Elif ÇAKIR
Başlıktaki can alıcı soru, AK Parti Manisa Milletvekili ve TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu Sözcüsü Doç. Dr. Selçuk Özdağ’a ait.
Selçuk Özdağ’ın aynı zamanda “Enpolitik” isimli bir internet sitesinde köşe yazarlığı yapıyor. Ve bu hafta içinde “Yeni bir ahlak sıçraması” ve “Siyaseti dini alana taşımak” başlıklı oldukça kıymetli iki yazı kaleme aldı.
Özdağ, birinci yazısı adeta bir manifesto niteliğinde. İslam’ın bir ahlak dini olduğunu ancak en büyük ahlaki yozlaşmaların da İslam ülkelerinde vuku bulduğunu örnekleriyle yazan Özdağ, buradan yola çıkarak, partisine, ‘adalet’, ‘hukuk’, ‘merhamet’ gibi kavramlarla ‘kuruluş dönemi‘ hatırlatmasında bulunuyor.
İkinci yazısı ise aktif siyasetin içerisinde bir isim olarak ‘16 Nisan Referandumu’nun neredeyse bir ‘din’ oylaması noktasına getirilmesine yönelik haklı itirazlarını barındırıyor.
Dinin siyasete alet edilmesi elbette günümüzün sorunu değil. Bakınız tarihe, Atatürk’ten bu yana, siyasetçi olup da bir şekilde ‘dini siyasete’ alet etmeyen bir tane politikacımız var mı? Yok.
Siyasetçiler gerek kendilerine meşruiyet sağlamak, gerek sempati kazanabilmek adına, gerek hedeflerine mutlak surette ulaşmak için, gerekse de ürettikleri siyasetlere toplumsal destek sağlayabilmek adına, bazen bir miktar bazen daha fazla dini söylemlere ihtiyaç duymuşlardır.
Dolayısıyla din ve asker ilişkileri, iktidar ve medya ilişkileri kadar dinin ve siyaset ilişkileri de dün de olduğu gibi yarınlarda da tartışma konusu olmaya devam edecektir.
Hülasa...
Doç. Dr. Selçuk Özdağ “Siyaseti dini alana taşımak” başlıklı yazısında şöyle diyor:
“Siyasi konuların -dini- zeminlere taşınarak tartışılmasını doğru bulmuyorum. Bu, dini siyasetin basit bir aracı yapma sonucunu doğurur ve anlamı siyaset dinden büyüktür demektir.
Allah aşkına hangi siyaset, dinden, Allah kelamından büyük olabilir?
Çok değil 8/9 ay önce bir darbe yaşadık. Bu darbe dinin siyasallaşınca hangi sonuçlar doğuracağını gösterdi.”
“16 Nisan’da bir referandum yapacağız. Bir din tercihinde bulunmayacağız. İnsanlar başkanlık sistemi ile parlamenter sistem arasında bir seçim yapacak. Bunu iman küfür problemi haline getirmek ‘evet’ oylarını artırmayacağı gibi, toplumun birlik bütünlüğüne de hizmet etmez.”
“Din adamları siyaset adamlarına göre daha dikkatli daha mutedil olmalı. (Sanırım Hayrettin Karaman hocaya bir gönderme var) Siyasetçinin bile söylemeye cesaret edemediği şeyleri din adına söylemek hem dinimizi hem de toplumu hırpalar.”
“Referandum münasebetiyle bir çok yerde konuşmalar yapıyorum. Biraz deşince meselenin dini zemine taşırılmasının toplumu tedirgin ettiğini, gelecek endişesine soktuğunu görüyorsunuz. Düne kadar AK Parti’ye oy vermediği halde sempati duyan, Türkiye’de çok şeyler yaptığına inanan bir kitle vardı.
Bugün o kitlenin yine AK Parti’ye sıcak ve sevecen bakmasını devam ettirmemiz asli sorumluluğumuz olmalıdır. İslam’ı bir tehdit aracı haline getirmek, siyasi muarızlar için bir giyotin gibi kullanmak, insanlarımızı tedirgin ederek diğer siyasetlere itti.”
“Maalesef son yıllarda siyasete fetva taşıyan, dini onun aparatı haline getiren bir fetvacı taifesi ortaya çıktı. Bunların AK Parti’nin siyasetine ve arkasındaki toplumsal desteğe hiçbir faydası olmadı. AK Parti ilk yıllarında hiçbir dini söyleme sığınmadan iktidar oldu. Siyaseti, yönetim anlayışı ve söylemleri ile toplumun çeşitli katmanları arasında köprüler kurdu. Bugün de o potansiyeli içinde barındıran tek parti.
Siyasi hırsın din adamı kisveli FETÖ’yü ne hale getirdiğini gördük. Milletimiz yeni bedeller ödemek, yeni hayal kırıklıkları yaşamak istemiyor.”
Şu satırlarda “Yeni bir ahlak sıçraması” başlıklı yazısından:
“Kimse adaletimizden, dürüstlüğümüzden şüphe etmemeli. Dokunduğumuz yeri aydınlatmalıyız. Davranışlarımız inançlarımızın tercümanı olmalı. Ancak böyle olursak düne doğru eleştirilerimizin karşılığı olur. Eğer böyle olursak bu ülkenin yarını, yaşadığımız dünyanın ışığı oluruz. Aksi taktirde insanlığa kan ve gözyaşından başka bir şey getirmeyen beşeri ideolojiler gibi düne gömüler kalır, yarına hiçbir şey taşıyamayız.”
“Bu ülkenin yeni bir ahlak sıçramasına ihtiyacı var. Ülgener Hoca Osmanlı’yı aşk ahlakının kurduğunu söyler. Kimi Batılı yazarlar adaleti öne çıkarır, Osmanlı gittiği her yere adalet götürdüğü için kalıcı oldu der. Onlar önce kendilerini sonra dünyayı değiştirdiler. Bugün kendi kendini değiştiremediği için dünyayı değiştiremeyen bir toplumla karşı karşıyayız. İddialarımızın ahlakına sahip değiliz. Bu zihniyet biçimiyle dünyayı yönetsek değişen bir şey olmaz.”
***
Siz benim özetlediğim ve altını çizdiğim kısımlarla yetinmeyin, yazıların tamamını okuyun derim. Özellikle de bugünün siyasetçileri.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları








































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.11.2025
19.11.2025
11.11.2025
5.11.2025
17.10.2025
8.10.2025
7.10.2025
4.10.2025
30.09.2025
24.09.2025