Ahmet ALTAN
Olağanüstü iyi haberler var Türkiye için.
Müthiş bir süratle büyüyoruz.
Dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerinden biriyiz.
Yeryüzü işsizlikten kırılırken, insanlık için en belalı dönemlerden biri olan o “bir çağdan bir çağa geçiş” sürecinde gelişmiş ülkeler bile işsizliğe bir çare bulamazken, Türkiye’de işsizlik azalıyor.
Toplumların en büyük sorunlarından birine biz çare bulmuş gözüküyoruz.
AKP’nin yeminli düşmanlarının bile ekonomideki bu muhteşem performans karşısında selam duracaklarını düşünüyorum.
Siyasi iktidar, en azından şimdilik, ekonomik performansıyla bütün dünyanın ilgisini çeken parıltılı bir başarıyı yakalamış durumda.
Bu ekonomik başarılar böyle giderse AKP daha uzun yıllar rakipsiz bir şekilde iktidarını sürdürür.
Ayrıca, bizim yıllarca imrenerek baktığımız ülkeler krizle boğuşurken Türkiye’nin bu parlak başarılara ulaşması ülkede müthiş bir özgüven yaratıyor.
Ezik duruşumuz gerilerde kalıyor, çok sevdiğimiz gibi “yukardan bakıyoruz” dünyaya.
Bu çok başarılı gelişmelerin sadece Türkiye’ye değil AKP’ye ve Erdoğan’a da büyük bir güven verdiği açık.
Kötü haberler de ne yazık ki bu “güvenin” açtığı kapıdan geliyor.
Erdoğan’da ve AKP’de, “kimsenin yapamadığını yapıyorum ekonomide, başka da bir şey yapmama gerek yok,” duygusu var sanki.
Hatta daha da kötüsü, “muhteşem bir ekonomik başarım var, bu başarının şemsiyesi altında istediğim kadar da kötü iş yapabilirim” inancı yeşeriyor.
Kendi yaptığı yasayı yedi ay sonra değiştirirken AKP yönetiminin, birkaç kişi hariç, yüzünün hiç kızarmaması sanırım bu “maraz” güvenden.
Kürt sorununda, meseleyi sadece “PKK’yı yenmek” olarak görmeleri, ekonomik başarıya askerî başarıyı da eklemeleri, toplumsal hiçbir çözüm için kıllarını kıpırdatmamalarına yol açıyor.
“PKK’nın belini kırıyoruz, ekonomideki zenginleşmeden Kürtlere de pay verince geriye hiçbir sorun kalmaz” diye düşündükleri anlaşılıyor kımıltısız durmalarından.
Kürt sorununun, PKK’yı da, ekonomiyi de aşan bir sorun olduğunu kavrayamıyorlar.
Bu ekonomik başarı, Kürt sorunu dediğimiz derin fay hattının üstüne kurulmuş süslü bir bina gibi.
Mutlaka bir depremle karşılaşacak.
Ve, mutlaka o depremden zarar görecek.
Milyonlarca Alevi’nin hoşnutsuzluğu, kendilerini tehlikede hissetmeleri, ibadethanelerinin bile kabul edilmemesi ayrı bir sorun.
Orada da AKP kımıldamıyor.
Avrupa Birliği’ni ise çoktan silip attık, “bu kadar başarılıyken Avrupa’ya ne ihtiyacımız” var inancı dallanıp budaklanarak yayılıyor.
“Ne ihtiyacımız” olduğunun cevabı açık aslında.
Karakollarda kadınları dövmemek, polislerin kadın dövmesine “ama dövdükleri konsomatristi”diye gerekçe bulmamak için ihtiyacımız var Avrupa’ya.
Terörle Mücadele Kanunu denen o “ucube”yi değiştirmek için ihtiyacımız var.
Mitingde slogan atana “örgüt üyeliğinden” yedi buçuk seneyi çakmamak için ihtiyacımız var.
Tutukladığımız adama “niye tutukladığımızı” söylemek için ihtiyacımız var.
“On yıllık” tutukluluk sürelerini normal bulmamak için ihtiyacımız var.
Hrant Dink’i tehdit eden MİT’çileri “zamanaşımıyla” kurtarmamak, cinayet zanlısı devlet görevlilerini bir gece ansızın salıvermemek, askerî hapishaneler için “gizli” anlaşmalar yapmamak, orduyla ilgili Sayıştay denetimlerinin sonuçlarını halktan saklamamak, Seçim Yasası’nı değiştirmek, yüzde on barajını düşürmek, gazete röportajlarına “suçlu” muamelesi yapmamak için ihtiyacımız var.
Ekonomik başarı, AKP’ye bu “ihtiyaçları” unutturuyor.
Kuvvetli bir ekonomi, denetim altına alınmış bir ordu, faşist yasaklar, inkâr edilen haklarla “yeni” bir sistem kurmanın hayalleri içinde AKP görebildiğim kadarıyla.
Anlayamadıkları tehlikeli gerçek şu, ekonomi bacağı bu kadar güçlü, sosyal bacağı bu kadar zayıf“topal” bir toplum çok fazla bu halde kalamaz.
Ya zayıf bacak da güçlenir ya da “güçlü” bacak bir yerde kırılır.
AKP, zayıf yanımızı güçlendirmek için hiç hareket etmiyor.
Eksik demokrasinin, eksik insan haklarının, eksik adaletin, eksik özgürlüğün, eksik şeffaflığın eksikliklerini “ekonomik başarıyla” dolduracağını sanıyor.
Bir bacağımız sağlamken diğerini de sağlamlaştırmanın tam zamanı, o sağlam bacak bir sürçerse iki güçsüz bacak üzerinde yeniden doğrulmamız çok zor olur.
AKP, “ekonomik başarıya” neden “hiçbir şey yapmamak” için güveniyor da, “her şeyi yapmak” için güvenmiyor?
Asıl soru bu bence.
“Eksik demokraside tam iktidar” yönteminin o iğfalkâr tadına kapıldıklarından olma ihtimali yüksek sanırım.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018