Atilla Aytemur
İdlib operasyonu ve ABD’nin vize yasağı bütün gündemlerin üzerine çıktı. İç politik gelişmelerin hiçbirine medyada neredeyse alan bırakmadı.
AK Parti’nin uzun zamandır hazırlığını yaptığı ve geçtiğimiz hafta sonunda Afyonkarahisar’da, Güral Termal Otel’de gerçekleşen 26. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı da, bu ihmalden nasibini alanlar arasındaydı.
Küskün, kırgın, emekliye ayrılmış ilk kadroların çoğu dâvet edilmişti. Abdullah Gül katılmazken, Cumhurbaşkanı Erdoğan 41 ay sonra yeniden genel başkan olarak kampta yerini aldı.
“Metal yorgunları”nı istifaya zorlama
Partinin kısa tarihinin ve uzun iktidarının en kritik döneminde, “Hep Birlikte, Büyük Hedeflere” teması veya sloganı etrafında yapılan kampta, hedefin partide ve belediyelerde “değişim ve yenilenme” olduğu sık sık ifade edildi.
Bu açıdan son dönemde kamuoyuna yansıyan sansasyonel olaylar ise bazı büyük şehir belediye başkanlarının istifaya zorlanması; İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş buruk bir şekilde bu isteğe uyarken, Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in direnmesi ve bu direnişin aleniyet kaznmasıydı.
“Seçimle gelen seçimle gider” demokratik prensibine bir zamanlar büyük önem veren AK Parti’nin, bu ilkeden vazgeçerek “metal yorgunluğu var... ne yapalım, biz değiştirmezsek millet değiştirir” şeklinde gerekçeler ileri sürmesi, özellikle muhalefetin eleştirisine yol açtı.
HDP belediye başkanlarının teker teker görevden alınıp yerlerine kayyum atanmasından sonra, AKP’nin bu kez adı tartışmalı hale gelen ve yorgunluk belirtileri gösterip halkla ilişkileri zayıfladığı ileri sürülen kendi belediye başkanlarını bu şekilde (iktidar ve parti baskısıyla) istifaya zorlaması, tahmin edilebileceği gibi geniş tartışmaları tetikledi.
Seçmenin verdiği oya ne oldu?
Bu tartışmanın bir boyutu, seçmen iradesinin zedelenmesiydi. Belediye başkanlarına oy veren seçmenlerin iradesinin, iktidar ve parti yönetimi tarafından bu şekilde boşa düşürülmesi, demokrasi ilkeleri bakımından kabul edilmez bulunuyordu. Eğer söz konusu başkanlar hakkında görevden almayı gerektiren suçlama varsa, bunun için yargıya başvurulması gerektiği; aksi durumun (yani iktidar paartisinin, ben sizi artık beğenmiyorum ve herhangi bir memur gibi görevden alıyorum demeye getirmesinin), demokrasinin en temel değeri olan seçimleri ve seçmen oyunu anlamsız hale getirdiği ifade ediliyordu.
Erdoğan’ın bu yaklaşımdan vazgeçmek yönünde sinyaller verdiğini düşünenler vardı. Ancak kampın açılış ve kapanış konuşmalarında, Erdoğan ve AK Parti yönetimi bazı şeyleri her halükarda “değiştirme ve yeni yönelimler ortaya koyma” hususunda kesin karar verdikleri bir kez daha ortaya çıktı.
Ne pahasına olursa olsun cumhurbaşkanlığını almak
Hem parti içinde ve yerel yönetimlerde birikmiş sorunları süratle çözmek isteniyor; hem de partinin eski gücünü, bütünlüğünü, dinamizmini ve halkla kurduğu canlı ilişkileri yeniden oluşturup, iktidarın yakın geleceği konusunda beliren tereddüt ve şüpheleri süratle bertaraf etmek hedefleniyor.
Tabii bunlara ilave olarak, umulan sonucu vermemiş de olsa “milli ve yerli” yaklaşımını terk etmeden, iç politikada ayağa dolanan sorunların üstesinden gelmek veya en azından rahatsızlık düzeyini aşağı çekmek de isteniyor.
Dış politikada ise, Türkiye’yi açmaza aldığı düşünülen gelişmelerin üstesinden gelmek uğruna, gerekirse geleneksel ittifak ilişkilerini sarsmak, Batı’dan kopuş olarak algılanacak adımlar atmak ve küresel güçlerle sert itişmeleri göze alarak bölgesel manevra alanını genişletmek amaçlanıyor.
