Cemil ERTEM
Dinî bayramlar insanlık tarihinin kalıcı barış günleridir. Hiçbir ulusal bayram yoktur ki; dökülen kanın arkasından ya da başka ulusların, halkların acılarının içinden çıkmamış olsun. Bunun için ulusal bayramlar, ulus-devletlerin egemenliği ve diktatörlüğü süresince vardır. Kalıcı olanlar bu barış ve dayanışma günleridir; önemli olan bu günleri çoğaltmak ve bütün yaşama hâkim kılmaktır.
Aslında ulus-devletlerin nasıl bayramları bitiyorsa zamanları da bitiyor. Avrupa’da doğru dürüst kutlanan ulusal bayram kalmadı. Ulus-devletlerin beşiği olan Avrupa, bugün bayram olarak, bir iki istisna dışında, yalnız Paskalya, Noel ve 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutluyor. Ulus-devletler zamanının bitme sürecine girdiğini bize ulusal bayramların giderek gözden düşmesi gösteriyor ama son G-20 zirvesi de bu konuda önemli bir ders niteliğinde...
G-20 Zirvesi’nin nasıl bittiğini gördünüz değil mi? Herkes birbirinin yüzüne güldü, birbirine sarıldı ancak sonuçta krizin köklü çözümüne dönük hiçbir adım atılmadı. Fransa ve Almanya’nın krizin yükünü Yunanistan’ın üzerine yıkmaları pek sonuç vermese de, tehditle bu ülkenin referanduma gitmesini önlediler. Aslında yalnız Yunanistan meselesi bile AB’nin nasıl bir siyasi kriz içersinde olduğunu anlatıyor. Artık Avrupa’nın bu haliyle devam edemeyeceği çok açık. Yeni bir Avrupa, G-20 Zirvesi’nin sonuç bildirgesine yansıyan yarım yamalak reform sözleriyle kurulmaz. G-20’nin kurumsallaşamaması ve buradan bir sonuç çıkmaması yine Avrupa’nın ulus-devletlere dayanan ve bir türlü birlik olamayan yapısına bağlı. 2008’den beri tam altı tane G-20 Zirvesi yapıldı; tabloda da gördüğünüz gibi, küresel krizin çok ciddi sorunlarına rağmen kalıcı reformlara gidilemedi. Bu zirveler, bu yüzden, hep birbirini tekrar etti. Son iki zirvede (Seul ve Cannes) küresel para sistemi, başta IMF olmak üzere finans kurumlarının yeniden yapılanması ele alındı. Ancak ulus-devletler, bir türlü bir dünya merkez bankası ve yeni dünya parası konusunda ciddi adımlar atmıyorlar. Oysa bu krizin savaş olmadan çözümü için iki önemli adım gerekiyor: Birincisi, AB’nin gerçekten ekonomik ve siyasi bir birlik olması, ikincisi de İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesiyle ABD’nin egemenliği doğrultusunda kurulan Bretton-Woods kurumlarının (IMF, Dünya Bankası) tasfiye edilip yeniden oluşturulması ve BM’nin tüm yapısının NATO ile birlikte kökten değişimi. Bu güzel bayram sabahı içinizi karartmış olmayayım ama bu radikal adımlar olmadan kriz bitmeyecek. Herkes bunu bir kenara yazsın.
Siyasi küreselleşme zamanları
Bu kriz bize gösterdi ki, kapitalizmin ekonomik küreselleşme devrini bitirdik; artık siyasi küreselleşme zamanlarının başındayız. Siyasi küreselleşmeye geçiş ne kadar uzun olursa kriz de o kadar uzayacak. Ulus-devletlerin egemenliği ve kapışması, 20. yüzyılın başında üç büyük imparatorluğun çökmesi ile başlamıştı. Avusturya-Macaristan, Rusya ve Osmanlı imparatorlukları yine üç büyük burjuva devriminin (Fransa, İngiltere ve Amerika) dalgalarının altında kaldılar ancak bugün görülüyor ki, siyasi küreselleşme ve üç büyük imparatorluğun izlerini de takip etmek zorunda kalacak. 20. yüzyılın kanlı ulus-devletler tarihi bu izleri tümüyle silemedi.
Peki, siyasi küreselleşmenin ve krizin çözümü için gerekli olan adımlar atılmazsa yani Bretton-Woods kurumlarının tasfiyesi, yeni BM ve kurumsallaşmış bir G-20’nin gerçekleşmesi gecikirse nasıl bir felaket bizi bekliyor olabilir. Bunun işaretlerini bugün görüyoruz.
İsrail’in savaş çığlıkları giderek artıyor. İran’a yönelik tehditlerin, Avrupa krizinin doruğa vardığı şu günlerde sıklaşması hiç tesadüf değil. Aslında bütün savaş senaryoları 2012’yi bekliyor. Obama ya da bir demokrat aday seçilemezse neoconların ‘çay partisi’ ABD’de iktidarı alırsa, krizi savaşla çözme (!) planları devreye girecek. ABD’de seçimler yaklaşırken savaş cephesi, İsrail’in ipini çözdü. Bakın göreceksiniz Türkiye’ye de bu cephenin temsilcileri yakında hareketlenmeye başlayacaklar.
2015’te G-20 Zirvesi Türkiye’de olacak. 2015’te zaten siyasi bütünleşme ve ulus-devletlere bağlı savaş cephesi arasındaki mücadelenin seyri ve ilk raundu belli olacak. Savaş cephesi öne çıkarsa 2015 zirvesi yapılmayabilir de... Ama o zaman Türkiye’de yeni Anayasa da yapılmamış olur. Neyse bu bayram günü enseyi karartmayalım; umut iyidir, hele bayramlarda... Savaş cephesinin kazanması uzak ihtimal... İyi bayramlar...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018