Cemil KOÇAK
Geçen hafta Türk Ocakları’nın nasıl kapatıldığını; ardından da malının ve mülkünün CHP’ye ve Halkevleri’ne nasıl devredildiğini yazmıştım. Uzun yıllar süren bu süreç çok da sancılı olmuştu.
Türk Ocakları’nın (TO) bütün hakları 1931 senesinde CHP’ye devredilmişti. Ama bu devir teslim işlemi güç bir süreçti. Öncelikle bir envanter çıkarmak lâzımdı. Bütün bunlar için de önce kuralları saptamak gerekiyordu. İşte, sürece yol veren ‘talimatname’ de bir süre sonra kaleme alındı. 6 Ağustos 1931 tarihinde de parti örgütüne iletildi. “Mefsuh Türk Ocakları’nın Borçlarının, Alacakları ve Menkûl ve Gayrı Menkûl Emlâk ve Eşyasının Tasfiyesine Dair Talimatname”ye göz atmanın sırasıdır şimdi…
TÜRK OCAKLARI TASFİYE ENCÜMENİ
Öncelikle CHP merkezinde bir tasfiye komisyonu kurulmuştu. Genel Sekreterlik’ten örgüte iletilen ve tasfiyeye ilişkin olan genelgeler, aslında bu komisyonun çalışmalarını ve kararlarını ortaya koyuyordu.
BORÇLAR NASIL ÖDENECEK?
Basit bir çözüm vardı: TO’nın elindeki mallar satılacaktı. “Her yerde satış neticesinde elde edilecek malların; evvel emirde hangi borçların tediyesine [ödemesine] tahsis olunacağı [ayrılacağı], alacakların mahiyetine ve ihtiyaçlarına ve borç şeklinin fırka [parti] haysiyeti maneviyesine yapacağı tesir esaslı bir mikyas olarak göz önünde tutulmak suretiyle tesbit olunacaktı.” “Böyle bir usûl ve prensip olmadan borç tediyesi yoluna girilmesi, fırkayı, alacaklı vaziyette bulunan birçok müessese ve vatandaşların teşkil ettiği alacaklılar grubuna karşı manen müşkül vaziyete sokabilir”di.
SATIŞLAR NASIL OLACAK?
Talimatnameye göre; mevcut TO binaları içinde; mahallinde Halkevi ya da CHP binası olarak kullanılmayacak olanlar varsa, bunlar hemen satılacaktı. Mağaza, dükkân gibi yerler de hemen satılacaktı. Sinema, zeytinlik, bahçe, arsa gibi yerler de hemen satışa çıkartılacaktı. Mevcut inşaatlar olduğu gibi bırakılacaktı. Tamamlanması için girişimde bulunulmayacaktı. Bu konuda masraf çıkarılmayacaktı. Bunlar olduğu gibi satılacaktı. Tek bir istisna olabilirdi; o da, bu gibi bitmemiş inşaatların tamamlanması halinde, bunların Halkevi ya da parti binası olarak kullanılmasına imkân olmasıydı. Bu halde, böyle bir karar, komisyonun görüşü doğrultusunda, ancak CHP genel yönetim kurulu tarafından alınabilirdi.
Ancak, satış işlemlerinin de şart ve kısıtları vardı. Buna göre; “satılacak gayri menkûllerden sinema, gazino, değirmen, buzhane, yağhane, fırın ve umumî bahçe gibi mahalli halkın istifadesinde bulunanların satışı; bunların alıcı tarafından aynı hizmete tahsisi yolunda olabilir”di.
SATILMAYACAKLAR
Bir de satılmayacak mallar listesi vardı. Bir kere, Halkevi ya da CHP binası olabilecek hiçbir yer satılmayacaktı. Parti merkezinin onayı ile bu binalara yerleşilecekti. Diğer yandan, hukuksal durumu ihtilâflı yerler de vardı ve bu yerler, hukukî süreç tamamlanıncaya kadar elde tutulacaktı. Eğer ihtilâf parti lehine çözülürse; bu takdirde ileride bu malların satışı da yine bu talimatnameye göre olacaktı. Spor sahaları ile “tarih ve sanat kıymeti” olan yerler de asla satılamazdı.
MÜZAYEDEDE SATIŞ
Müzayede kuralları içinde en yüksek fiyatın malın değeri düzeyinde olduğu anlaşılırsa; satış, mahalli parti yönetimi tarafından onaylanacak ve kesinleşecekti. Satışlar peşin para ile yapılacaktı. Ancak özel idareler ile belediyelerin en çok üç taksit halinde ve üç yıl içinde ödemesine izin vardı. Malı alanın TO’dan alacağı varsa; bu takdirde de eğer elinde alacağını gösteren açık bir vesika varsa, o zaman satış meblağı alacağından düşülecekti. Kiralanmış yerlerde ise, satış öncesinde kiracı ile tahliye konusunda anlaşmak gereğine dikkat çekilmişti.
Satışı CHP yapıyor
Elimizde bulunan ve 1937-1938 yıllarına ait bazı yazışmalardan; Türk Ocakları’nın (TO) hangi mallarının kimlere satıldığını izleyebiliyoruz. Satılacak mallar, CHP genel yönetim kurulu tarafından kararlaştırılıyor; fakat CHP Genel Başkanı ile vekili ve Genel Sekreteri tarafından onaylanarak yürürlüğe giriyordu. Mersin’de TO’dan kalan binanın hususî idareye ait kilise binası ile değiştirilmesine; Çanakkale’ye bağlı Gelibolu’da TO’dan kalan harap binanın satılarak, elde edilecek gelirin Halkevi binasının genişletilmesine harcanmasına; İzmir’e bağlı Kuşadası’nda kale üzerinde bulunan ve TO’dan devredilip CHP’nin malı olan, hâlen boş bulunan binanın 4 bin 200 lira bedelle Millî Eğitim Bakanlığı’na satılmasına ve elde edilecek gelirin sahilde bulunan ve yine TO’dan partiye kalmış bulunan binanın tamirine ayrılmasına karar verilmişti.
Eski ve hurda eşyaya gelince…
Eşyalara gelince; CHP’nin kullanmasına ihtiyaç olmayan bütün eşyaların satışı mümkündü. Hurda ya da eski eşyaların da tamirleri masrafına değmeyecek olanların, hiçbir işe yaramayacakların satılması gerekiyordu. Ancak “tarih ve sanat kıymeti” olan eşyaların satışı söz konusu olamazdı. Bu arada; partinin ihtiyacı olmayan eşyaların mahalli spor kuruluşlarına bağış olarak devri daha uygundu. Bundan arta kalan eşya varsa, ancak bu işlemden sonra satışa çıkarılabilirdi. Talimatnamede belirtilen süreçlerin uygulamasına geçilmeden önce mahalli parti örgütleri, genel sekreterlik aracılığıyla komisyondan gerekli görüşleri almalıydı. İstisna olmak koşuluyla bazı satışların parti merkezinde yapılmasına da karar verilebilirdi. Fakat bu konuda mahalli parti yönetiminin görüşü muhakkak alınacak ve bu görüş doğrultusunda işlem yapılacaktı.
Yazarlar
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016