Kısacası, zorlu 2019 cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmayı garanti altına alacak her şeyin yapılacağı, üye, taraftar ve seçmen kitlelerine böyle anlatılıyor.
İktidar ve parti yönetimi böyle bir kararlılık içinde olsa da, bu sürecin belirleyenleri arasında bir dizi bağımsız faktör de yer almakta. Bu bakımdan, Erdoğan ve AK Parti yönetimince alınan kararların ve yapılan değişikliklerin umulan sonuçları vermesi, bu faktörlerin nasıl işleyeceğine de bağlı.
Meramımı anlatmaya çalışayım.
“Değişim ve Yenilenme”nin derinliği var mı?
Öncelikle, Erdoğan ve AK Parti yönetiminin dile getirdiği ihtiyaç ve yönelimin, mevcut AK Parti yöneticileri, üyeleri ve seçmenleri tarafından sevinçle ve inanarak karşılanıp karşılanmayacağı, uğrunda çalışıp çabalama heyecanı yaratıp yaratmayacağı sorusunu yersiz bulmuyorum.
Özellikle bir süredir uygulanan kimi politikaların, bu topluluğun küçümsenmeyecek bir bölümü üzerinde gözardı edilemeyecek ölçüde memnuniyetsizlik yarattığı hesaba katılırsa, hangi somut adımların bu havayı değiştirebileceği ciddi bir merak konusu.
Parti yöneticileri ve belediye başkanlarını istifaya zorlamanın kadro tasfiyesi olarak algılandığı çok açık. Kamp konuşmalarında ortaya atılan “kimse alınmasın” yatıştırmasının ne ölçüde etkili olduğu şüpheli.
Partinin bugüne kadar izlediği politikalar merkez tarafından doğru dürüst bir eleştiriye, daha doğrusu özeleştiriye tabi tutulmazken, parti üyelerine çizgiden bağımsız bir kadro değişiminin zaruretini anlatmak ve “halkla ilişkilerinizi sıkı tutup çok çalışın” kabilinden tavsiyelerde bulunmak fazla anlamlı görünmüyor. Çünkü metal yorgunluğunun asıl nerede yattığı konusunda farklı fikirler olduğu anlaşılıyor.
Bu nedenle de, “Değişim ve Yenilenme” sloganıyla parti yönetimlerinde ve belediye başkanlarında değişikliğe gitmek gibi derinliği olmayan adımlardansa, parti ve belediye politikalarının içeriği bakımından ne tür değişim ve yenilenmeler yapılacağı soruluyor ve yanıtı bekleniyor.
Zaman ve şartlar uygun mu?
Değişim ve yenilenme her zaman iyidir denebilir mi? Birçok alanda bböyle düşünenler çıkabilir. Lakin siyasette, bir de uygun zamanı ve şartları denk düşürme arayışı gündeme gelir.
Bu açıdan bakıldığında, Erdoğan’ın ve AK Parti’nin şimdiki adımlarının zamanlamasının risk taşımadığı ileri sürülemez. Çünkü 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, FETÖ ile mücadele kapsamında OHAL şartlarında ve KHK’lar yoluyla ortaya konulan uygulamaların sınırsız genişliğinin ve kendi bünyesine sirayetinin yarattığı etkiler, apaçık ortada. Buna bir de kadro yenileme operasyonların ürettiği huzursuzluk eklendiğinde, oluşacak memnuniyetsizliğin seçim sürecini etkileyecek bir faktör olarak hesaba katılmaması mümkün mü?
Yani şartlar ve zamanlama meselesi hiç de önemsiz gibi durmuyor.
Malum; önümüzdeki seçimler bir maraton gibi cereyan edecek. Daha şimdiden seçim sürecine girildiğine göre ve her partide benzer çalışmalar olabileceği dikkate alınırsa, Erdoğan ve AK Parti’nin bu ”Değişim ve Yenilenme” adımlarının seçmen tarafından harcıâlem seçim hazırlıkları gibi görülmesi çok mümkün. Böyle anlamayı önleyecek inandırıcılıkta bir fikir ve proje, toplumsal işlevi yüksek bir politikalar manzumesi henüz ortada görünmüyor.
