla ne mesaj veriyor diye merak edenler için, bitince her partiyle bangır bangır minibüsler içinde İstanbul’u dolaşmış hissi veren meşakkatli bir işe giriştim.
Neredeyse tüm seçim şarkılarını dinledim. Bütün şarkılar bittiğinde önce sandığa gitmek istemedim, sonra da bir süre müzik dinlememek.
Şarkılardaki aşırı dozda birlik ve beraberlik mesajı bende ülkeyi ortadan 400’e bölme isteği uyandırdı. Uydurma sözler, uydurma müzikler, uydurma sesler “Peki, neden partiler popüler şarkılardan istifade etmeyip kendi seçim şarkılarını yaptırıyor” sorusunu sordurdu. Bu işin büyük bir sektör olduğuna, bu sektörde beşinci sınıf müzisyenlerin çalıştığına kuşku yok. Ama memleketin siyasi ortalamasının epey altındaki şarkı sözlerindeki şiddet, öfke ve fazla sevgi üzerine hep birlikte biraz düşünmemizde fayda var.
AKP: Birlik ve beraberlik cilveloy nanayda...
Önce AKP. En çok şarkısı olan parti AKP. Neredeyse her bölge ve her duygu için şarkılar yaptırmışlar.
A1 şarkısı “Her şey bu millet için.” Uğur Işılak’ın sert, kızgın, neredeyse karşısındakini dövecek Anadolulu vatansever adam sesinden dinliyoruz:
Her biri akı karadan
Seçtik memleket için
En zor güzergâhtan geçtik memleket için
Hak olan doğrumuzu
Duyun bu çağrımızı
Herkese bağrımızı
Açtık memleket için
“Bi daha” akapellalı, zılgıtlı, tulumlu bir Türkiye çorbası. Klarnet solosu başarılı ama dikkat dansöz çıkabilir havasında.
“Beraberiz biz hepimiz” Şevket Altuğlu, Perran Kutmanlı sevimli mahalle dizisi müziği. Mesela şu sözler Kandil’deki PKK’lıları bile düz ovaya indirir:
Dağlarında çiçek
Gökyüzünde yıldız gibi
Damla damla yağmur gibi
Beraberiz biz
AKP’nin seçim şarkılarından en acayibi “Dönmem geri”. Başbakan’ın bir mitinginde ahali ağlamaya başlarsa sebebi kesin bu şarkıdır. Umarım şu sözler Başbakan’a söylenmiyordur:
Rehber tuttum yüreğimi
Düştün sevdanın ardından
Göç eyledim gayrı durmam
Dönmem geri senin yolundan
Zor olsa ah zor olsa da
Dağlar duman kar kış olsa da
Yolun sonu bir sır olsa da
Dönmem geri senin yolundan
“Hayde” isminden anlaşılacağı gibi AKP’nin Karadeniz şarkısı. Şu sözlerdeki şiddeti de o koşullar içinde düşünün:
Ha böyle bu yana yürüyelum yan yana
Düşman görsun çatlasun patır patır patlasun.
Eller görsün kıskansın çatur çatur çatlasun
Bir mitingde yağmur mu yağıyor. Hemen “İlk günkü gibi” çalınır:
Yağmur yağsa da, çamur aksa da, fırtına kopsa da
Biz buradayız engel olsa da dağlar gibi kararlıyız ilk günkü gibi
“Yeniden, yeniden” diye giden şarkı favorim. Basit. Ben olsam çıkış parçası onu yapardım, klibi de ona çekerdim.
Dikkat: CHP “Nasırdan balyozları başlarına vuracak”
CHP’nin, CHP’li devrimci Onur Akın’a yaptırdığı ve söylettiği “Bir Islık da Sen Çal”ın hikâyesi biraz karışık. Kılıçdaroğlu’nun Scorpions’ın Winds of Change’inden etkilenip ıslık fikrini oradan aldığı yazılmıştı. O şarkının 1989’da Duvar’ın çöküşü üzerine yapıldığını da biliyorlar herhalde. Duvar’ın çöktüğünü... yok artık...
