Aydın ENGİN
Geçen haftanın son Tırmık’ı adına “devlet sırrı” denen ve aslında devletlerin, şirketlerin, hükümetlerin yedikleri haltları, işledikleri yurttaşlara ya da insanlığa karşı suçları örtbas etmek için sığındıkları zırhı tırmıklamaya çalıştı.
Yazı bitti, T24’e yollandı. Hemen ardından Oda TV dosyasına bakan özel yetkili savcının –nihayet- yazdığı iddianamenin ilk ipuçları ajans ekranlarına düşmeye başladı. İddianame henüz mahkemeye sunulmadığı ve mahkemece kabul edilmediği için ayrıntılarını bilmiyoruz. Yani şimdilik sadece savcıların cevval kaplumbağa gibi çalıştıkları ve iddia ettikleri suçların tümünün yazılı olarak işlendiği (!), dolayısıyla araştırılacak, taraştırılacak kanıt, ifadesi alınacak tanık kalmayan bu dosyayı tam 175 günde tamam ettiklerini belirtip, bu hıza alkış tutmakla yetinelim. Tabii yarın yargılama sonunda sanıklar beraat ederse savcı herhalde onlara dönüp “Pardon” diyecektir ve ömür boyu borç içinde yaşayan bizim gariban Ahmet Şık hayatında ilk kez alacaklı olacaktır. Devletten alacaklı ve para değil gün alacaklısı. Küçümsemeyin; alacak alacaktır; bu ülkede gün gelir ilaç gibi işe yarar. Mesela bana 1990’da çok yaramıştı...
İddianamenin aylrıntılarını bilmiyoruz ama sızan parça buçuk bilgilerden biri de Ahmet Şık hakkındaki suçlama: Açıklanması yasaklı gizli belgeleri temin etmek...
Ben bu haberi bize aktaran gazetecilerin bilgisayar klavyelerine yumulduklarında küçük ama önemli bir yanlışlık yaptıklarını düşünüyorum (yoksa “Eminim” mi desem?)
Bence iddianamede savcılar Ahmet Şık’ı olsa olsa “Açıklanması yasaklı gizli belgeleri temin etmek ama yayınlamamak...” diye suçlamışlardır. Gazeteciler bunu “yayınlamak” diye anlamışlardır...
Böyle düşünüyorum, çünkü Ahmet Şık, kitabını hazırlarken eline geçen pek çok gizli belgeyi okudu, içeriklerini öğrenip o güne kadar topladığı bilgileri test etti ama o gizli belgeleri yayınlamadı. Kimilerini özel yaşamın dokunulmazlığına girdiği için; kimilerini belgeyi elde ettiklerine söz (namuslu gazeteci sözü) verdiği için, kimileri “devlet sırrı” kılıfı geçirilip korunduğu ve o sırlarda yer alan suçların yayınlanması suç teşkil edeceği için...
* * *
Sakın buraya kadar yazdıklarımı okuyup, “Peki temini suç teşkil eden gizli belgeleri yayınlamak suç ise Balyoz iddianamesinin dayandığı 1. Ordu’daki ‘Plan semineri’ belgelerini, Genelkurmay Başkanlığı’ndan tekaüt General Işık Koşaner’in ‘özeleştiri olarak algılamamız istenen’ ünlü konuşmalarının bant çözümlerini, sonracığıma Gölcük’teki donanma üssünün en gizli odasının döşemeleri altından çıkan belgeleri yayınlamak suç değil mi” filan diye bana ahret soruları sormayın.
Siz o yasa maddesinin ilk fıkrasını biliyorsunuz. “Gizli belgeler gazetecinin eline polis tarafından tutuşturulmuşsa suç teşkil etmez” diyen gizli fıkrasını bilmiyorsunuz anlaşılan...
İyi...
Şimdi öğrendiniz işte...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021