Burhanettin DURAN
Başkan Trump, Suriye'de ve komşu ülkelerde "güvenli bölgeler" kuracağını açıkladı. Mültecileri ülkelerinde tutma amacıyla... Yine Beyaz Saray'ın Deaş ile mücadele için agresif bir plan üzerinde çalıştığı konuşuluyor. Rakka'da Obama'nın giderayak güçlendirdiği özel kuvvetlerin kullanılması söz konusu ediliyor.
Bu gündem Trump'ın sadece seçim kampanyasında sözünü verdiği konuları başkanlık kararnameleri ile hayata geçirme çabası değil.
7 Müslüman ülkeye vizelerin dondurulması ya da Meksika sınırına duvar örülmesi gibi. Aynı zamanda ABD'nin Suriye denklemine hızlı ve etkili bir geri dönüş arayışı. Zira Trump Yönetimi, Obama döneminde ABD'nin Rusya lehine olacak şekilde Suriye'de ciddi bir inisiyatif kaybına uğradığının farkında.
Başkanlık seçimlerinden sonra ABD geçiş dönemi ile uğraşırken Rusya-Türkiye girişimiyle başlatılan Astana süreci hayli yol aldı. Sahada çatışan askeri grupları masaya oturtan Rusya, Türkiye ve İran ateşkesi uygulamak için ortak gayret içinde. Hatta Rus uçakları El Bab'da Deaş ile mücadelede Türkiye'ye destek veriyor.
Astana sürecinde ABD dahil Batılı ülkelerin dışarıda bırakıldığı çok konuşuldu. İran karşı çıksa da Rusya ve Türkiye ABD'nin sürece katılımını önemsedi. Ve Obama'nın gitmesi beklenerek Trump yönetimi sürece davet edildi. Trump'ın Astana'ya katılımı büyükelçi seviyesinde tutmasının bir sebebi üst düzey atamaları tamamlayamaması olabilir. Ancak asıl sebebin Washington'ın Suriye'deki gidişatla ilgili olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil.
Suriye denkleminde ağırlık merkezi iyice Moskova'ya kaymış durumda. İsrail'den Ürdün'e bölge ülkelerinin dikkatleri bir süredir Beyaz Saray'a değil, Kremlin'e çevrilmiş halde. Daha önce Deaş ile mücadelede Putin ile işbirliği yapabileceğini söyleyen Trump'ın Suriye ve Ortadoğu'daki bu inisiyatif düşüşünü kabullenmesini beklememeliyiz.
Eğer "güvenli bölgeler kurma" açıklaması Washington'ın Suriye denklemine etkili ve acil bir dönüş çabası ise bunun hem sahada hem masada yeni pozisyonlar ve gerilimler yaratması kuvvetle muhtemel. Hatta zor yürüyen Astana sürecini dinamitleyecek etkilerde bulunabilir.
Trump'ın açıklamasına Rusya'nın "şüpheci," Türkiye'nin "ihtiyatlı" yaklaşımı bununla ilgili. "Güvenli bölgelerin" nerede olacağı ve hangi grupları kapsayacağı Astana sürecindeki aktörleri doğrudan etkileyecek.
Önce hangi bölgelerin kastedildiği kritik.
Deaş ve Nusra'dan temizlenecek Rakka ve İdlip gibi bölgelerde mi? ÖSO yönetimindeki Azez -Cerablus -El Bab bölgesinde mi? YPG kontrolündeki kantonlarda mı?
Güvenli bölgenin kime karşı kurulacağı da hassas bir konu. Esed yönetimine karşı mı, Deaş- Nusra'ya karşı mı yoksa Türkiye'nin olası YPG tasfiyesine karşı mı?
Türkiye'nin uzun süre Obama yönetimini güvenli bölge kurulması için ikna etmeye çabaladığı biliniyor. Şimdi yeni bir başkan ile konu acil gündemde. Ancak köprünün altından çok sular aktı.
Türkiye ve Rusya yakınlaşması sayesinde Fırat Kalkanı operasyonu ve Astana süreci gerçekleşti. Öncelikle ABD'nin Suriye'de yeni bir denklem oluşturması için hatırı sayılır bir askeri varlığını devreye sokması lazım. Zira güvenli bölgeler fikri tüm aktörleri rahatsız etme potansiyeline sahip.
Trump yönetiminin Esed'i hedef alması Rusya'yı rahatsız eder. YPG'yi korumaya yönelmesi Obama'nın bozduğu Türkiye- ABD ikili ilişkilerini daha sıkıntılı noktaya taşır ve Moskova- Ankara yakınlaşmasını perçinler.
Geriye kalan seçenek Türkiye ile birlikte Deaş'tan alınacak yeni yerlerde ılımlı muhalifleri tahkim etmek. Bunun Rusya, İran ve Esed'i memnun etmeyeceği açık.
Bakalım Trump nasıl bir planla ve aktörler denklemi terkibiyle sahaya inecek.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020