AK Parti değişim ve dönüşüm için geç mi kaldı?
İster istemez “Yoksa AK Parti durumu toparlamak için geç mi kaldı” sorusu akla geliyor.
Bazı gerçeklerin altını çizelim.
Öncelikle içerde, OHAL, sayısını artık bilemediğimiz kitlesel davalar, KHK uygulamaları, tutuklu gazeteciler, eğitimdeki kaos, işsizlik, yükselen enflasyon vbn sebeplerle toplumsal memnuniyetsizliğin giderek yükseldiği bir durum söz konusu. CHP’nin “adalet” konusunu öne çıkarıp etrafında etkinlikler koyması, bu talebin abartıldığı şeklinde bir yanılsamaya yol açmasın. Son yıllarda yaşananlar dikkate alındığında, seçim döneminin önde gelen politik temam veya konseptinin adalet olacağını söylemek için kahin olmak gerekmiyor.
Dış politikada ise Türkiye’nin manevra alanını gün geçtikçe daraltan ve hareket kabiliyetini sınırlayan gelişmelerle karşı karşıyayız. ABD’nin vize yasağı olanlara tüy dikti. Türkiye’nin haklı olduğu birçok noktanın bulunduğunu biliyoruz. Lâkin dış politika biraz da güç dengelerini ve bunun yarattığı sınırları bilerek yapılan bir şey. Mevcut durumumuzun sürdürülebilirliği konusunda oluşan şüpheler her kesimi sarmış durumda.
HDP’nin uzun zamandır hükümetin baskı ve tecriti altında bulunması, Kürt vatandaşlarımızın bir bölümünün eleştirisine konu olurken, bu kez “bağımsızlık referandumu” ileri sürülerek Barzani hedef alındı. Irak Kürdistan Bölge Yönetimi’yle bağların koparılması, Türkiye’nin Kürtlerle ilişkisinin geleceği konusunda haklı şüphe ve ciddi soru işaretlerine neden oldu. Türkiye’nin krizin başlangıcındaki serinkanlı ve diyalogu elden bırakmayan tavra dönmesi, geleceği meçhul işbirliklerine bel bağlayıp Kürtleri karşıya almaktan daha iyi olurdu.
Bütün bunlar, AK Parti’nin yeniden bir cazibe odağı haline gelmesinin sanıldığı kadar kolay olmadığını göstermiyor mu?
Hedef yüzde 50+1; ya gerisi…
Aslında rejimin değişmesiyle seçim sistemi de, iktidarın siklet merkezi de değişti. Cumhurbaşkanlığı ve elinde topladığı olağanüstü yetkiler artık yeni rejimin esasını oluşturuyor. Asıl seçim cumhurbaşkanlığı konusunda yaşanacak. Yerel seçimler ona hazırlık gibi olacak.
Meclis çok şey kaybetti ve hesap sorma mercii olma günleri artık geride kaldı. Dolayısıyla milletvekili seçimi de ağırlığından çok şey yitirdi. Hele cumhurbaşkanlığı seçimiyle aynı gün yapılması onu daha da etkisiz hale getirdi.
Özetle, tayin edici muharebe yüzde 50+1’i kazanmak üzere cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ekibi ona kilitlenmiş durumda. Bütün adımları onu kazanmak amacıyla atıyorlar.
Lâkin yukarıda sıralanan sorun alanlarında köklü bir değişim yapılacağına dair hiçbir işaret vermeksizin, memnuniyetsizliği artırma pahasına AK Parti kadrolarında ve belediye başkanlarında değişime gitmenin, umdukları başarıyı getireceği konusunda hayli şüphem var.
Dolayısıyla hayli uğraşılmasına rağmen, “Değişim ve Yenilenme” şiarıyla sürdürülen AK Parti kampanyasında doğrusu ben henüz pek bir şey göremedim.
Ama olur ki muhalefet inanılmaz bir beceriksizlik sergiler; “milli ve yerli” söyleminin iyice kabaracağı ve daha fazla alıcı bulacağı iç ve dış siyasal şartlar oluşur; o zaman kimse benim yukarıda yazdıklarıma dönüp bakmaz kuşkusuz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.11.2023
19.08.2023
6.05.2023
28.04.2023
17.04.2023
29.03.2023
22.03.2023
9.03.2023
15.11.2022
9.09.2022