Esas karışık kısım şarkının sözlerinin sahibi Aşık İhsani ile ilgili anlatılanlar. Onur Akın’a göre hayatı, karısı Güllüşah, uzun sakalları, saçlarıyla 60’ların, 70’lerin kült devrimci ozanı Aşık İhsani “Korkuyorlar korkacaklar korksunlar” türküsünü Demokrat Parti’ye karşı yapmış. “Bak hiçbir şey değişmemiş” diye de ekliyor. Ama yakın bir zamanda kaybettiğimiz Aşık İhsani, Demokrat Parti’nin mitinglerinde Menderes’le birlikte sahneye çıktığını anlatıyor röportajlarında. Hatta DP için “Evvel Allah, sonra DP” diye türküler bile yapmış. “Cahildim o zaman bilmiyordum” diyen Aşık İhsani’nin bu devrimci türküsünü, CHP’den önce Türkiye İşçi Partisi marş olarak kullanmış. İşte CHP’nin değiştiğine bir kanıt daha...
Sözlerdeki devrimci şiddete dikkat:
Korkuyorlar, korkacaklar, korksunlar
Geliyoruz, geleceğiz, yakındır
Kim nerede ne işliyor hepsini
Biliyoruz bileceğiz yakındır
Bölüşmüşler memleketin mallarını
Bekliyoruz hele gelsin yarını
Elimizin nasırdan balyozlarını
Başlarına vuracağız yakındır
İktidar olunca “Korku imparatorluğu” vaat eden bir partinin şarkısı gibi. Rakibinin “Başına nasırdan balyozlarla vurmak” isteyenin hâlâ bir parti olduğuna inanmak ise zor. Bir hatırlatma: Aşık İhsani’nin “Geliyoruz, geleceğiz, yakındır” sözlerinin ağızlarda olduğu günleri 12 Mart Muhtırası izleyince, şarkı acı içinde epeyce mizah konusu yapılmıştı.
CHP’nin ikinci şarkısı daha açık bir Alevi türküsü. Sürgün yedim ta Sivas’a Tayinimiz Zara çıktı diye sözleri var.
Söz yazarı Nilüfer Sarıtaş’ı anlamak aslında zor:
Ak dediler kara çıktı
Bir araya tıkıştılar
Kuyrukları sıkıştılar
Bir ara çok takıştılar
Ve asgari şura çıktı sözleriyle anlatılmak istenen 30 Ağustos Askerî Şûrası mı? Yoksa ben o meseleye çok mu taktım?
CHP minibüslerinin en favori şarkısı ise hâlâ Aşık Mahsuni Şerif’in “Bir daha gel gel Samsun’a sarı saçlım mavi gözlüm”ü. Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bahsedilmediğini anladınız değil mi?
“Hey bölücü, hey hey sana sesleniyorum” milliyetçiliği
Ve MHP. Tabii ki en dikkat çekici olan “Dur de”li rap parçası. Oy anam oy. Partiler bu şarkılardaki şiddetin onda birini yapsa memlekette kan gövdeyi götürür:
Milleti sarmış bölünme korkusu
Bozulmuş devletin sağlam dokusu
Bölücü söylem ise ayrılık türküsü
Türkiye’de Var Bir Aldatma Partisi
Yandaşı Yoldaşı Kayırma Partisi
Kandilin Öcalan’ın Sayın Partisi
Bu da MHP’nin “Türkiye ses veriyor”undan dan bir demet:
Sinsice her köşeye girdiler, şehre, köye, girdiler mahremine, susuyorsunuz ne diye
Göm geceye onları gösterme hiç şafağını kaldır ölü toprağını sımsıkı tut bayrağını
Onları en yakından tanıdın zaman zaman, Türk’e yan bakanların biz geliriz hakkından
“Şu 12 hazirana gürültüsüz, kazasız belasız bi ulaşsak” diye bangır bangır bağıran bir minibüs mü geçti az önce?
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUOtoriterliğe dair bir hukuk manifestosu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Enflasyon düşüyor, müsterih olun’ 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUNe de çabuk unutuluyor… Hatırlatıyorum… 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.06.2025
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025