Bülent KORUCU
İddia olunan Ergenekon terör örgütü davasında önemli bir aşamaya gelindi. Savcılar esas hakkındaki mütalaayı açıkladı. Sanıkların medyadaki gönüllü avukatları kafaları karıştırmak için yine ‘terör’ silahını kullanıyor.
Hukukun dilini bilmeyenleri kolaylıkla kandırabileceklerini düşünüyorlar. Savcıların mahkemede teknik metin okumak dışında imkânı olmadığından televizyonları işgal eden avukatlar ve destekçileri epey kafa karıştıracak. Savcıların, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında ‘terör’ suçlamasından rücu ettiğini ileri sürüyorlar. Bunu da bir çelişki olarak büyütüp kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar. “TCK’nın 312/1’inci maddesi uyarınca ‘’Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek’’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis” talebini buna delil gösteriyorlar. Diğer dayanak noktaları ise Yargıtay içtihatlarına atıf yaparak terör örgütü yöneticiliğinden beraat istenmesi.
Halbuki kazın ayağı hiç de öyle değil. Savcılar söze zaten “Ergenekon terör örgütünün varlığının sabit olduğu anlaşılmıştır.’’ cümlesiyle başlıyor. Yani herhangi bir geri adım söz konusu değil. Başbuğ başta olmak üzere sanıklar hakkında da aynı şeyi söylüyorlar. Sanıkların “Terörle Mücadele Kanunu’nun 5’inci maddesi uyarınca da cezalandırılması” istemi bunun en bariz göstergesi. TMK’nın 5. maddesi bir ceza artırım maddesi; 3. ve 4. maddeye atıf yaparak cezaların ağırlaştırılmasını öngörüyor. Üçüncü madde ise 312’nin aralarında bulunduğu bazı eylemleri ‘terör suçu’ olarak kayıt altına alıyor. Yani savcılar atılı suçun bir terör suçu olduğunun altını kuvvetli biçimde çiziyor. Öyleyse ‘örgüt yöneticiliğinden cezalandırılmasına yer yoktur’ ne demek? Kanun koyucu aynı suçun birden fazla cezalandırılmasını önlemek için çeşitli mekanizmalar geliştirmiş. Yargıtay içtihatları da bu yönde temerküz ediyor. Mürekkep (bileşik) suç, zincirleme suç ve fikri içtimayı bu minvalde sayabiliriz. Değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesine zincirleme suç deniyor. Benzer durumda bileşik suç şöyle tanımlanıyor: Biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturması dolayısıyla tek fiil sayılan suça bileşik suç denir. Burada savcılar ‘fikri içtima’yı önceliyorlar. (Fikri içtima: İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.) Sanıklar lehine yapılmış bir talep üzerinden, mahkemeyi ve darbe yargılamalarını mahkûm etmeye çalışanların maksatları belli. Kamuoyunun bu alicengiz oyununa karşı dikkatli olması gerekiyor.
Diğer bir metot ise duygu sömürüsü yapmak. Çocukların fotoğraflarını yayınlayıp, ‘savcının dediği olursa babaları asla eve dönemeyecek’ başlıkları atılıyor. Darbe dönemlerinde ve şartlar olgunlaştırılırken babasız kalmış çocuklara ne diyeceğiz o zaman! İşin trajik yönü aynı yayın organlarının 12 Eylül’de gözaltında kaybolan oğlunun kemiklerine bile kavuşamadan 105 yaşında vefat eden Berfo Ana’ya da gözyaşı dökmüş olmaları. Listeyi Danıştay saldırısında hayatını kaybeden Mustafa Özbilgin ya da Hrant Dink’le uzatabiliriz. Balyoz kararı açıklandığında çocukları mağdur etmemek üzere, resmi işlemlerde babalarının onayını ortadan kaldıran düzenlemeyi de istismar etmişlerdi. Her seferinde cezaevine noter getirmek zorunda kalınmasın diye çocukları ve eşleri koruma amacı güden kanun maddesini bile mahkemenin marifeti gibi sunmaya çalışmışlardı. Bakalım bu sefer daha neler icat edecekler!
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016