Aslında evinden barkından ayrılmak zorunda kalan Surlu ailelerin bu ilk göçü değildi. Daha önce de ağır bir travma yaşayan aileler şimdi bir yenisi ile karşılaşmış oldular.

Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ile Sur’dan göçen ailelere yaptığı ziyaretler sonrası konuşmak için Diyarbakır’daki bürosuna gittim, tıklım tıklım dolu. Her konuda yardım için gelen Diyarbakırlılarla tek tek ilgileniyor. Bir farkla, Sur’dan ya da Sur için geldiklerini söyleyen hemşerileriyle bir başka ilgileniyordu. Zazaca, Kürtçe ve en çok da Türkçe sohbetlerine tanıklık ettim. Sur’dan gelenlerle diyalogunda “Sizi asla yalnız bırakmayacağız, hükümet sizin koşullarınızı eskisinden daha avantajlı hale getirecek” vurgusu çok önemliydi.

Sohbete başladık, “Hiçbir ailemiz daha fazla mağdur edilmeyecek, bütün imkânlarımızla onların huzuru için çalışıyoruz. Esnafımızın hatta kayıtsız esnafımızın da makul şahitlerle mağduriyetini gidereceğiz” diyor Sayın Ensarioğlu. Doğrusunu isterseniz son zamanlarda aldığım en güzel haberdi bu. Pek çok bakkal, boyacı, tablacı, tezgâhtar bana durumlarını anlatmış, kayıtlı olmadıkları için bu kesimin destekleneceğinden pek ümitli değildim.

Başka müjdeler de verdi Sayın Ensarioğlu: “Fiskaya mıntıkası ranta dayalı olmayacak şekilde ıslahı edilecek” diyor ve“TOKİ Sur dışında mağdur ailelere konutlar inşa edecek…” Anlayacağınız, Fıskaya da Sur da beton yığını olmaktan kurtulacak, buralar otantik güzelliğine kavuşacak.

Bu insanlar hizmeti fazlasıyla hak ediyor, neden mi? Çok acı çektiler.

Alaattin Parlak’ı dinliyoruz:

“Prim vermedi” diyor Sayın Parlak, “Çocukların gözlerinde korku ve endişe görülüyor. Ne olduğunu anlamaya çalışıyorlar. Evlerinin önüne neden hendek kazıldığını, bombaların neden döşendiğini anlamaya çalışıyorlar.”

Dahası, “Zorladılar, hendeklere destek için tehdit ettiler. Yaşadıklarımız gerçekten de çok acı” diyen babalar var. Bunların karamsarlığını dağıtmak için ne gerekiyorsa gecikmeden yapılmalı.

İşte bu yüzden Galip Ensarioğlu’nun anlattıkları son derece önemliydi. Sayın Ensarioğlu, “Van gibi hızlı konutlarla ailelerimizin daha fazla mağdur olmalarının önüne geçeceğiz. Hatta Sur’da yaşayıp ev sahibi olmayanlara da katkı sunacağız. Kira yardımı artacak ve aileler evlerine geçinceye kadar devam edecek. Hiçbir eksik kalmayacak, ama maalesef ölenler geri getirilemez, onun dışında hemşerilerimiz bizi her durumda yanında bulmaya devam edecek” diyor. Kira yardımının devamı oldukça önemliydi, anlaşılan mağduriyetler en ince ayrıntısına kadar düşünülüyor.

Peki, bütün bu yaşananlardan sonra halkın ne düşündüğünü öğrenebiliyor muyuz?

Av. M. Şerif Aydın’a kulak verelim:

“Bölgede en dikkat çekici durum, örgütün yaptıklarına anlam veremeyen, tasvip etmeyen, destek olmayan ve onaylamayan kesimlerin hala devlete karşı da ürkek olmaları ve güvenememeleridir. Örgütün bu yüzünü gören, bununla yüzleşmek zorunda kalan insanların örgüte sempatilerini kaybetmelerine rağmen hala Devlete karşı mesafeli durmaları sosyolojik olarak incelenmesi gereken bir durumdur.”

Doğrusunu isterseniz 2014 Mahalli seçimlerinden hemen sonra Ak Parti Genel Merkez temsilcilerine, ‘bunca hizmetinize rağmen belediyeleri alamıyorsanız bunun için doktora tezlerine konu olacak çalışmalar yapmalısınız’ demiştim de kime söylersiniz?

Hiçbir eşyasını almadan evini terk eden A.K. “Devlet ağır ağır, çok ağır çalışıyor. Hâlbuki bakanlar kurulu buraya gelmeliydi, toplantı yapmalıydı, bizim gönlümüzü hoş edecek şeyler söylemeliydi, yok, yapmıyor” derken, bizim de öteden beri ‘Beklenen hassasiyetle yaklaşılsaydı bu süreç yeni bir başlangıca vesile olabilirdi’ ifademize tercüman oluyor.

Halk devletten çok şey bekliyor, haklı, devlet halk içindir ve halka hizmette kusur etmemelidir. Av. M. Şerif Aydın’ın dediği gibi “Özellikle coğrafi ve jeopolitik konumları nedeniyle Sur ve Cizre ilçelerinde yaşanmakta olan durum, bölge halkı için birer ibret vesikasına dönüşürken aynı zamanda devlet için de büyük ve insani bir sınav haline gelmiş.” Devlet bu sınavı eksiksiz atlatmalıdır. Master plan bütün ihtiyaçları, hassasiyetleri, sorunları, yaşanmışlıkları dikkate almalıdır. Türkiye ve bölge yeni bir girdabı kaldırmaz, kaldıramaz.

14 ay kadar önceydi, Ak Parti İl Başkanı Aydın Altaç ve Ak Parti Milletvekili Galip Ensarioğlu ile bugünlerin tehlikesinden söz ediyorduk, maalesef geldiğimiz nokta bu…

Bir sonraki yazımızda;

Bundan sonra ne olacak ve ne yapılmalı? sorularının cevapları üzerinde duracağız.