Ayhan AKTAR
Geçtiğimiz hafta, CHP Milletvekili Şafak Pavey’in bacak protezinden dolayı TBMM gündemine gelen “kadın milletvekillerinin Meclis Genel Kurulu’nda pantolon giymesine imkân sağlayan” içtüzük değişikliği teklifi AKP yönetimi tarafından geri çekildi. BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in verdiği, TBMM’de başörtüsünün serbest kalmasına imkân sağlayan değişiklik önergesinin işleri karıştırdığı söyleniyor. Anlaşılan, AKP yönetimi bu öneriye “Hayır” dememek için teklifi geri çekmiş.
Süreyya Önder’in önergesinde “Genel Kurul salonunda yer alan milletvekilleri, bakanlar, TBMM teşkilat memurları ve diğer kamu personelinden erkekler ceket ile pantolon giyer, kadınlar ise tayyör, ceket ve pantolon giyer, dinî inancının gerekli kıldığı başörtüsünü takabilir” ifadeleri yer almıştı. Bu öneriye MHP de destek verdi. Ama AKP çamura yattı. İslâmcı basın da bu konuda “kafayı kuma gömmüş” durumda.
Yıllardır başörtüsünü kullanarak siyasi rant sağlayan AKP’nin yöneticilerinden Hüseyin Çelik, NTVmuhabirine şunları söylemiş: “Kadın milletvekilleri saçlarını açıkta bırakır; türban, başörtüsü veya bone takar. Böyle olsa giremezler veya girerler diye bir şey var mı? Üniversitelerde kılık kıyafeti yasaklayan bir hüküm var mı? Yok. Ama yıllardan beri keyfî ve fiili bir yasak uygulanıyordu. TBMM’de başörtülü bir hanım olabilir mi? Olabilir. Bana göre sarışın-esmer bayan ayrımı yapmadığımız gibi, başı açık- başı kapalı gibi bir ayrım da yapamayız. ... Yeter ki CHP, MHP ve BDP bu konuda iyi niyetli olsun. Birbirimizi hırpalamadan, rejim tartışmalarını gündeme getirmeden bu mesele kendiliğinden hallolabilir. Şahsen bana kalırsa bunun için kanuni bir düzenlemeye de gerek yok.”
Ne yazık ki NTV muhabiri Hüseyin Çelik’e “Mademki TBMM’de başörtülü bir kadın milletvekili bulunmasında yasal bir engel yoktu. Neden son seçimde başörtülü bir adayı milletvekili listesine koymadınız” sorusunu sormayı unutmuş! Okurlarımız hatırlayacaktır, Nisan ayında başörtülü kadınlardan oluşan bir grup “Başörtülü aday yoksa oy da yok!” kampanyası başlatmıştı. Bu kampanyaya katılan başörtülü yazar Nihal Bengisu Karaca da şunları yazmıştı:
“[Bugünlerde soruyorlar] AK Parti başörtülü aday göstermedi. Bu durumda tercihiniz ne olacak? Cevabım, altına imza attığım sloganın içinde var. Aday yoksa oy da yok... ‘Daha zamanı gelmedi’diyerek korku senaryolarını üzerimize boca eden ve kendisine yakışanı yapmaktan geri duran AK Parti’ye de, ‘Oturun yerinizde, evinizin kadını, partinizin destekçisi olun!’ ayarlarını vermeye soyunan hazır kıta muhafazakâr demokratlara da, bu ayarları gönül rahatlığıyla yiyen ve kendileri için uğraştığımız halde dönüp bizi sigaya çeken bazı başörtülü partili hanımlara da, ‘Ay bir siz eksiktiniz Meclis’te’ diyen laikçi teyzelere amcalara da, kırk dereden su getirip sonunda işi‘Başörtülüler aşiretleştirilmek mi isteniyor?’ şeklinde ultra-yapay analize bağlayanPapermoon müdavimi modern muhafazakârlara da, hadiseye ‘Oh ne güzel dindarlar birbirine düştü, lezzet tavanda’ neşesiyle eşlik eden ve Sunset’e gidemediğimiz için ontolojik krize giriyormuşuz gibi davranan hedonist yazarlara da... Baktım, baktım ve hepsinin aynı kumaştan kesilmiş olduğunu gördüm” (Habertürk, 13 Nisan 2011).
“Aday yoksa oy da yok” çıkışı İslâmcı cenahta tepkiyle karşılanmış, hatta o kesimin ağır abileri bu kampanyanın “derin devlet tarafından tezgâhlandığını” iddia etmişlerdi.
O günlerde BDP grubu olanları sadece seyretti. Eğer bu tartışma sırasında BDP’li kadın milletvekilleri başlarını örtüp genel kurula girselerdi, AKP’nin önünde iki seçenek vardı. Ya genel kurula “başörtüsü ile girilmez” diyerek BDP’li kadın milletvekillerini dışarı attıracaklardı. Veya hiç ses çıkarmayıp TBMM’de başörtüsünün varlığını kabulleneceklerdi. İki durumda da, BDP seçimlerden daha kazançlı çıkardı. Birinci durumda AKP’nin riyakâr ve yasakçı tavrını sergilemiş, ikinci durumda da milyonlarca başörtülü kadına siyasetin yolunu açmış olacaklardı. O zaman fırsatı kaçırdılar. Ama aynı gol pası, tekrar BDP’nin önüne geldi. Yarın BDP’nin kadın milletvekilleri başlarını bağlayıp genel kurula girseler, yine kazançlı çıkarlar. Türkiye partisi olmak yolunda adım atarlar.
Bunu yapabilirler mi? Bence yapamazlar!
Neden mi? Efendim, BDP’liler okumuş Kürt çocuklarıdır. TC’nin Kemalist ve laikperest tornasından geçmişlerdir. Zihniyet bakımından Türkleşmişlerdir. Geçici olarak bile başlarını örtemezler. Keşke, başörtüsü takıp TBMM’ye girebilecek siyasi cesaretleri olsa ve beni de utandırsalar.
Yazarlar
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.02.2016
25.01.2015
3.01.2015
19.03.2014
30.11.2012
29.11.2012
28.11.2012
30.04.2012
16.04.2012
9.04.2012